Şehirli (Tamamlandı)

Köy oyunları

Elimin titrediğini fark eden Zeynep bana baktı. Sadece Asel lafını duymamla bu hale gelmem tabikide bunu söyleyen kişi ile alakalı.

"Buğra. " sesimin titremesine engel olamadım. Uzun zaman sonra ilk defa sesini duymuştum. İşin tuhaf kısmı da sesini unuttuğumu sanarken dün gibi aklımda olduğunu fark ettim.

"Şükür sana ulaşabildim. Sinan abiden olayları duyduğum andan beri seni arıyorum. " diyip derin bir nefes verdi. Söyledikleri ile kaşlarım çatıldı. Neden beni arasın ki. Sonuçta beni bırakıp giden biri neden tekrar ulaşmaya çalışsın.

"Ulaştın işte. " sesimin soğuk çıkmasına mani olamadım. Hala kırgınım.

"Güzelim Türkiye'ye gelmek için uçak bileti aldım. En kısa zamanda yanındayım. " tüylerim havaya dikilmişti.

"Bana güzelim deme. " resmen telefona tıslamıştım. Sonuçta o kelimeyi bana Asaf söylüyor. Buğra ağzına alarak iğrendirsin istemiyorum. "Ayrıca yanıma gelmeni istemiyorum. " gelip tekrardan kendine bağlasın istemiyorum. Hala ona karşı duygularımın bittiginden emin değilim. Ya gördüğümde kalbim bana ihanet edip heyecanla çarparsa.

"Tabiki yanına geleceğim. Böyle bir günde seni yanlız bırakmak istemiyorum." Elimde olmadan dalgaya alırmış gibi güldüm. Halbuki kendisi beni daha büyük bir enkazla arkasında bırakmıştı. Onun yüzünde bu yaşta alkolik oldum. Arkadan Seçilin sesini duymamla telefonu elimde sıktım. Hala o kızla birlikte olduğu halde beni arıyordu.

"Seni yanımda istemiyorum. " diyip telefonu yüzüne kapattım. Yine moralimi bozmuştu. Kalbim acı ile sıkıştı. Hala bana attıkları kazığı unutmadım. Gözümden düşen yaşa engel olamadım. Güzümün önüne beni terk ettiği zaman geldi. Sırf peşini bırakayım diye ettiği hakaretler.

"Kimdi?" Zeynepin çekinerek sorduğu sordu üzerine kahkaha attım. Sinirlerim bozulduğu için böyle tepki vermiştim.

"Eski sevgilim. " sesimdeki acıya şapka çıkardım. Zeynepin gözleri irileşirken telefona baktı.

"Asaf beni öldürecek. " mırıldanmasına kaşlarımı çattım. Asaf neden öldürsün ki. "Buğra denen çocuk buraya gelmez değil mi?" Dudağımı büktüm. Buğranın ne yapacağını kestiremem. Zeynep alt dudağını dişlerinin arasına aldı. "Asel. Kız sen bu çocuğa birşey hissediyor musun?" Çok güzel bir soru. Henüz bu soruya benimde verecek cevabım yok. Ancak gördüğüm zaman kalbimin vereceği tepkiye bağlı sevip sevmediğim.

"Bilmiyorum Zeynep. "Derin bir nefes verdi. "Ama merak etme onunla gitmem. " inanmayan gözlerle bana baktı. Kızda haklı daha çocuğu hala sevip sevmediğimi bile bilmiyorum.

"Hadi kalk gidelim. " Zeynep kolumdan tuttuğu gibi eve kadar sürüklemişti. Onu bu kadar korkutan şey Asaf mı, eski sevgilim mi bilemedim. Evin önüne geldiğimizde erkekleri ortada görmedik. Bunun üstüne Zeynep evin içine girdi bende oynayan köpeğin yanına geldim. Biraz kafamı dağıtmam gerekiyor. Köpeğin siyah tüyleri parmaklarımın arasında dans ederken köpek çoktan kollarımdaki yerine uyum sağlamış ve gözlerini kapatmıştı. Boğazından çıkan hırıltılı ses yerinden memnun olduğunu gösteriyordu. Tabi memnun olurdu sevgi veren biri var yanında. Siyah tüyleri üstündeki tozlar dikkatimi çekince gülümsedim.

"Seni temizce yıkayalım mı?" Köpek kafasını kaldırıp bana bakınca onayladığını düşündüm. Köpek ile eve girince minderde oturan dörtlü dönüp bana baktı.

"Kızım köpeği sakın yere  indirme yoksa namaz kılınmaz evde." Haydar amcanın uyarısını unutmamak üzere aklıma yazdım.

"Yok Haydar amca yere indirmem. Fazladan leğen var mı diye soracaktım. " Asafın kaşları çoktan çatılmıştı. Leğeni niye istediğimi düşünüyordu eminim.