"Asaf biraz bize izin verir misin babamla konuşmamız gereken bir mevzu var. " Haydar amca baba kelimesini duyunca yüzündeki yumuşamayı bizzat gördüm. Bu tavrını göz ardı edip Asafa döndüm. Şüpheli gözlerle beni süzüyordu.
"Benim yanımda niye konuşulmuyor bu mevzu. Bizim gizlimiz saklımız mı var?" Zorla gülümsedim. Anlaşılan ne bahane uydurursam uydurayım Asaftan kurtulamayacağım.
"Gerek yok kızım. Can bana anlattı neler olduğunu sadece durumun bu kadar vahim olduğunu bilmiyordum. " omuzlarımdaki yük bir anda kalktı.
"Asel." Zeynepin sesiyle arkamı döndüm. Oda bu arada adımlarını hızlandırarak bize doğru geldi. Bugün diğer günlere göre daha özenli giyindiğine göre gezmeye gidiyordu. "Kız seni gördüğüm iyi oldu. Annem gün düzenliyor hadi bizde gidelim. Sana bir değişiklik olur. " böyle bir teklife hayatta olumsuz bir cevap vermem. Hem kafamı dağıtmak için hemde gündeki pastaları yemek için gitmeliyim.
"Gelirim valla. Banada iyi gelir. " bu arada bakışlarımı Asafa kitledim. Yavru köpek gibi yüzüme bakıyordu. Anlaşılan Zeyneple gitmemi istemiyor. "Baba sizin içinde sorun yoksa ben gezmeye gidiyorum. " Haydar amcaya sorarken bile bakışlarım Asaftaydı. Her an kolumdan tutup beni eve sürükleyecekmiş gibi bir hali vardı.
"Sen gezmene git kızım. Bizde eve gidelim Asaf yatıp dinlensin. " Haydar amca Asafın koluna girerek eve doğru ilerlemeye başladı. Dönüp bana gitme dese biliyorum ki hemen peşinden gideceğim. Bizden fazla uzaklaşmamışlardı ki Asaf adımlarını durdu. Durmasıyla bütün ilgim ona kaydı. Acaba canı mı acımıştı. Usulca kafasını çevirip bana baktı. Gitme der gibi. Ancak bu kelime dudaklarından dökülmedi ve Haydar amcayla yürümeye devam etti. Bende içimdeki huzursuzlukla Zeynepin peşine takıldım.
"Zeynep keşke Asafla Haydar amcayı tek eve yollamasaydım. İçim hiç rahat değil. " Zeynep eliyle boşver işareti yaparken koluma girip annesi gile doğru yürümeye başladı.
"Küçük çocuk değil ya. " Evet küçük çocuk değildi ama uzak kalınca istemsiz kendimi boşlukta hissediyordum. Hem Asafın Haydar amca ile giderken dönüp bana bir bakışı var gitme dermiş gibi. Ayrıca aklı gittiği için kendini şimdi çok yanlız hissediyordur.
"Annen beni davet etmedi gelmem sorun olmaz değil mi? " omuz silkti. Zeynep umursamadığına göre benimde umursamama gerek yok. "Artık benimle ilgili konuşacakları birşey kalmadığına göre bakalım şimdi kimin dedikodusunu yapacaklar. " diyip kıkırdadım. Gerçi onlar dedikodusunu yapacak birilerini bulurlar. Evin önüne gelince Zeynep zile abandı. Saniyeler sonra kapıyı Filiz açtı. Bu aralar hep benim dibimde biter oldu. Zeynep Filizi kenara iterek yanından geçti. Bende Filize ters ters bakarak Zeynebi takip ettim. Tamda tahmin ettiğim gibi köyün bütün kadınları bir araya toplanmıştı. Kadınlar konuşmaya o kadar dalmıştı ki bizi fark etmemişlerdi bile. Zeyneple mutfağa geçerken gözüme Asiye takılınca onuda elimle mutfağa çağırdım.
"Cennem zabanileri yine bir araya gelmiş. " Zeynep sözünü yeni bitirmişti ki Asiye mutfağa daldı. Kızcağız kıpkırmızı olmuştu. Anlaşılan dedikodu için bu defaki kurban Asiye.
"Asel Allah senden razı olsun. Beni nasıl bir durumdan kurtardın bir bilsen. " kaşlarımızı çatıp Asiyeyi dinlemeye devam ettik. "Sabahtandır beni köşeye sıkıştırıyorlar. Asaf niye hastaneye düştü felan diye. Bide senin hamilelik işini felan sordular. " gözlerim büyürken aklıma arabadaki konuşma geldi. Asafın dönüp Asiyeye benim hamile olduğumu söylediği sözler aklımda çınlarken içimden lanetler okudum.
"Sen ne cevap verdin kız? " soruyu soran Zeynep olmasına rağmen Asiyenin bakışları hala üstümdeydi. Tereddütle rengi atmış yüzümü inceliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehirli (Tamamlandı)
Dla nastolatków"Madem okula gitmeyeceksin kahvaltını yap seninle meydana inelim."Merak ediyorum acaba bu küçücük yerde daha ne kadar şeyler çıkacak. "Olurda orda neler var."Haydar amca bana şaşkın şaşkın bakarken mahçup şekilde gülümsedim.Şimdiye kadar köy görmüş...