Babam

13.6K 668 182
                                    

Sizce Asaf ile Aselin birlikte olma zamanı geldi mi?

"Asaf. " diyip sustum. Heyecandan ve şoktan lafımın devamını getirememiştim bile. "Asaf sen hatırlıyor musun?" Sorumla birlikte bakışlarını kaçırdı. Bir yanım hatırlamasını isterken diğer yanım unutmaya devam etmesini istiyordu. Eğer unutursa gerçekten evliymişiz gibi davranmak zorunda kalırım. Bu durumda beni fazlasıyla mutlu ediyor.

"Neyi hatırlıyor muyum köylü güzeli?" Içimde biriktirdiğim havayı geri saldım. Asafın birşey hatırladığı yok boşuna heyecan yapmışım. Zorla gülümsedim.

"Beni ne kadar sevdiğini diyorum. Hâlâ hatırlıyor musun? Unutayım deme sakın. " kurduğum saçma cümleye rağmen dudaklarımdaki gülümsemeyi silmedim. Asafta benim gibi gülümsemişti.

Asafla konuşmamızdan anladığıma göre aklı hala geri gelmemişti. Büyük ihtimalle söylediği cümlede aklının ona oynadığı ufak oyunlardan biriydi yoksa aklı hala gidik.

Güle söyleye kahvaltı yaptıktan sonra Zeyneple ortalığı topladık. Anlaşılan öğle yemeğinide bizde yiyecektik. Bakışlarım Zeynepin karnına indi. Belki ben gerçek hamile değilim ancak en yakın arkadaşım hamile ve ben onunla hiç ilgilenmiyorum. Buda beni kötü arkadaş yapıyor.

"Nasılmış bakalım benim biricik yeğenim. " diyip karnını pış pıslar gibi sevince Zeynep elimi hızla geri itti.

"Hayvan mı seviyorsun? " diyip gülünce bende eşlik ettim. Nerden bileyim karnında olan bebeği nasıl seveceğimi. "Gerçi babası öküz olduğuna göre karnımdakide dana oluyor. " yüzüm istemsiz düşmüştü. Halbuki bu söylediğine sesli kahkaha atmam lazımdı. Zeynepte bendeki düşüşü fark edince gülen yüzü soldu. "Neyin var kuzum?" İştaret parmağımla karnını gösterdim. Ne dediğimi hala anlamayınca bu defa sözlü anlatmaya karar verdim.

"Niye bilmiyorum ama bende çocuk istiyorum. Yani sen böyle etrafta dolaşınca insan özenmiyor değil. " Zeynep tebessüm ederken koluyla beni dürttü.

"Tabi Asafında seni hamile sanıp öyle davranması sendeki isteği arttırdı. " bakışlarım anında Zeynepinkileri buldu. Gerçektende Asaf yüzünden daha da mı isteğim pekişmişti. Ne cevap vereceğimi bilmeyince boş boş gözüne baktım. "Hazır Asafın kafası gidikken bir tane çocuk yap. " diyip kahkaha atınca kafasına vurdum. Söylediği şey yüzünden utanmıştım. Hem ben istesem bile Asaf ister mi ki? Kurduğum cümleye göz devirdim. Bu yaşta çocuğu ne yapacağım acaba. Babamlar geri gelince ben tekrar şehire geri döneceğim ve büyük ihtimalle eğitim hayatıma orda devam edeceğim. Kapının açılması ile Haydar amca gözüktü. Anladığım kadarıyla meydana sütleri götürüp gelmişti. Ancak yüzünde hiçte hoşuma gitmeyen bir keder vardı. Üzgün bakışları beni bulurken sertçe yutkundu. Bu arada odadaki Yunus ve Asafta kapı sesine gelmişti.

"Kızım seninle biraz konuşalım. " diyip girdiği kapıdan çıktı. Yüreğim heyecanla hoplarken hızla aralık olan kapıdan çıktım. Haydar amcanın ahıra girdiğini görünce peşinden hızla adımlarla ilerledim. Kalbim korkuyla titrerken artık Asaftan boşan diyecek diye ödüm kopuyor. Ahıra girdiğim gibi kapıyı ardımdan kapattım. Bu arada içerdeki yüzü gözü kapalı adam dikkatimi çekti. Bu sıcakta bu şekilde dolaşması hiçte normal değil. Kaşlarım çatık adama bakarken tanıdık gözlerle dizimin bağları çözüldü. Elimle aralık ağzımı kapatıp yüzünü ağır hareketlere açan adama özlememle bakmaya başladım. Ne kadar süre geçti görmeyeli nasılda yaslanmıştı. Gözlerinin etrafındaki kırışıklıklara inat büyük bir gülümseme bahsetti bana.

Şehirli (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin