Sabah saçımı çeken ufaklıkla güne merhaba demiştim. Saçlarım dikkatini fazlasıyla çekmiş olmalı ki habire çekip duruyordu. Parmaklarını bir bir saçımdan kurtarıp kendimi geri çektim.
"Demek canın oyun istiyor. " daha ne dediğimi bile anlamayan bebek yüzümü inceliyordu. "Ancak öncelikle sana yemek yedirelim. " bakışlarım bebeğin diğer yanına kayınca yüzüm düştü. Asaf yerinde yoktu. Belkide sabah erken kalkıp babasına yardıma gitmiştir diye çokta üstünde durmadım. Bebeği kucağıma alıp odaya geçtiğimde duraksadım. Ata ve sarışın bir kadın minderde oturmuş hararetli ve kısık bir şekilde konuşuyordu.
"Günaydın. " ikiside irkilerek bana döndü. Neler oluyordu burda? Asaf hemen arkamdan kolunu belime atıp bizi kendine doğru çekti. Bu arada ufaklık yine saçlarıma parmaklarını geçirmişti.
"Oğlum. " kadın oturduğu minderden ayaklanıp kucağımdaki ufaklığı hızla kolları arasına alıp öpücüklere boğdu. Gözlerim dolarken kafamı Asafın göğsüne gömdüm. Oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi mızmızlanıyordum resmen.
"Annesi bu muymuş. " sesimin boğuk çıkması yüzümü buruşturmama neden oldu. "Biz bakalım Asaf ne olur?" Kafamı kaldırıp masumca gözlerine baktım. Büyük elini yüzüme yapıştırıp kafamı diğer tarafa doğru çevirdi.
"Saçmalama köylü güzeli bebeğin annesi geldi. " omuz silktim. Kadın bana defalarca kez teşekkür etmişti. Çocuğuna bakmak benim için zevkti ancak geri alması zulüm oldu. Kadın Atayla evden çıkar çıkmaz hıçkırığım kaçmıştı dudaklarımdan. Aynı zamanda gözümdeki yaşta isyan edip usulca yanağıma doğru yol almıştı.
"Bebeği eve getirmem kesinlikle hataydı. Amacım sadece seni bebek konusunda ikna etmekti. " Asafın çaresiz sesiyle kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Madem beni bunun için ikna edecekti neden şimdi pişman oluyor. Israr etsin. Şuan kabul edecek durumdayım. "Tamam güzelim hadi bebek mevzusunu kapatıp hayatımıza devam edelim. " hareketlenen Asafın yakalarından tutup zorla dudaklarına yapıştım. Haydar amca evdeyken yaptığımız şeye bak. Geri çekinmeden gözlerinin içine baktım.
"Yok öyle fikirden cayma. Bende istiyorum. Bu akşam başlayalım. " Asafın boş bakan bakışları usulca mutluluğa dönüştü. "Hemde hemen bu akşam. Gitmekten vazgeçtim. Kararımı veriyorum. Senin yanında çocuklarımla birlikte kalmak istiyorum. " dedim ve tekrardan dudaklarına yapıştım. Asafın gülümsemesini dudaklarımda hissederken bende gülümsedim. Daha böyle bir karar verdiğimi beynim bile bilmiyordu. O da Asafla aynı anda öğrendi.
"O zaman ben bir Yunusla konuşayım. Hazır sen karar vermişken vazgeçmeni bekleyemem. Burdada o işi yapamıyacağımıza göre. " aynı zamanda ayakkabılarını giymiş telaş içinde konuşuyordu. Bu hâline kahkaha attım. Resmen çocuğun eli ayağı bir birine gitmişti. Koşar adım uzaklaşırken bende açık kapıdan çıktım. Uzun zamandır akarsuyun oraya gidip kafa dinlememiştim. Hem psikolojik olarakta kendimi akşam için hazırlamam gerekiyor. Düşündükçe bile yanaklarım al al oluyor resmen.
Asafın ağzından...
Yunusun kapısını alacaklı gibi çalarken onları yeni uyandırdığımı bile fark edemiyordum. Hâlâ uykulu olan Yunus kapıyı açıp boş gözlerle baktı gözlerime.
"Abicim akşam sizin ev bize lazım. Lütfen müsaitiz de. " arkandan Zeynep çıktı. Anında utançla bakışlarımı kaçırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehirli (Tamamlandı)
Novela Juvenil"Madem okula gitmeyeceksin kahvaltını yap seninle meydana inelim."Merak ediyorum acaba bu küçücük yerde daha ne kadar şeyler çıkacak. "Olurda orda neler var."Haydar amca bana şaşkın şaşkın bakarken mahçup şekilde gülümsedim.Şimdiye kadar köy görmüş...