Göz ucuyla oturdukları masaya baktım.Siyah dar kot pantolonunu haki yeşili paltosuyla tamamlamıştı. Altına kahverengi botlarını giymiş , güzel koktuğunu binlerce kez tahmin ettiğim boynuna fuları gelişi güzel dolamıştı. Elini, önündeki içinde kahve olan karton bardağın etrafına sararak ısıtmaya çalışıyordu.
Bir kez daha iç çektim.
Rüzgar saçlarını savuruyor, kokusunu her defasında bana getiriyordu. Onu dikkatlice süzmeye devam ettim. Renkli nemlendiriciden şüphelendiğim pembe dudaklarını aralamıştı. Biraz daha yukarı baktığım ve ilk defa yeşilin tonunu böylesine yoğun gördüğüm gözleri ile karşılaştım.
O an erimek, bastığım zeminle bütünleşmek istedim. Kaşlarını kaldırmış merakla bakarken oflarcasına nefes verip kız arkadaşının anlattığı şeye dikkatini verdi .
Kız arkadaşına.
Sahi onların hikayesi neydi ?Hikayelerini mahvetmek ne kadar zamanımı alırdı?