➰Fourteen ➰

306 14 2
                                    

Buraya kadar okuduysanız.. SİZ KRALSINIZ!

Casey

"Gidiyor musun?" Sesim zar zor çıkıyordu.
"Gitmek zorundayım." diye fısıldadı.
"Seni seviyorum, lütfen." dedim büyük ellerini tutarken. Ona henüz yeni kavuşmuşken kaybedemezdim.
"Lütfen." Tekrarlıyordum, ağlıyordum..yalvarıyordum.Ben kimseye yalvarmazdım ki.

"Seni sevmiyorum."

"Casey?"

Gözlerimi araladım.Güneş yeni doğmuştu. En fazla sabahın 6'sıydı.
Rüyaydı, Tanrım rüyaydı.

"Su getireceğim." Yanımdaki yerinden kalkarken koluna yapıştım. "Hayır gitme."

Üzerimdeki bluz sırılsıklam olmuştu.
"Ne görüyordun?"

Aklımdan gördüğüm rüyayı tekrar ettim.
Lütfen lütfen.

"Hatırlamıyorum." diye yalan söyledim.

Kollarını karnımdan geçirerek kendine çekti. Dünki itirafından sonra şaşkınlığımı dizginleyerek öpücüğüne karşılık vermiştim.Öylece kollarında saçlarımı okşamasıyla uyuyakalmıştım.Bu dünyanın en huzur verici şeydi.Huzur, onun kollarındaydı.Beni bambaşka birine çevirmişti.Bir sevgi pıtırcığına.

Iy.

Kendine has kır kokusu burnuma doldu.Yattığımız yerden kalkma zahmetine girmeden koltukta uyumuştuk.Bize ayrılan yer çok azdı fakat bunu güzel değerlendirmiştik.Birbirine dolanmış bacaklarımız ve kollarımız ayrılmıyordu, gelişi güzel ellerini yüzümde gezdiriyordu.Daha ne isterdim ki.

"Bu..." Nefesimi toparladım. "cidden oluyor mu?"

Gözleri parladı. "Oluyor, benim canım Casey'm."

Hala inanamıyordum bu olanlara.
"Sana bir sır verebilir miyim?" dedim çok önemli bir şey söyleyecek gibi.Merakla biraz daha dudaklarıma yanaştı.

"Annem ve babam ismim için kavga etmişler.Annem Casey olmasını istemiş, babam ise Beth."

"Beth?" diye tekrar etti.

"Evet.Babam bana hala böyle sesleniyor, çoğu zaman bu yüzden tartışma çıkar." Geniş gülümsemesi suratını ele geçirdi.Böyle gülerse kalbim bin parçaya ayrılabilirdi.

"Bu hoşuma gitti, yani Beth." Baş parmağı özenle bel boşluğumu okşuyordu.

"Casey'e çok alıştım." diye itiraf ettim.

Ve beni çok şaşırtacak bir şey söyledi."Sana Beth diyebilir miyim?"

Kaşlarım havaya kalktı ve eminim ki dudaklarım 'o' şeklini almıştı bile.

"Diğerlerinden farkım olsun istiyorum." dedi sivri burnunu burnuma sürterken. Gülümsedim.

"Bilmiyorsun Harry, bilmiyorsun."

"Neyi?"

"Sana neler hissettiğimi. Diğerlerinden öyle farklı bir yerin var ki, ömrünün sonuna kadar seni koyduğum o yerde olmanı isterdim." Sesim incelmeye başlamıştı. İlk defa birine karşı bu kadar açık sözlü davranıyordum. Bu beni afallatmıştı, Harry'i de.

"Bana kapılarını açmalısın, başka birini sokmamak üzere.İşte o zaman bu mümkün olabilir."

Kalbim sızlıyordu. Bu sefer mutluluktandı. Sahi, mutlu olmayı ne zaman geride bırakmıştım ki bu duyguya adapte olamıyordum? Çoğu kez mutlu olmuştum ama karşımdaki adam bana tarif edilemeyecek şeyler hissettirmekten kaçınmıyordu.
Kalbime tohumlarını atmıştı bile, şimdi ise filizlenmeye başlamıştı.

Determined//h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin