Açıklığa kavuşturmak istediğim iki konu var. Hikaye akışı çok hızlı gidiyor diyenleriniz var. Biraz kısa yazıyor olabilirim, biraz da asıl konuya gelmek için uğraşıyorum.Çünkü belirli bir noktadan sonra hikaye çok dramatik olacak.İkincisi de Harry'nin âni ruh değişimleri. Olayları ben çabuk geliştirmiyorum.Biliyorum hepiniz diyosunuz ki bu çocuk Kimberly'e bu kadar aşıkken noldu da Casey'e deli divâne falan falan. Biliyorsunuz ki 10 bölümde bir Harry'nin ağzından yazıyorum. Her şey açıklığa
kavuşacak. 20 yi bekleyinn 😏 YİRMİİİİİCasey
Annemin gidişinden sonra babam aramıştı. Defalarca aramasına rağmen açmak için bir girişimde bulunmamıştım, ta ki Dina telefonu alıp burnumun üzerine fırlatana kadar.
"Şunu açmaya ne dersin? Yoksa telefonu ağzına tıkacağım."
Çalan telefonu elimde döndürdüm. Açmak için hayli oyalandım. Yeşil tuşa basmadan arama bitti.
"Bak, artık aramıyor." dedim telefonun ekranını Dina'ya çevirirken.
"Tekrar arayacak."
Öyle de oldu. Daha fazla uzatmadan açma tuşuna dokundum.
"Efendim?"
"Kızım." diyebildi sadece.
Babama dayanamıyordum. Ne kadar sinirli olsam da, kalbim onu her zaman koşulsuz affediyordu.Evet, annemi de seviyordum ama, babamın yeri bende hep ayrı olmuştu.
"Evet?"
"Olanları duydum, iyi misin?"
"İyiyim." diye kestirip attım. Bu koca bir yalandı.Berbat durumdaydım.
"Annenin dediğini bir düşün en azından."
"Hayır." dedim çok net.
"Beth, canım kızım. İçim rahat değil." Sesinin tonu, kabuk bağlamaya yüz tutmuş yaramı tırnaklıyordu.
"Böyle söylememelisin, ben gayet iyiyim."
Dina, bana kaçamak bir bakış attı.
"Banka hesabına bir miktar para yatırdım. Yılsonu partisi için kendine birşeyler almalısın." dedi üzgün ve hevesli bir sesle. Şaşırsam da bunu belli etmedim.Babam, her zaman düşünceliydi.
"Tamam." Diyecek başka bir şey bulamamıştım. Konuşmanın sonuna gelmiştik işte.
"Kendine dikkat et, benim güzel kızım."
"Tamam, görüşürüz." Karşı taraftan cevap beklemeden telefonu kapattım.
Dina yerinde kıpırdandı.
"Tam bir hödük gibi davranıyorsun." Oturduğu yerden kalkıp evin içinde turladı.
"Kafam karışık." dedim. Doğruydu da. Herkes ve her şey konusunda kafam öylesine karışıktı ki, kafamı duvarlara sürtüp kıvılcım çıkartmak istiyordum.
"Herkes Kimberly'e yaptığımızı konuşuyor, en kısa zamanda bizi haşlayacak." Ne konuşursak konuşalım, dönüp dönüp bu konuya geliyorduk.
"Hiçbir şey yapamaz."
Oflayıp pufladı. "Harry'de ters giden birşeyler var." diye yakındı.Adını duyunca kalbim tekledi, gözlerimi hızla açtım.
"Ne demek istiyorsun?"
Bileğindeki tokatla saçlarını bağladı. "Biraz düşünsene, ne oldu da Kimberly'e aşık olan biri bu kadar çabuk senin yatağına girmeye başladı?"