HarryTelefonumun sesiyle gözlerimi açtım. Saat henüz erken olmalıydı, hava bugün normalde olduğundan daha kapalıydı.
Üşümüş çıplak omzumu battaniyenin altına soktum ve sızlandım. Yatağımın yanındaki komidinin üzerinde duran telefonumu şarjdan çektim.Saat öğleden sonra üçtü.
Özetle,Casey benim canıma okuyacaktı.Ona dün gece kahvaltı sözü vermiştim ve onu eken de ben olmuştum, hıyar herifin tekiydim.
Odamın kapısının açık olduğunu fark ettim. Ben odamın kapısını asla açık bırakmazdım.Karşımdaki banyodan gelen su sesi yine Gemma'nın saatlerce duş alacağına işaretti.
Yataktan kalktım ve çıplak gövdemi giydirmeye koyuldum. Casey'i ekmekle beraber, dersleri de kaçırmıştım.Altıma dar pantolonu kolay bir şekilde geçirdikten sonra aynada üzerimdekilerin uyumuna baktım.
Sonra banyonun kapısı açıldı."Günaydın."
Karşımda boydan boya havluyla saçlarından süzülen su damlalarını yere akıtan Kimberly'i görünce sersemledim. Gözlerimi duvara sabitledim.
"Ne işin var burada?""Bu biraz kaba olmadı mı?" Dedi vücuduna doladığı havluya sıkı sıkı sarılarak.
"Neden gece burada kaldın?"Diye sordum ısrarla. Karşımda bu şekilde durması beni sinirlendirmişti.
Alayla güldü. "Gece Gemma'yla muhabbete dalmışız."
Bunun koskoca bir yalan olduğunu biliyordum. "Ailemin bu kadar içinde olman hoşuma gitmiyor." diye itiraf ettim.Söz konusu Kimberly olunca, asla duracağı çizgiyi bilmezdi.
"Benimle uğraşmayı bırak, senin için burada değilim."
Sözlerine aldırış etmeden mutfağa indim. Bu tavizi ona zamanında ben vermiştim ve şimdi acısını yine ben çekiyordım. Lanet olsun ki evde ailem varken duş bile alabiliyordu, hiç utanması yoktu.
Dün gece yaşanan tatsızlıklar yüzünden Casey evden çıkar çıkmaz annem de masadan kalkmıştı. Onu elinden geldiğince iyi ağırlamak istiyordu.Gönlünü almam gereken iki kişi vardı. Sebebi ben olmasam da annemin içine dert olan dün geceyi ve Casey'e verdiğim söze rağmen uyuyakalmamı telafi etmem gerekiyordu. Erkeklerin işi de zordu bir yandan.
Hayatta kırılması kolay, toparlaması ise hayli zor olan tek canlı kadınlardı ama ben onların dilinden çok iyi anlıyordum.Odamda notlarımı unuttuğum aklıma dank etti. Sanki okula değil gezmeye gidiyordum.
Merdivenlerin ucuna geldiğimde ablamın odasından yüksek sesle konuşma sesleri geliyordu. Önce kulak misafiri olmamak için oradan hızlıca geçtim fakat dikkatimi oraya vermeme rağmen sesler net bir şekilde duyuluyordu.
"Sana O aptal kız dolabındaki notu almadan önce harakete geçmemeni söyledim. Ne halt yemeye sözümden çıktın! "
"Nerede şimdi o?"
"Yalnız mı bıraktın!"
Bir kez bile düşünmeden sertçe odanın kapısını açtım.
"Ne dedin sen?"
Kimberly dehşet saçan gözleriyle bana baktı, daha sonra gözlerinin ardındaki tehlikeli parlaklığı gördüm. Bu hiç iyiye işaret değildi.
"Ne notundan bahsediyordun az önce?"
Telefonu tekrar kulağına götürdü."Seni sonra ararım."
Giymiş olduğu lakostun yakalarından kavradım. Kızlara zarar vermek lügatımda yoktu ama Kimberly beni kötü adam yapmaya zorluyordu. "Ne notu dedim sana!"
