1.Bölüm "Kaza"

35.3K 977 145
                                    

Merhaba arkadaşlar. Bu benim ilk hikayem. Yazmaya yeni başladım. Umarım hikayeyi beğenirsiniz. Bu bölümü daha çok Hayal'in hayatını anlamanız için yazıldı. Olaylar diğer bölümlerde başlayacak.

Medyadaki Hayal.

İYİ OKUMALAR!

&&&&

Duyduğum sesin babamın sesi olması için içimden dua etmeye başladım. Ama sabah sabah nasıl bu kadar gür çıktığını anlayamadığım ses annemin sesiydi.

"Hayal hadi kızım kahvaltı hazır. Çabuk gel."

Uykulu olmamdan dolayı boğuk çıkan sesimle "Tamam anne." deyip yatakta doğrulmaya çalıştım.

Annem yemek saatleri konusunda çok katıydı. O yemek masasını aile meclisinin toplantı masası olarak kabul ediyordu. Bu yüzden herkesin tam zamanında o masada olmasını istiyordu.

Çoğu insan gibi bende zor uyanan biri olduğum için annemle bu konuda çok ciddi kavgalar etmiştik. Ben uyanmamakta ısrarcıydım o beni uyandırmakta. Her sabah aynı muhabbeti yaşıyorduk. Babam sabah sabah gerginlik çıkmasını istemediği için beni uyandırma görevini o üstlenmişti. Son 3 aydır her sabah beni kulaklarıma dünyanın en güzel melodisiymiş gibi gelen sesiyle uyandırırdı. Anlımdan ya da yanağımdan öpüp "Hadi prenses uyanma vakti" derdi. Ama son üç gündür bu kuralı ihlal etmişti.

Üç ay boyunca hiç aksatmamış her sabah üşenmeden gelip beni uyandırmıştı. Ama son günlerde uyandırmıyordu. Hiç böyle davranmazdı. Ne kadar büyüsemde babam bana iki yaşında ki küçük kızı gibi davranırdı. Benimde hoşuma gitmiyor değil tabi.

O hep bizim neşe kaynağımız olmuştu. Ama şimdi eski neşesinden en ufak kırıntı bile yoktu. Ne beni uyandırıyordu ne de akşamları yemeğe geliyordu. Gece yarılarında eve gelip işlerim vardı diyerek kestirip atıyordu. Halbuki böyle davranmazdı. Maddi durumumuz gayet iyiydi. Bu yüzden erkenden işten gelir bizimle ilgilenirdi.

Fazla huzursuz görünüyordu son günlerde. Bizden kaçar gibi bir hali vardı. Doğru düzgün yüzümüze bile bakmıyordu.

İşin garip kısmı ise sanki babamın huzursuzluğu bana da bulaşmış gibi geceleri uyuyamıyordum. İçimde hep anlamını bilmediğim bir sıkıntı vardı. Bu yüzden sabahları kendim uyanabiliyordum.

Bu düşünceler eşliğinde odamda bulunan banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra havluyla yüzümü kurulayıp odama geri döndüm. Dolabımın karşısına geçip okul kıyafetlerimi aramaya başladım. Aramaya başladım diyorum çünkü resmen üçüncü dünya savaşı varmış gibi dolabım darma duman haldeydi. Sonunda kıyafetlerimi bulduğumda hızlıca giyindim.

Dolabımı kapatırken gözüm ister istemez olarak boydan aynamda ki yansımama kaydı. Diz kapağımın yukarısında mor siyah karışımı eteğimle bacaklarım oldukça iyi görünüyordu. Üstüme geçirdiğim bana oldukça bol gelen beyaz gömlek ve düzensiz bir şekilde bağladım kravat gögüslerimi olduğundan küçük gösteriyordu. Kestane rengi saçlarım gömleğimin üstüne dökülüyordu. Gözlerime çektiğim siyah koyu göz kalemi gözlerimi olduğundan daha da mavi gösteriyordu. Makyaj yapmaktan fazla hoşlanmazdım. Vazgeçilmezim olan kalem ve eyeliner dışında.

İşimi bitirdiğimde aynadan son kez kendime baktım. Aslında dış görünüş olarak oldukça iyiydim. Güzelliğim sayesinde her yerde fazlasıyla dikkat çekiyor ve seviliyordum. En çok da okuduğum okulda karşılaşıyordum bu durumla. Dış görünüşümün yanı sıra okuduğum okulun sahibi babam olunca daha da dikkat topluyordum üzerimde. Arkadaş çevrem sayesinde her günüm ayrı bir eğlenceyle geçiyordu.

Var Mı Senden Ötesi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin