Yemyeşil çimlerin üzerinde ki adama baktım. Yeşilliklerin arasında üzerine giydiği bembeyaz kıyafetleriyle tıpkı bir meleğe benziyordu.
Hergün sevgiyle taradığım saçları ve o okyanusunda kaybolduğum masmavi gözleriyle onu tanımamam imkansızdı. Karşımda duran adam babamdı.
Aramızda ki mesafe uzun olduğu için o beni henüz fark edememişti. Yavaşça ona doğru bir kaç adım attım. Ona yaklaştıkça sanki parlaklığı artıyordu. Gözlerimi parlaklığına alıştırmak için birkaç kez kırpıştırdım.
Babam hala beni fark etmemişti. Gözleri uzaklarda takılı kalmıştı. Ona daha çok yaklaşarak " Baba..." dedim. Anında o deniz mavisi gözleri beni bulmuştu. Beni gördüğünde gözlerinde barınan birçok duygu vardı. Sevgi, korku, telaş, hüzün, mutluluk.
"Kızım." dedi kısık bir sesle. Ağlamışcasına bir kırgınlık vardı sesinde.
"Burada ne yapıyorsun baba?"
Kafamda ki sorulara cevap aradım. Ben ondan bir açıklama beklerken sadece elini uzatmıştı. Aramızda ki mesafe iki adım atsan kapanacak kadar azalmıştı. Bir an tereddüt de kalarak, "Neler oluyor baba?" diye sordum. Ama babam sadece elini tutmamı bekliyordu. İçimde ki ses o eli tutmamam gerektiğini söylüyordu bana. Sanki tutsam bir daha geri dönemiyecekmişim gibi bir his vardı içimde.
Her zaman güvendiğim adama neden şimdi güvenemiyordum? Neden içimde ki ses tutmamam için beni uyarıyordu? Babamın eli havada asılı kalırken bakışlarını tekrar yüzüne çevirdim. Az önceki duyguların hiç biri yoktu. Sadece gözlerimin en derinliklerine bakıyordu.
Tam elini tutacakken babam birden bire yok oldu. Ne olduğunu anlayamadığım için tepki veremesemde kısa bir süre sonra bağırmaya başladım.
"Baba nerdesin? Baba! Beni bırakma baba nerdesin?"
Boğazımın yanmasını hiçe sayarak hıçkırıklarımın arasından bağırmaya devam ettim.
Sanki uzaktan birisi bana sesleniyor gibiydi. Çığlıklarıma ara vererek adımı sayıklayan sesi dinledim. Evet, birisi bana sesleniyordu. Ama bu ses farklı bir boyuttan geliyor gibiydi.
Birinin kolumdan tutup beni sarsmasıyla kendime geldim.
Gözlerimi açmaya çalışırken gördüğüm şeyin bir rüya olduğunun daha yeni farkına varıyordum. Gözlerimi zorlayarak açtıktan sonra etrafıma bakındım.
Bütün ailem başımda bekliyor, umut dolu gözlerle bana bakıyorlardı. Bir an neden böyle yaptıktalarına anlam vermedim. Daha sonra beynime hücum eden görüntüler gözlerimi sımsıkı yummama neden oldu. Rüyaydı belki ama gerçektide. Babam tıpkı rüyamda ki gibi beni bırakıp gitmişti.
&&&&
Yine o tanıdık sesi duyuyordum işte. Makineden saniyesinde çıkan o gereksiz sinir bozucu ses. Başımda uyuşuk bir yük. Vücudumda olan karıncalanma.
Gözlerimi zorlayarakta olsa açmayı başardığımda koltukta uyuyan annemi fark ettim. Muhtemelen uyanmamı beklerken uyuyakalmıştı.
Yeniden o kaza anı gözlerimin önüne serildi. Babamın o kanlı yüzü.
Yanaklarımda hissettiğim sıcaklık kulağımın oraya doğru yol alıyordu. Sırt üstü yattığım için göz yaşlarım yüzümü daha çabuk terk ediyordu.
Şuan tek düşündüğüm şey bu odadan çıkıp babamın yanına gitmekti.
Koluma bağlı olan serumu çıkartıp yatakta doğrulmaya çalıştım. Durumumun ne olduğunu bilmiyordum ama canım fazlasıyla acıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Var Mı Senden Ötesi?
Fiksi RemajaBir daha kimseye güvenemeyeceğini düşünen yaralı bir kız. Bir daha asla sevdiği kadını koruyamayacağını zanneden umursamaz bir erkek. Tarifi olamayacak kadar büyük bir aşk. Ve sonsuza kadar birbirlerine verdikleri bir yemin. "Bizde ne öncesi olacak...