Yeniden herkese merhaba. Biraz geçikti özür dilerim. Ama uzun bir bölüm yazdım sizler için.
Beğenen ve yorum atan herkese çook teşekkür ederim.
Yazım yanlışları varsa -ki illaki vardır- özür dilerim. Elimden geldiğince düzgün yazmaya çalışıyorum.
Bu arada gifde Oğuz'un kıza yaptığı hareket var. Ama birebir tutturamadım. Siz anlayın artık ;)
İyi Okumalar!
&&&&
Tüm kaslarını orataya çıkaracak kadar dar beyaz tşörtünün üzerine giydiği kot gömleği rüzgar sayesinde havalandı. Havalı bir profil çizerek arabadan inince zaten ona dönmüş olan gözler çoktan harekete geçmişti. Oğuz'un etrafında kalan bir kaç kız dışında nerdeyse tüm kızlar onun yanına gitmişti.
Oğuz, üzerindeki ilgi dağılmış olduğu için mutsuz bir şekilde somurturken yanında kalan kızlardan şarışın olanı boşluktan faydalanıp iyice Oğuz'a sokuldu. Kızın yüzünde ki gülümseme diğer kızlar gittiği için memnun olduğunu gösteriyordu. Ama Oğuz onun tam tersine kızlar gittiği için üzgündü.
Tekrar Umut'a bakınca yanında ki kızların hiç birine bakmayıp arabasına yaşlanmış bir sekilde beni izlediğini farkettim. Beni izlediğini fark edince bakışlarını kaçırır sanmıştım ama o yüzünde ki gülümsemesin arttırarak bana bakmaya devam ediyordu. Bu sefer utanarak ben bakışlarımı kaçırmıştım. Ama hala bakışlarını hissedebiliyordum ve bu durum gerilmeme sebep oluyordu.
Göz ucuyla tekrar ona baktığımda yaslandığı arabasından ayrılmış bize doğru geldiğini görünce gerginliğim iyice artmıştı. Bakışlarımı başka bir tarafa çevirerek buraya gelmemesini diledim.
"Burada da mı sen, sulugöz?"
Bakışlarımı tekrar ona çevirdim. Yine aynı sırıtışı yüzünde, elleri cebinde karşımda duruyordu. Yanımda oturan Irmak'a başıyla kısaca selam verdikten sonra tekrar bana döndü.
"Evet, burada da ben ukala." dedim ukala kelimesine vurgu yaparak.
"Siz tanışıyor musunuz?" diye soran Irmak'a bakınca şaşkınlığını yüzünden okuyabiliyordum.
"Beni takip falan edeceğini düşüneceğim artık." dediği şey üzerine yalandan bir kahkaha atarak, "Sorma canım seni bulmak için yollara düştüm." dedim tüm sinir bozuculuğuna karşı sakin kalmaya çalışarak. Alt tarafı 2 kez karşılaşmıştık. O da birinci sefer de o beni bulmuştu.
"Yollara düşmene gerek yok ki baksana okulun içine düşmüssün." gülerek göz kırptı. Ne kadar gözlerimi devirmek istesemde buna fırsat vermeden, "Anıl nerede?" diye sordu Irmak'a. "Arabasını alacaktı. Gelir birazdan." dedi.
"Görüşürüz sulugöz." dedi ve arkasını dönerek okulun merdivenlerine yöneldi. "Sinir bozucu şey." diye söylendim arkasında.
Yanımda bıyık altından gülen Irmak'a ters bir şekilde bakınca ellerini havaya kaldırarak "Tamam. Ben sınıfa gidiyorum." dedi masumca. "He bu arada ben 12-B'deyim. Eğer müdür sorarsa orayı tercih et." dedi.
"Tamam. Teşekkür ederim Irmak." diyerek samimi bir şekilde gülümsedim. O da bana aynı sekilde gülümseyerek az önce Umut'un gitmiş olduğu merdivenlere yöneldi.
Irmak'ın merdivenlerin son basamağını çıkarken ders zili çalmıştı. Daha müdürün yanına gideceğimi düşünürsem kesinlikle derse geç kalacaktım. Eğer biraz daha oturursam da anca dersin sonuna yetişebilirdim. Bu yüzden bende hem Umut'un hem de Irmak'ın çıkmış olduğu merdivenlere yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Var Mı Senden Ötesi?
Ficção AdolescenteBir daha kimseye güvenemeyeceğini düşünen yaralı bir kız. Bir daha asla sevdiği kadını koruyamayacağını zanneden umursamaz bir erkek. Tarifi olamayacak kadar büyük bir aşk. Ve sonsuza kadar birbirlerine verdikleri bir yemin. "Bizde ne öncesi olacak...