Bölüm şarkısı: Grup Seksendört - Azap
Merhabalar :) Yine ben, geveze yazarınız. Uzun bir bölüm oldu bence. Umarım beğenirsiniz.
Bu arada yeni kapağı yapan @pembebal arkadaşıma çok teşekkür ediyorum :) Ellerine sağlık canım.
Yeni kapağımız hakkında sizin düşünceleriniz neler? Beğendiniz mi yoksa önceki daha mı iyi? Görüşlerinizi belirtin lütfen :))
İyi Okumlar...
&&&&
"Bak doğru söyle."
Belki usanmadan sorduğum onuncu seferdi bu. Ama emin olmak istiyordum. Gerçi Umut emin olabilirsin demişti ama işte, kendi kuruntularımdı. İçimin rahat etmesi için bunu sormak zorundaydım.
"Hayal, bu sefer harbi kıracağım kafanı!" diye sinirle soludu bir kez daha.
"Tamam, tamam. Hadi o zaman bizimkilerin yanına gidelim." dedim ve o anın verdiği enerjiyle koluna girdim. Gerçi tam olarak koluna girmiş sayılmazdım. Daha çok onu haraket ettirtmek için girmiş, sürüklüyor gibi görünüyordum. Aslında öyle de sayılabilirdi. Çünkü Umut'un hızlı hareket etmeye hiç niyeti yoktu. Ve benim daha fazla 'bak emin misin?' diye sormamak için hızlı olmam gerekiyordu. Yoksa bir kez daha soracağıma emindim. Sorarsam da Umut'un bu sefer cidden kafamı kıracağından emindim. Dün olanlardan sonra bir daha sinirlenmesini hiç mi hiç istemiyordum.
Dün okul bitene kadar yüzüme bakmamıştı. Sinirli olduğunu anlayabiliyordum ama sinirinin yanı sıra bir şey daha vardı. Ancak ne olduğunu çözememiştim.
Anıl'ın 'sinirliyken Umut'a yaklaşma' tavsiyesine zorla uymuş okul çıkışına kadar sinirinin geçmesine beklemiştim. Okul bittiğini ben ondan önce arabasına binmiştim. Şimdi bu sinirle beni almadan falan giderse bu şekilde günün son bulmasını istemiyordum. Gerçi istemiyor olsam bile öyle olmuştu.
Arabada konuyu açmaya çalışmıştım ama yorgunum diyerek konuşmayı kısa kesmişti. Daha fazla zorlamak istemedim ve sustum.
Geceyi zorlada olsa sabah etmeyi başardığımda Umut'a onu kapıda beklediğime dair mesaj atmıştım. Mesajı atmamın ardından beni almaya gelmişti. Ve benim konuşmama izin vermeden aynen şunları demişti:
"Başlama yine. Tamam, anladım. Bilmiyordun. Ancak bir kez daha böyle bir şey yapmanı istemiyorum Hayal. Önce beni dinleyeceksin ve sonra ahkam keseceksin. Tamam mı?" diye sormuştu. Başımı sallayarak cevap vermiştim ancak istediğim cevap bu değildi. O da bunu anlamış gibi tekrar konuşmuştu.
"Kız gibi trip atacağımı falan mı sandın? Sadece sinirliydim ve kalbini kırmamak için senin de daha fazla konuşmanı istemedim. Sinirli olduğum zamanlarda çenini kapalı tutman senin için daha hayırlı." diyerek konuya son noktayı koymuştu. Ancak ben durur muyum? Sabah beni aldığından bu yana -öğle arasındayız- bak doğru dimi diye on kez sormuştum ve şimdi bir kez daha sormamak için hızlı gitmek zorundaydım.
Neyse ki kendimi tutmuş ve bizimkilerin yanına gelene kadar sormamayı başarmıştım.
Arka bahçede çimlerin üzerinde oturmuş olan arkadaşlarımızı görünce yanlarına gittik ve bizde onlara katıldık.
Konu arabalara, oradan benim araba sevdama nasıl geldi hiç bir fikrim yoktu.
Umut, "Hayal'in arabalar konusunda ki bilgisini görmeniz lazım. Benim arabanın, çift vitesli olmasından tut motor gücüne kadar her şeyi biliyor." dedi gülerek.
Anıl, "Ciddi olamassın?" diye hayretle konuştu.
Umut Anıl'ın hayret dolu sesine karşılık eğlenir bir sesle "Hemde çok." dedi. Ellerini çimlere yasladı ve ağırlığını ellerine yükledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Var Mı Senden Ötesi?
Ficção AdolescenteBir daha kimseye güvenemeyeceğini düşünen yaralı bir kız. Bir daha asla sevdiği kadını koruyamayacağını zanneden umursamaz bir erkek. Tarifi olamayacak kadar büyük bir aşk. Ve sonsuza kadar birbirlerine verdikleri bir yemin. "Bizde ne öncesi olacak...