20. Bölüm "Geçmişten Kalanlar"

6.3K 270 33
                                    

Söylemeden geçmek istemedim. 10.7K olmuşuz arkadaşlar. Hepinize gerçekten çok teşekkür edyorum. Özellikle harika yorumlarıyla yanımda olduğunu biliren, sürekli yanımda olan arkadaşlara. İyiki varsınız.

İyi Okumalar :))

&&&&

Irmak'ın ağzından

"Bilmiyorum. Aradığında açtım ama cevap vermedi. Anladığım kadarıyla telefon elinden düştü. Bir adamın sesini duydum. Sonra zaten telefon kapandı. Şimdi arıyorum ama telefon kapalı."

Anıl'a cevap vermeye çalışırken bir yandan da Hayal'i düşünüyordum. İlk aradığında açmama fırsat bırakmadan hemen kapatmıştı. Sonra tekrar aradı ama açtığımda cevap vermedi. O adam kimdi?

Anıl, "Adam ne dedi peki?" diyerek başka bir soru yöneletti.

Bakışlarımı Anıl'a doğru çevirirken "Bilmiyorum, anlayamadım. Ama sesi sinirli geliyordu." dedim endişeli bir sesle.

"Tamam." dedi ve ilerdeki kavşaktan keskin bir U dönüşü yaptı. Arabanın tekerleri ani dönüşten doluyı asfaltta iz bırakmıştı.

Kaşlarımı çatarak "Ne yapıyorsun?" dedim.

"Hayal'in yanına gidiyoruz." dedi ciddi bir ifadeyle.

İşte bu iyiydi. Zira içimde garip bir his vardı. Bu his belkide onca zaman sonra ilk kez Atakan'la yanlız kaldığımız içinde olabilirdi. Bilmiyordum. Ama bu hissi yok etmek için Hayal'in yanına gitmem gerekiyordu.

Anıl hızını iyice arttırdığı için 20 dakika sonra Hayal'in evinin önüne gelmiştik. Arabadan indikten sonra Anıl'ın yanıma gelmesini bekledim. Sonuçta içeride kim olduğunu bilmediğim bir adam vardı.

Anıl yanıma geldikten sonra bana güven veren bir şekilde baktı ve önden yürümeye başladı. Bende arkasından giderek onu takip ettim. Bahçe kapısından geçip merdivenleri tırmanırken endişemin yanına büyük bir korku eklenmişti.

Çünkü evin kapısı yarıya kadar açıktı.

Anıl kapının açık olduğunu görünce beni kolumdan tuturarak arkasına sakladı.

Fısıltı gibi çıkan sesimle "Anıl..." dedim.

"Şissst. Sakin ol tamam mı?" diye sordu gözlerini gözlerime sabitleyerek. Zar zor kafamı sallayarak onayladım onu.

Tekrar harekete geçince bende hareketlendim. Ancak Anıl, "Bekle," dedi ve kendi benden önce eve girdi.

Kapıyı geriye doğru itti ve "Hayal?" diye seslendi. Ancak hiç bir cevap gelmedi. Daha fazla bekleyemeyerek bende Anıl'ın peşinden eve girdim. Anıl temkinli adımlarla mutfağa doğru giderken "Anıl?" dedim. Durdu ve bana doğru döndü. Yerden Hayal'in telefonunu alarak ona gösterdim.

"Birisi üstüne basmış. Telefonun camı çatlamış." dedim gözlerim dolu dolu.

Anıl'la kısa bir süre göz göze geldikten sonra hızlıca üst kata çıktı. Ne yaptığını anlamak için bende peşinden yukarı çıktım. Kapısı açık olan bir odaya girdi.

"Allah kahretsin!"

Anıl'ın tepkisinin üzerine bende peşinden odaya girdim.

"Ne ol..-" diye soracakken gördüğüm manzara karşısında konuşamadım. Masa odanın ortasında oldukça saçma bir yerde duruyordu. Anıl'la bakışlarımız kesiştikten sonra o da benim anladığımı anlamış olmali ki hemen telefonunu cebinden çıkardı.

"Abi hemen Hayal'lerin evine gel." dedi aceleyle.

"Bilmiyorum. Dış kapı açıktı. Hayal'in odasının kapısı da zorla açılmış ve oda da ki masada ortada kalmış. Muhtemelen kapının arkasına koymak için ittirmiş ama o itene kadar adam kapıyı kırmış!"

Var Mı Senden Ötesi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin