37. Bölüm "Maç"

5.8K 264 16
                                    

Medyada ki Atakan.

Keyifli Okumalar!

&&&&

Tartışmalı bir şekilde de olsada maç, Umut'un söylediği iddia üzerine oynanacaktı. Tek fark koridorlara kaybedenler resimlerini kendileri yapıştırmayacaktı. Kazananlar yapıştıracak onlar ise kenarda oturarak rezilliklerini yaşayacaklardı.

"Ben yinede bu kadar emin olmazdım Umut." dedim bir kez daha. "Kaybederseniz büyük rezillik olacak." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ayrıca, eğer kaybederseniz o resimi büyük boy çıkarttırıp odama asacağım."

"Birincisi güzelim, sen, ben olmadığına göre emin olamazsın ama ben eminim." Bir adım yaklaştı. "İkincisi büyük bir rezillik olacak ama bizim adımıza değil. Bu yüzden o resim çıkmayacak." Bir adım daha yaklaştı ve aramızdaki mesafeyi kapattı. "Üçüncüsü sabahtan beri aynı şeyleri söyleyeceğine bana bir şans öpücüğü ver de artık maça başlayalım."

Ben ne yapacağımı bilmeyerek öylece bakarken kendimi bir anda kolları arasında buldum. Vakit kaybetmeden kollarımı boynuna doladım. Ve kulağına doğru fısıldadım.

"Bence şansa ihtiyacın yok. Kazanacağınızı biliyorum."

Belime sardığı kollarını çözerek yüzümü avuçlarının içine aldı. Dudaklarını alnıma bastırdı ve birkaç saniye öylece durdu.

Atakan, "Umut hadi yeter artık abi ya!" diye bağırınca ellerini yanaklarımdan çekerek arkasını döndü ve sahaya doğru yürümeye başladı.

"Umut," diye seslendim arkasından. "Bu gol senin için diye bağırıp gol atmazsın değil mi?"

"Olur mu öyle şey?" dedi alayla gülürek. "Olmaz öyle şey."

Ayağımı yere vurarak Irmak'ların yanına geçtim ve kollarımı göğsümde bağladım.

"Hele bi yenilin ben seni görürüm Umut bey."

Irmak beni hiç takmayarak, "Hayal?" dedi tedirgin bir sesle. "Yenilmezler değil mi?" diye sordu.

"Olur mu öyle şey Irmak?" dedim kaşlarımı çatarak. "Olmaz öyle şey."

"Allah'ım," dedi ellerini yukarı doğru kaldırarak. "Bu kız gitgide Umut'a benziyor. Ne olur tez zamanda girdiği yalnış yoldan döndür bu akılsız kulunu."

"Ay götüm," diyerek kalçamla kalçasına vurdum. "Senden zeka fışkırıyor zaten."

"Ne zannettin gülüm?" dedi kaşlarını havaya kaldırarak. "Yeterince belli oluyordur bence."

Ağzımı açıp cevap vereceğim sırada, "Kızlar, kızlaar," diyerek Anıl araya girdi. Bir kolunu Irmak'ın omzuna atarken diğer kolunu benim omzuma attı ve bizi kendine çekti. "En aklınız benim. Bunun için tartışmaya ne gerek var? Bana gelseniz ben zaten sizin akılsız olduğunuzu söylerdim."

İkimizde aynı anda kulağının dibinde "Anıl!" diye bağırdık. Anıl bunun üzerine kulaklarını kapatarak kollarını çekti. Ellerimi göğsümde bağlayarak, "Ayrıca ben daha zekiyim." dedim.

"Hayır ben daha zekiyim."

"Ben daha zekiyim!"

"Hayır ben zekiyim!"

"Hayır ben ze-"

Anıl en sonunda dayanamayarak, "Ulan tamam benim lan en aptal!" diye bağırdı. "Ben sizin çenenizin de inadınızın da içine sıçayım ama yeter be aaa! Daraldım ya bunaldım. Bu ne böyle?" Eliyle yakasını tutarak aşşağı yukarı silkeledi. "Yıldım sizden be."

Var Mı Senden Ötesi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin