Bazen kendinizi öyle kötü hissedersiniz ki kimsenin size iyi gelemeyeceğini düşünürsünüz. Ne yaparsanız yapın asla rahatlayamacağınızı hissedersiniz. O zamanalarda sadece yalnız kalmak ve deli gibi ağlamak istersiniz. Çünkü yalnız kalırsanız daha iyi olacağınızı zannedersiniz. Ama o anda bilmezsiniz ki yalnız kalmak aslında daha kötü olandır sizin için.
Ne yaşanmış olursa olsun insan her zaman birine ihtiyaç duyan bir varlıktır. Bu biri, yalnız yapılan bir yürüyüş, sade bir kahv,, belkide sadece basit bir resim karesi olabilir. Hiç düşündünüz mü: ağlarken neden yastığımıza sarılır ağlarız? Ya da müzik neden daha kolay ağlamamızı sağlar? İşte bu, insanın bir şeye duyduğu ihtiyaçtır. Ve eğer bu ihtiyacınızı giderirseniz emin olabilirisiniz ki asla dediğiniz düşüncelerin hepsi gerçekleşir. Ve o şey size iyi gelir.
Bana şuan da iyi gelen o şey, kesinlikle Umut'un varlığıydı. Dakikalardır ağlıyordum ve hiç bir şey demeden sadece bana sarılıyor ve arada saçlarımdan öpüyordu. Bu beni o kadar rahatlamış ki şuan da kendimi bir pamuk ipliği gibi hissediyordum.
Kendime geldikçe içimi büyük bir suçluluk kaplamaya başladı. Umut benim yüzümden geri gelmişti. Şimdi vicdanıyla başbaşaydı. Ama bir yandan acım o kadar büyüktü ki bunu düşünemeyecek kadar bencildim de.
Dakikalar, belkide saatler sonra kollarımı boynundan çözdüm ve kucağından inerek yanına oturdum. Kafamı eğerek düzgün bir cümle kurmak için düşünmeye başladım.
"Eğer şuan ki çirkinliği saklamak için kafanı eğiyorsan kaldırabilirsin küçük koala. Zaten gördüm."
Dediği şey beni gülümsetirken madem çirkin olduğumu görmüş diye düşünerek burnumu kabaca çektim ve kolumla sildim.
Yüzünü buruşturarak, "Aslına bakarsan bu kadarını görmemiştim." dedi. "Ve bana bir tişört borçlusun güzelim."
Gülümsemem iyici genişlerken yüzümü ona döndüm.
"Özür dilerim."
Tişörtüyle ilgilenmeyi kesip kaşlarını çatarak bana baktı.
"Sana gereksiz yere özür dilememeni söylemiştim Hayal. Sadece şakaydı."
"Hayır, onun için değil Umut. O aptal tişörtün şuan da umrumda olan son şey. Seni çağırmak zorunda kaldığım için özür dilerim. Aslında çağırmazdım ama ablamın durumunu ögrenince daya-" derken işaret parmağını dudaklarıma koyarak beni susturdu.
"Açıklama yapmanı istemiyorum Hayal. Sen bana gelmem gerektiğini söyledin ve bende yapmam gerekini yaptım. Bunun içi özür dilemen de aptal tişörtüm için özür dilemen kadar gereksiz."
Elini dudaklarımdan çekereken, "Ama yinede kendimi kötü hissediyorum." dedim.
"Eğer illa bir şey yapmak istiyorsan," dedikten sonra bakışlarımızı kısa süreliğine ayırdı. "O zaman vicdanım sesini bastıracak bir sesle konuş Hayal. Yanımdan ayrılma ve onu sustur. Bana ulaşmasına izin verme. Yapman gereken sadece bu."
Gözlerim yeniden dolarken tekrar boynuna sarıldım ve ağlamaya başladım.
"Çok teşekkür ederim Umut. Hemde çok." dedikten sonra kokusunu içime çektim. "İyi ki varsın sevgilim."
"Bu kadar sululuk yeter." diyerek ellerimi boynundan çözdü. "Hadi bakalım sulu göz ablanın yanına."
Başımı sessizce sallarken ayağa kalktım. Ellerimle gözyaşlarımı sildim. Yürümeye başladığım sırada Umut yanıma gelerek elimi tuttu ve güven veren bir şekilde sıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Var Mı Senden Ötesi?
Roman pour AdolescentsBir daha kimseye güvenemeyeceğini düşünen yaralı bir kız. Bir daha asla sevdiği kadını koruyamayacağını zanneden umursamaz bir erkek. Tarifi olamayacak kadar büyük bir aşk. Ve sonsuza kadar birbirlerine verdikleri bir yemin. "Bizde ne öncesi olacak...