5.Bölüm

6.1K 352 20
                                    

Herkesin uyuduğunu farkedince içim biraz da olsa rahatladı.Belki rüyamda konuşmuştum belki de bağırmıştım.Bunu kimsenin duymaması daha iyiydi.Hava daha aydınlanmadığı için kalkıp sönen ateşin yanına gittim.Tam kenarında Stef vardı.Onu uyandırmamak için sessizce oturacaktım ki,ormanın içinden bir sesin geldiğini hissettim.Bir anda korkmam ve kılıcımı belimden çekip almam bir oldu.Kalbim hızla çarparken ikinci bir ses bu sefer arkamdaydı.Biri yürüyor gibiydi.Etrafıma tekrar baktığımda herkesin yerli yerinde olduğunu gördüm,uyuyorlardı.Peki bu neydi?Sesin geldiği tarafa doğru bir cesaret yürümeye başladım.Kılıcımı havada tutuyordum.İlerlemeye devam ettiğimde karanlığın arttığını farkettim.Tam arkamı dönüp gidecekken arkamda birşey olduğunu hissettim ve durdum.Evet o her neyse arkamdaydı.Önüme yavaşça döndüğümde kalbim son hızla çarpıyordu.Bu da neydi? İnsan veya normal bir hayvan değildi.Boyu benim kadardı ve rengi karanlıkla uyumluydu.Gözleri simsiyahtı.Elleri kocamandı ve ağzı büyük olmasına rağmen keskin dişlerinin görünmesine engel değildi.Ellerim kaskatı kesilmişti.İndirdiğim kılıcımı bir hamle yaparak ona savuramıyordum.Öylesine nefes alıyordu ki korkum ikiye katlanıyordu.Üzerime gelmeye başladığında arkamı görmememe rağmen geri gitmeye çalıştım.Taa ki ayağım taşa takılıp düşene kadar.Harika!Ölümüm tuhaf bir yaratıktan olacaktı.Öylesine aç bakıyordu ki gözlerimi kapattım.Kalbim yerinden çıksaydı eminim bu kadar acı çekmezdi.Tam bu sırada birinin imdadıma yetiştiğini hissettim.Merakla gözlerimi açarken Persin çoktan yaratığı yerle bütünleştirmişti.Kılıcı kıprkırmızıydı.

"Ne yapıyorsun sen ha?"dedi bağırarak."Burası gece gezintisi yapılacak bir orman değil."

"Ben zaten gece gezintisi yapmıyordum."dedim.Şaşırmıştım.Bana bağırması tuhafıma gitmişti.

"Neyse artık."dedi sesi sakinleşti ve yerden kalkmam için elini uzattı ama kendim kalkmayı tercih edince elini çekti.

"Bir daha kurtaramayabilirim."dedi arkasını dönüp giderken.Evet kesinlikle babasına çok benziyordu.Kendini beğenmişin tekiydi.Üstümdeki otları temizlerken onu takip etmeye başladım.Bir daha kaybolmak istemezdim.

Persin önümde ilerliyordu ve ateşin olduğu yere vardığımızda Katali'nin ayakta olduğunu gördüm.Ben babamın uyuduğu kenara geçtim ve Persin  oraya ulaştığı anda Katali atıldı.

"Ne oldu,Persin?Neredeydin ?"

"Bilmene gerek var mı?"dedi.

"Özür dilerim."Katali'nin yüzünde öyle bir ifade oluşmuştu ki içimden gülmüştüm.Ne sanıyordu kendini?Krallın oğlundan hesap soracak kadar yüce birisi mi?Ama Persin ve Katali'nin arasında birşey olmadığı açıkça belli olmuştu.Hoşuma gitmişti.Katali'den hiç hoşlanmamıştım.Soğuk ve kibirli biri gibi duruyordu.Belki onu tanıdıkça değişirdi ama hiç sanmıyordum.

Birkaç saat sonra herkes uyanıp birkaç şey atıştırdıktan sonra tekrar yola koyulduk.Acaba babama rüyayı anlatmalı mıydım?Zaten gece olan olayı asla anlatmayacaktım.Bana çok kızardı,eminim.Orada o yaratığı yerle bir edebilirdim,bliyordum.Ama yapamadım.Her nedense yapamadım.Ama rüya farklıydı.İçimdeki düşüncelerle pençeleşirken Stef'in atla yanıma doğru geldiğini gördüm.

"Ne kadar düşüncelisin öyle."dedi gülümseyerek.Persin ve Katali en önde yalnız kalmışlardı.Ama Persin'in ikidebir buraya bakması dikkatimi çekti.

"Çok mu belli oluyor?."dedim gülümseyerek.

"Konuşkan değil misindir?"

BÜYÜCÜ KIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin