10.Bölüm

6.5K 295 18
                                    

Klay'ın söylediklerini anlam veremiyordum. Bana kötülük yapmayacağını söylüyordu ama zaten burada zorla tutuyor olması asıl kötülüktü. O gözlerini benden ayırmayınca ben gözlerimi kaçırdım. Bu sırada Lebi'nin yanımıza doğru geldiğini gördüm ve oraya bakmaya başladım. Klay da oraya baktığımı anlayınca arkasını döndü. Geliyor olması beni rahatlatmıştı. Odama gitmek istiyor, tüm bu olanları rahat bir şekilde düşünmek istiyordum. Lebi yanımıza yaklaşınca durdu.

"Efendim önemli bir konu var."dedi başını eğerek.

"Söyle."

"Efendim burada söylemesem daha iyi olur."Lebi'nin olayı benim yanımda söylemeyişi beni oldukça meraklandırmıştı.

"Lebi, neyse söyle."

"Beklediğimiz kişinin buraya ulaşmış olabileceği haberini aldık."

Lebi'nin son söylediğiyle Klay'ın yüzündeki rahat ifade yerini şaşkınlığa bırakır gibi oldu. Sonra arkasını döndü ve etrafına bakmaya başladı.

"Lebi kızı al güvenli bir yere götür."dedi arkası dönükken. Ne olursa olsun rahatlığından ödün vermiyordu. 

"Nereye götüreceksiniz?"diye sormamla Klay bana doğru döndü ve hiçbir cevap vermeden Lebi'ye götür anlamında bir el hareketi yaptı.

Lebi kolumdan tuttu ve beni ittirmeye başlayınca istem dışı da olsa hareket etmeye başladım. Kim buraya geliyordu? Yanımda söylenmeyecek biri olduğuna göre ve beni güvenli bir yere götürdüklerine göre önemli biri olmalıydı. Bir an o kişinin Persin'in olabileceğini düşündüm ama sonra hemen böyle bir şeyin asla olamayacağı ihtimali kafamda yankılandı. Eğer buraya gelecek olsaydı zaten çoktan gelirdi. Onun krallığı için yaptığım fedakârlıklara bakarsak onun beni kurtarması basit bir şeydi. Bunu da zaten yapmamıştı. Peki ya babam? Onun olma ihtimali yüksekti. Onu görmek istiyordum ama böyle bir işe kalkışmışsa eğer tehlikedeydi. Gelmemesi daha iyi olacaktı. Çünkü Klay bana zarar vermese bile ona verebilirdi. Babasını öldürmüş birinden acıma duygusu bekleyemezdim.

Bu sırada farklı bir odaya gelmiştim. Lebi kapıyı açınca bu odanın kime ait olabileceğini gerçekten merak etmiştim. Çünkü oldukça büyük ve gösterişliydi. Hem de kapıda muhafızlar vardı. Umarım Klay'ın odası değildir diye düşündüm ve içeriye girdim. Bu sırada Lebi kapıyı kapattı ve muhafızlara birkaç şey söyledi. Kapı kapalı olduğu için fazla duyamamıştım ama burada neler döndüğüyle ilgili meraklarım gittikçe artıyordu.

 Kapının karşısında büyük bir yatak vardı. Açıkçası buradaki her şey odanın kendisi gibi büyük ve gösterişliydi. Kimin odasıysa gerçekten önemli biri olmalıydı. Belki de Klay'ın odasıydı ama bunu düşünmek bile istemiyordum. Acaba bir kadının odası olabilir mi diye yavaşça dolabı açtım. Şuan içeriye girecek olan birine rezil olacağımı bilsem de umurumda değildi. Dolabın içinde oldukça fazla erkek kıyafetleri vardı. Bu sırada kapının dışından gelen seslerle irkildim ve dolabı hızla kapattım. Dışarıda kim var bilmiyordum ama gelen kılıç seslerinden birinin buraya girmek için dışarıdaki muhafızları kılıçtan geçirdiğinden emindim. Kim olabilirdi ki diye düşünürken etrafıma kendimi korumam için yarayacak bir şey aradım ama yoktu. Kalbim son hızla çarparken kapı hızla açıldı.

"Persin?"Onu gördüğümde öylesine şaşırmıştım ki rüyada olabileceğimi bile sandım. Ama gerçekti ve karşımda elinde kıpkırmızı olmuş kılıcıyla duruyordu. Nefes nefese kalmış olduğu için biraz bekledi.

BÜYÜCÜ KIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin