17.Bölüm

5K 229 13
                                    

"Büyü dersiniz başlamak üzere efendim."dedi baş görevli kadın yeni bir güne gözlerimi açar açmaz. Elindeki yemeği masaya koydu ve gülümseyerek odadan çıktı. Lauri görevden alındığından beri bu kadınla aramız onunki gibi değildi. Aramızda mesafe vardı ve kadın sert bir kişiliğe sahipti. Bunu sesinin kalınlığından bile sezebiliyordum.

Doğruca kalktım ve yemeğimi yedikten sonra üstümü değiştirerek odadan ayrıldım. Büyü dersine ilk defa erken bile gideceğimi düşündüm ve dışarıya çıktım. Etrafta yaşlı biri gözüme çarpmayınca acaba genç biri mi ders verecek diye düşündüm ve dersi kimin vereceğini öğrenmek için Klay'ın yanına gitmeye başladım. Klay'la da son konuşmamız sonrası pek fazla görüşmek istemesem de buna mecburdum. Benden sıkıldığını düşünmeye başlıyordum. Hep sorundum ve bir kralın sorunlarına sorun eklemek baştan savmaya bir sebepti. 

Büyük odaya vardığımda biraz çekinsem de kapının önündeki görevli muhafızlara yaklaştım.

"Kralı görmek istiyorum."

"O da sizi bekliyordu."dedi kapıyı açarak. Herhalde büyü dersini kim vereceğini söylemediğini anladı ve söylemek içinde benim gelmemi bekledi diye düşündüm içeriye girerken. 

Odaya girer girmez ise Klay'ı alışılmış şekilde tahtında otururken buldum. Lebi ise yanında duruyordu. Benim girdiğimi görünce başını hafifçe eğdi ve odadan ayrılmak için hareketlendi.

"Ben de seni bekliyordum."dedi Klay tahtından kalkıp masaya otururken. 

"Büyü derslerini kim verecek. Onu dışarıda bulamadım." Bu sırada Lebi tam yanımdan geçti ve kapının kapanış sesini duydum.

"Dersleri ben vereceğim Raya."

"Efendim?"

"Hadi otur." Şaka mıydı bilmiyordum ama ciddiliği her şeyi bozuyordu. Ona karşı gelmeden ilerledim ve yanına oturdum.

"Yani artık sen mi..."

"Evet." Sesinde kararlılık vardı. Uzanarak az ilerideki büyük kitabı aldı ve sayfaları çevirmeye başladı. Onu izlerken büyü derslerinde bile rahat olamayacağımı düşündüm.

"En son hangi büyüyü öğrendin?" Beni fazla önemsemeden derslere önem verdiğini açıkça belli ediyordu. Benden cevap beklediğini anlayınca ona bakmayı kestim ve düşünmeye başladım.

"Âşık etme büyüsüydü herhalde."dememle kafasını kitaptan kaldırdı ve bana bakmaya başladı.

"Demek oraya kadar ilerledin?"dedi gülerek. Az önceki tavrından eser yoktu.

"İyi öğrendin mi bari?" Neden birden alay etmeye başladı diye düşünürken ciddi şekilde onu izliyordum.

"Aslında unuttum bile sayılır. Neyse diğer büyüye geçelim."dedim kurtulmaya çalışarak. Klay ise kitabın bir sayfasını açtı ve orada kaldı.

"Eğer unuttuysan tekrar etmemiz gerek."

"Gerek yok!" Ben o büyüden kurtulmaya çalışırken Klay tam tersine benimle eğlenmeye çalışıyordu. Açtığı sayfayı değiştirmeyerek kararlığını belli etti.

"Olmaz." Ciddi bir ifadeye bürünerek kitaba göz gezdirmeye başladı ve sonra bana döndü.

"Eğer karşındakini sana nasıl âşık edeceğini biliyorsan anlat. Bildiğine emin olunca diğer büyüye geçeriz." Amacını anlamıyordum ama yine de diğer büyüye hızlıca geçmek için anlatmaya karar verdim.

BÜYÜCÜ KIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin