38.Bölüm

3K 182 9
                                    

14 Şubat'a özel bir bölüm olsuuunn.

Bir de bu arada yeni bölümleri sadece haftasonları atma kararı aldım. Düzenli olsun istiyorum. İlgileriniz için teşekkürler. Sizi seviyorum :)

Yine uzun bir uykudan sonra yorgunluğumu iyice atıp yemek yer yemez dışarıya çıkmak için hareketlendim. Usia'yı görmeliydim çünkü. Ona anlatmam gereken o kadar şey vardı ki... İçimde tutup kendi kendime düşünmektense bir fikir almak en iyisiydi. Başıma bir darbe yiyip ormanda bayıldığım sırada neden cadılar beni o zaman almamışlardı bilmiyordum işte. Sonra Torous bulmuştu beni. Öyle karışıktı ki her şey...

Şatonun merdivenlerini inerken Usia'yı da şatoya yaklaşırken görmemle gülümsedim. Usia ise hızla arkasını dönüp gitmeye başlayınca koştum ve ona yetiştim.

"Usia!"dememle ifadesiz şekilde bana döndü.

"Başıma neler geldi bilemezsin."

"Merak etmiyorum." Gülümsemem yerini şaşkınlığa aldı. Ama o sinirli gibiydi.

"Bir sorun mu var Usia?"

"Yok bir şey."deyip tekrar arkasını dönerken ise ona tekrar seslendim. Bana dönerken ise derin bir nefes aldı.

"Ne oldu anlamıyorum."dememle sinirle gülümsedi. Sonra tekrar ciddi ifadesine büründü.

"Seni Amay'la konuşurken gördüm Raya."

"Ne var bunda?"

"Hiç kimse bana âşık olamayacak değil mi? Loyd'u ne kadar beğendiğimi biliyordun. Ama ben de onun sana olan bakışlarını biliyorum. Ve şimdi de Amay..." Usia'yı şaşkınlıkla dinlerken bunların hepsi sanki benim suçummuş gibi düşündüm. Loyd umurumda değildi ve Amay sadece arkadaşımdı. Bunları duymak ise gözlerimin dolmasına sebep oldu. Suçsuzdum ama Usia'nın da ne kadar üzgün olduğunu biliyordum. Bunları söylemenin ne kadar zor olduğunu da...

"Dün yine ortalıklarda yoktun mesela. Herkes seni aramaya gitti ve tebrikler yine dikkat çekmeyi başardın."

"Ne diyorsun sen Usia?"dememle durdu. Neler yaşadığımı biliyor muydu acaba? Bunlar gerçekten de düşündükleri miydi yoksa sinirden mi söylüyordu bilmiyordum ama kırıldığım kesindi. Hatta biraz daha devam ederse bu sakinliğimi de bozacağımda emindim.

"Raya?" Arkamdan Amay'ın sesini duysam da ona dönmedim ama Usia Amay yanımıza gelinceye kadar onu izledi. Ben ise ağlamamaya çalışarak kendimi zorladım.

"Neyin var?"dedi bu sefer de. Gözlerimin dolduğu bu kadar belli oluyordu yani. Sinirli şekilde Usia'ya bakarken Usia ise gözlerini kaçırdı.

"İkinizin de neyi var?" Amay ses tonunu yükseltince bu sefer ona baktım. Gözleri merakla ikimizi de süzerken ben arkamı dönüp ilerlemeye başladım.

"Raya!" 

"Daha fazla dikkat çekmek istemiyorum!"dedim Amay'ın arkamdan seslenişine karşılık ve yürümeye devam ettim. Demek şatodan giderek dikkat çekmeye çalışıyordum. Bu Usia gibi yaşadıklarımı bilen biri için kabullenemeyeceğim sözlerdi.

Şatoya girip gözyaşlarımı serbest bırakırken en yakının bile böyle düşünüyorken şatoda hakkımda dedikodu çıkması gayet normal diye düşündüm. Daha fazla yürümekte istemediğimden büyük odanın koridorundaki duvara sırtımı dayadım ve ağlamama devam ettim. Kendimi zorlamak istemiyordum çünkü. Beklemediğim insandan beklemediğim sözler bana ağır gelmişti. Hem de her şey sadece Amay içindi. Amay'a değer veriyordum elbette ama Usia'nın onu aramıza sokması gereksizdi. Bu sadece Usia'nın düşündüğü saçmalıklardan ibaretti.

BÜYÜCÜ KIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin