59.Bölüm

2.1K 151 11
                                    

Arkadaşlar biliyorum baya geç bir bölüm oldu ama lütfen beni affedin :(

Sınavlar ve sağlık sorunları nedeniyle bir süre yazamadım. Hatta sınavlarım hala bitmiş değil. Ama sizi bu kadar bekletmişken daha da bekletmek istemedim. Oylarınız için teşekkürler. Hepinizi çok seviyorum. :)


İYİ OKUMALAR





Nide'nin yanından aklımda cevapsız sorularla ayrılırken tek hedefe odaklanmıştım. Lebi'den o kitabı almak istiyordum ve bunu Klay'a söylemeli miydim bilmiyordum. Kitapta her ne varsa kötü şeyler olmalıydı ve Klay da bunu bilmemi istemezdi. Nide bile bilmeden daha mutlu olacağımı söylemişti ve ben de korkmaya başlamıştım. Ne yaşayacaktım ki?

Atlarımıza binip yola tekrar başladık. Kafamda onca düşünce varken yolu takip edemiyordum ve sadece Klay önümde mi ona bakıyordum. Sonra tekrar düşüncelere dalıyordum.

Ani bir cızırtı beynimi yerle bir ederken atımı hemen durdurdum. Ellerimi kafamda birleştirip az önce olan o acı verici şeye yenildiğimi kabul eder gibiydim. Ne yani böyle tuhaf şeyler yaşamakta kitaptakilere dâhil miydi?

"Raya?" Sesle kendime geldim ve ellerimi başımdan indirdim. Klay yaklaşmış ve kaşları çatık şekilde beni izlerken gözlerimi yere indirdim.

"Sorun yok."dedim ve atı tekrar sürmeye başladım. Bir kraliçe delirmeye başlamıyordu hayır.

Klay yanımdan gitmeye özen göstererek ve ikidebir de bana bakarak yola devam ediyordu. Ben ise kendimi kötü hissetmekle meşguldüm. Klay hakkımda neler düşünüyordu kim bilir?

Ya da yine saçmalamaya başlıyordum.

Gözlerimi kısa bir uykudan aldığımda hava hala karanlıktı ve ateşin kenarında Klay oturuyordu. Bazen hiç uyumadığını düşünüyordum. Bu imkânsızdı ama yolculuklarda hiç uyumadığına emindim.

Sabahlamak için durduğumuz yer ağaçların yerini geniş düz bir alana bıraktığı yerdi. Buraya daha önce hiç gelmemiştim ama Klay'a doğru yolu bulacağı için güveniyordum. Tek isteğim de şatoya erkenden varıp Lebi için plan kurmaya başlamamdı.

Gözlerimi yerden aldım ve Klay'a çevirdim. O ise bana bakıyordu ve bir tuhaflık olduğunu seziyordu elbette. Handa o, huzursuzluk çıkaran adamla uğraşırken Nide bana yokluğundan istifade her şeyi anlatmıştı. Yani kitabın çözüm olacağını. Klay ise her şeyden habersizdi ama şimdilik bunu tercih ediyordum.

"Neden öyle bakıyorsun?"dedim suçlu ve güçlü olarak. Zaten tuhaf görünüyordum ama niyeyse bunu sormak istemiştim.

"Sen sorun yok diyorsun ama sorun var Raya."dedi ve gözlerini ateşe çevirdi. Biliyordum. Ondan bir şeyler saklamamı istemiyordu ve buna da kızıyordu. Ve en sonunda ben inat ediyordum söylememek için. Devamı ise ayrılık. Düşüncesi bile kötü.

"Lebi'nin anneme yazdığı kitap. Sanırım o kitapta gelecekte yaşayacaklarım var."dedim ve Klay ateşe atacağı çalıyla bana bakakaldı.

"Annenle aynı şeyleri yaşayacağını nereden biliyorsun?"dedi Klay ve bunu nereden bildiğimi sorgulamaya başladım. Babam hep annene çok benziyorsun derdi ve annem de ruhlarla konuşurdu. Annem de benim kadar olmasa da güçlü bir büyücüydü ve... Bunlar her şey için yeterli miydi?

"Bilmiyorum."dedim ve Klay başını iki yana sallayarak tekrar ateşe odaklandı. Klay sayesinde her şeyi yeniden sorgulamaya başlayacağıma emindim. Ya öyle düşünülmeye çalışılıyorsam? Belki de annem gibi olmayacaktı. Belki de bebeğim olabilecekti. Yani ben görebilecektim.

BÜYÜCÜ KIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin