43.Bölüm

2.6K 178 2
                                    

"Usia nerede kaldı?"dedi Amay tam düşüncelere dalmışken.

"Gelir birazdan."dedim ve gözlerimi tekrar yere kilitledim. Persin'in bir bebeği olacaktı yani ve bu öyle tuhaf bir histi ki benim için. Neden bilmiyorum ama iyi hissedemiyordum. Bir bebek suçlu değildi. Persin'in bebeği olması da önemli değildi. Ama içimdeki hisler geleceğe yönelik gibiydi. Tüm kötü hislerime rağmen bebeğin iyi biri olmasını umdum. 

"Balth."

"Efendim?"dedim yüksek sesle yanımda oturan Amay'a. Bana tuhaf şekilde bakarken ise rüzgâr yüzümü okşadı. Ürperdim.

"Bir şey demedim." Telaşlıydım ama Amay'a gülümseyip önüme dönerken korktuğumu hissettim. Korkum kendim için değildi. Bunu biliyordum.

Bu sırada Usia'nın atla karşıdan yaklaştığını görmemle Amay'ın çoktan kalkmış olduğunu fark ettim ve ben de kalktım. Usia'ya dikkatimi veremezken tek düşündüğüm az önce duyduğum sesti.

"Raya!" Usia'yla sarılıp geriye çekilirken Amay sadece ona bakıp gülümsemekle yetindi. O bir şövalyeydi ve ancak bu kadar yakınlaşabilirdi. Onlar için ayrı üzülürken Amay'ın gözlerinde az önce olmayan o parıltıyı gördüm.

"Nide nerede?" Usia ifadesizce bakıp Amay'a gözlerimi çevirirken o ise merakla ikimize baktı.

"Nide'ye ne oldu?"

"Onu hala arıyoruz Usia."dedi Amay. Klay o gün emir verip şövalyelerini göndermişti ama bulmak zor gibi duruyordu. Gece yarısı ve orman... Bir yaratığın yemi bile olmuş olabilirdi ve bu ihtimali düşünmek istemiyordum.

"Bana her şeyi anlatacaksın."dedi Usia üzgün şekilde içeriye girerken ve ben de Amay'a bakıp içeriye girdim. Şatoda büyük odanın önünde Klay'ı görmemle ise durup yanına yaklaşmaya başladım. Usia ise bana bakıp başını salladı ve o odama ilerledi. Daha ona anlatacak çok şey vardı çünkü.

"Nide'den haber yok değil mi?"

"Yok." Klay direk cevabı söylerken oflayıp gözlerimi etrafa çevirdim.

"Benim suçum."dedim gözlerim dolarak. Katali'yle derdi olan bendim ama başkaları zarar görüyordu hep. Bu tek Nide de değildi hâlbuki. Sayamayacağım kaç kişi. Babam.

Klay yaklaşıp kafamı eliyle göğsüne bastırdı ve ben de ellerimi sırtında birleştirdim. Kesinlikle şuan yaşadıklarımla sadece onun yanında olmak bir teselli veriyordu. Klay yanımdaysa dayanabilecektim sanki.

"Suçlu sen değilsin."dedi imalı şekilde. Ellerimi ve sonra da kendimi geriye çekip Klay'a dikkatle bakarken ne demek istediğini düşündüm. Kendini mi suçluyordu? Klay? 

"Onlar benim yüzümden ölüyorlar. Babam, Lauri, bilmiyorum ama Nide... Belki de unuttuğum kaç kişi daha... Yapma Klay."dedim ve arkamı dönüp odama gitmeye başladım. Moralim gerçekten de altüst olmuştu ve nasıl hissetmeliyim bilmiyordum. Ama kötüydüm. Galiba gerçekten kötüydüm.

Odama girip Usia'nın yanına oturdum ve kendimi ağlamamak için tutmaya devam ettim.

"Bir şeyler duydum ama..."dedi Usia ve durdu. Halimden anlaşılıyordu herhalde hissettiklerim diye düşündüm.

"Nide'ye ne oldu Raya?"demesiyle ona baktım ve başlamak için derin bir nefes aldım. 

Yolculuğu, o evi, Torous ve Katali'yi, bebeği... Her şeyi Usia'ya anlatırken Usia ağzı açık dinliyordu. Ben bile yaşamasam inanamayacaktım zaten.  

BÜYÜCÜ KIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin