38.Bölüm:Özür

5.6K 406 12
                                    

Bazen yeni başlangıçlar yapmak isterdi insanoğlu.Her hatası ne olursa olsun bir yerden başlayacağına kanaat getirdikten sonra kollarını sıvayıp ayaklanır lakin geçmişi ne kadar geçmişse de tekrar karşısına 'ben hala buradayım' dediği an ayaklandığı yere çökerdi tekrar.Şuan da bu zamanlardan birini yaşıyorlardı.Sinem Nisa'nın karşısında oturmuş öylece yere bakıyordu.Onu ilk gördüğünde hissettiği tek şey tedirginlikti.Çünkü ne zaman karşılaşsalar ya o bağırıyor yada bir şekilde kavga çıkıyordu.Bu da genç kızın en son isteyeceği şeydi.Oldu olası hep nefret etmişti kavgalardan ve tartışmalardan..Bu yüzden Eylül'ün onunla kapıda tartışmalarının kavgaya dönüşeceğini hissettiği gibi ikisini birbirinden uzaklaştırmış ve oturtmuştu.Peygamber efendimiz(sav) izinden giderek.Şimdide yaklaşık iki dakika geçmiş olmasına rağmen Eylül hala ne çatık kaşlarını düzeltmiş ne de bakışlarındaki öfkesini yok etmişti. Nisa bakışlarını Eylül'den çekip Sinem'e yönelttiğinde onda ki rahatlık istemsizce genç kızı huzursuz etmiş neredeyse sakinleşmesine üzülecekti.Kafasını hızla iki yana sallayıp bu saçma düşünceyi kafasından çıkardı.Daha fazla düşünmemek adına bu sefer gözleri Kağan'ı bulduğunda gözleri buluşmuş bir kaç saniye birbirine takılı kalmışken gözlerini kaçıran taraf Nisa'dan başkası değildi.Sıkıntıyla nefes aldı bir süre içinde hapsettikten sonra usulca bıraktı.Kimse konuşmuyor sadece birbirlerine bakıyordu.Acaba kendisi mi konuşmaya başlasaydı?İyi de ne diyecekti ki şimdi?

"Neden geldin?"

Nisa içinden derin bir 'oh' çekip onu bu çıkmazdan kurtarana minnetle baktı.Yani Kağan'a..

Genç adam çatık kaşlarıyla karşısında oturan kıza baktı.Sesindeki soğukluk buz kütlesinden halliceydi.Onu uzun zamandır böyle görmediğini fark etti Nisa.
Sinem düşen omuzlarını dikleştirip önce Nisa'ya sonra da Kağan'a çevirdi bakışlarını.Kısa bir bekleyişin ardındından boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

"Ben sizinle konuşmak istiyorum.Özellikle de Nisa ile."

Kızın gözleri tekrar Nisa'yı bulduğunda genç kız anlamaz gözlerle ona bakıyordu.Hiç birşey anlamamıştı.Niçin onunla konuşacaktı ki?

"Konuş o zaman dinliyoruz."

Kağan soğuk, düz ve umursamazlık akan sesiyle yine sessizliği bir bıçak gibi kesmişti.Donuk bakışlarla bir cevap bekliyordu.Sinem sarı düz saçlarını geriye atarak Kağan'a dönmüştü yüzünü.Sinem Kağan'ın yüzünde bir müddet oyalanmış ve derin bir nefes almıştı.Nisa bu manzara karşısında yerinde huzursuzlukla kıpırdandı.Sinem'in ona haram birine böylesine derin bakmasına anlam veremiyordu.Hiç çekinmiyor hatta elindeki tüm imkanları kullanıyordu.Daha o helali olduğu halde bakamazken...

"Biliyorum size karşı çok hatalarım oldu.Ama bana bu hataları yaptıran tek şey..Kağan'dı."

Kağan sinirle bir nefes alırken Eylül her an saldırıya geçecekmiş gibi biraz daha koltuğun ucuna yaklaştı.Nisa ise bu cümleyle çoktan düşüncelerle sarmalanmıştı bile.Bu kız buraya ilan-ı aşk için gelmişti anlaşılan.Bu düşünce Nisa'dan gereksiz bir kalp çarpıntısına neden olurken tekrar konuşmaya başlayan kıza odaklandı.

"Lütfen beni yanlış anlamayın.Yani demek isteğim benim Kağan'a karşı hissettiğim hislerin sebep olduğu birşeydi.Bu zamana kadar bunun hep aşk olduğunu savunmuştum ama o gün..düğününüzde sizi öyle mutlu görünce bunun aşk olmadığını anladım.Meğer aşık falan değilmişim.Sadece basit bir beğeniymiş benimkisi.Tabi Kağan beni reddettikçe inada dönüştü."

Sinem herkesin yüzüne bakıp kısa bir analiz yaptıktan sonra tekrar devam etti konuşmasına.

" İnanın benim içinde çok zor bunları söylemek.Gururumu yok sayıp geldim buraya.Sizden özür dilemek için."

SABIR "TAMAMLANDI" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin