Genç kız gözlerini gecenin zifiriliğine dikmiş yaşadıklarını düşünüyordu.Derin bir nefes aldı.Kalbi daralıyordu.Bakışlarını hastaneye çevirdi baktı bir süre.Bu hastane mesken olmuştu onlara.Bilindik grip gibi hastalıklarla değil hemde.Ölümle burun buruna gelmişlerdi.Önüne döndüğünde gözünden düşen bir damla yaşa engel olamadı.Zaten öyle bir niyeti de yoktu.O gözyaşını bir tane daha takip etti.Sonra bir tane daha.Bir tane daha..Akıttı içindekilerini gözlerinden.Sırf Saadet annesi üzülmesin diye rol yapmaktan da yorulmuştu.O yüzden bu kuytu yere gelmişti.Gözyaşlarının ardından hıçkırıkları da eklenmişti bu yıkılışa.Yıkılmıştı evet.Çaresizliği tatmıştı en hasından.Sığınacak bir omuz aramıştı lakin o omuz da çökmüştü.Nisa'sı yatıyordu herşeyden habersiz.Annesi gelmişti gözlerinin önüne.Şimdi burada olsaydı ne de güzel olurdu.
"Ah be anne bir resmin bile kalmadı.Seni artık sadece rüyalarda göreceğim bundan sonra."
Sanki azmış gibi daha da arttı hıçkırıkları.Başını masaya koyup kollarıyla kapatmıştı.Başı çatlıyordu sanki.Ağlamaktan başına ağrılar girmişti.Elleriyle masaj yapmayı denedi ama ona bile hali kalmamıştı.Önünde bir hareketlilik hissedince masaya birini oturduğunu anlamıştı.En tenha yeri seçmesine rağmen yakalanmıştı.Başını kaldırıp da bakmadı kim geldi diye.Eylül olmalıydı.İki tarafta sessizdi şimdi.Sadece alıp verdikleri nefesin sesi duyuluyordu.Beyza izlendiğini hissediyordu ama hali kalmamıştı başını kaldırmaya.
"Özür dilerim."
Duyduğu sesle Poyraz olduğunu anlamıştı.Konuşmayacaktı.Sessizce bekledi.Bir süre sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Biliyorum seni çok rahatsız ettiğimi.Ama..."
Ne kadar umursamak istemese de merak ediyordu diyeceklerini.Poyraz bir iç çektikten sonra devam etti konuşmasına.
"Ama elimde değil."
Beyza'nın şaşkınlıka kaşları havalamıştı.Neyse ki yüzü görünmüyordu.Sadece bir soru belirdi aklında'neden?'
"Tabi sen şimdi sorarsın neden diye.Bunun cevabı bende de yok malesef.Sadece..neyse boşver.Belki de beni dinlemiyorsundur bile.Bir karar verdim.Bundan sonra seni rahatsız etmeyeceğim.Bu son olacak."
Sanki içini okuyordu bu adam.Ama sorusuna cevap vermemişti.Bir de 'sadece' deyip yarım bırakmıştı.Garip bir boşluk hissetse de aldırmadı.Sevinmişti onu rahatsız etmeyeceğine bıkmıştı zaten bu komiser bozuntusundan iyi olmuştu onun için.
"Hani sana birşey vereceğim demiştim ya onu getirdim.Bunu özür hediyem olarak kabul et lütfen."
Bir hareketlenme hissedince Poyraz'ın kalktığını anlamıştı lakin onu izliyodu sanki'Kafamın üzerinde de gözüm olsaydı iyiydi'diye geçirdi.Bu haline tebessüm etse de eski haline dönmesi saniyelerini bile almadı.Biraz daha orada bekledikten sonra"Hoşçakal"deyip gitmişti.
Ne getirdiğini ne kadar çok merak etse de bir dakika daha bekledi Poyraz'ın tamamen uzaklaşmasını.
En sonunda kafasını kaldırıp önüne konulmuş olan poşete çevirdi ağlamaktan şişmiş gözlerini.Beyza poşeti alıp içine bakınca mutluluktan havalara uçabilirdi.Poşetin içinde çantası vardı.Tabi içinde de annesinin resimleri.Etrafına bakındı Poyraz'ı bulmak için ama o çoktan uzaklaşmıştı.Hemen annesinin resimlerini bulup tek tek baktı eksik var mı diye yoktu.Hepsi bırakdığı gibi duruyordu.Annesinin resmine bir öpücük kondurup kocaman bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.Tam poşeti katlıyordu ki eline gelen sert bir şeyle tekrar içine baktı.Katlanmış bir kağıt vardı.Kağıdı alıp üzerinde ki yazıyı okuyunca gülümsemesi daha da yayılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIR "TAMAMLANDI"
EspiritualMis gibi kokular geliyorken mutfaktan yine Saadet hanımın gözleri dolmuştu.Allah'a binlerce kez şükrediyordu böyle hayırlı bir evlat nasip ettiği için.Düşünmeden edemiyordu acaba ne yapmıştı da ona böyle hediye vermişti Rabbi? Dolan gözleri şimdi ta...