Uyanınca Sedat'ı gördüm yanımda arabadayız hala ve bir sahil kenarındayız. Güneş yeni yeni doğuyor. Sedat'a baktım koltuğa yaslanmış gözleri bende.
-Neden burdayız biz SEDAT? Nasıl uyudum ben bu kadar?
-İlk defa seni uyurken izledim Cemre ben çok aptal bir adamım ben hep sandım ki sen her zaman benimsin ve bu hep böyle kalacak. Ama seni gerçekten kaybedince anladım seni çok sevdiğimi artık biliyorum ki bizim en ufak şansımız kalmamış.
-Sedat bana bunları neden anlatıyorsun? Senin ne düşündüğün ne hissettiğin benim umrumda değil artık. Ben nasıl uyudum bu kadar ne vardı o kahvenin içinde? Gidiyorum ben!
Arabanın kapıları kilitliydi. Zorlamama rağmen açılmadı.
-Kapılar neden kilitli aç hemen telefonum nerde benim?
-Cemre bir sakin ol söyleceklerimi dinlemeni istiyorum sadece çünkü sen hep kaçtın biz hiç senle konuşamadık.
Bittiyse de birbirimizi gerçekten anlamış olarak bitirelim ilişkimizi.-Sen ne saçmalıyorsun Sedat şu saatten sonra birbirimizi anlasak yada anlamasak ne değişir ki zaten biten bir ilişki bu.
-Cemre bişeyin değişmesi önemli değil sadece ben sana kendimi anlatmak istiyorum senin de beni affetmeni ve öyle yoluna devam etmeni istiyorum çünkü biliyorum ki insan birinden nefret ederken en çokta kendine kızar aslında.
-Peki seni dinliyorum ne anlatacaksan anlat sana karşı fikrim değişmeyecek ve inan artık senden nefret bile etmiyorum benim için hiç birşey ifade etmiyorsun Sedat.
-Üniversite bitince master için yurtdışına çıktım biliyorsun. Ve bu bizim ilişkimizin bitmesine sebep oldu sen her konuşmamız da benim eskisi gibi sana zaman ayırmamamdan yakındın kendi kendine kafan da bişeyler kurdun onlara inandın ve bunlar hem seni benden uzaklaştırdı hemde birbirimizi yıprattık. Oysa benim yurtdışına gitme sebebim tedavi amaçlıydı. Hastaydım Cemre.
-Ne saçmalıyorsun sen durdun durdun şimdi de bu yalanı mı buldun.
-Hayır yalan değil. Aç torpitoyu hastanede yapılan tedavi süreci ile ilgili herşey orda ki dosyada.
İnanamıyordum hala hemen torpitoyu açtım bir dosya vardı. Dosyayı açtım göz gezdirdim. Burada bir yıl Amerika'da bir hastane de yapılan tedavi süreci ile ilgi raporlar vardı. Tedavi süresinin altıncı ayında yapılan ilik nakli ve hemen altında donör Elif Bozkır !!!
-Sedat bunlar nasıl yani bütün bu olanlanlar gerçek mi?
Burada ilik nakli donör Elif mi?
Neden benim haberim yok bunları sen yaşarken nasıl benden saklarsın.-Cemre dinle lütfen şimdi. Senin son senendi. Sana söyleseydim bırakmazdın beni yalnız evet biliyorum ama biz seninle okulun bitince hemen evlenecektik ve bu tedavinin Amerika'da daha yüksek şansı vardı. Abim ordaki tanıdığı hocasıyla iletişim kurunca sonuçları ona gönderdi ve tedavinin her detayıyla da hocası ilgilendi. Sonra tedavi devam ederken de bir yandan donör aranıyordu. Ve birgün donör bulunduğunu öğrendik evet o donör Elif'ti. Elif'le böyle bir zaman da tanıştık. Ama biz onunla sadece iki iyi arkadaş ve dost olduk.
Bu arada seni hiç ihmal etmedim her zaman aklımdaydın. Bazen sesimin çok yorgun olduğunu söylüyordun hatırla işte o zamanlar hastalığımın ağır olduğu evrelerdi ben seni o zamanlarda dahil hep aradım. Sen peki bana kızgın olduğun zamanlar da konuşmak istemediğin zaman telefonuma cevap vermedin defalarca aramama rağmen bana dönmedin günlerce.
-Bilmiyordum !
Bu senin yaptığın beni düşünmek mi? Yoksa biz senle hayatlarımızın her anını iyisini kötüsünü paylaşacak kadar hiç yakın olamadık mı?
Tartışılır. Ama bütün bunlardan haberim olsaydı heranında senin yanında olurdum. Okul mu? O da sadece bir yıl gecikmiş olurdu. Dondururdum sonrasında devam ederdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ (TAMAMLANDI)
General FictionAŞKI AŞK GİBİ YAŞAYABİLENLERİN HİKAYESİ Hüznün yanında sevinç, kederin yanında mutluluğunda durduğunu görebilecek gözlerle bakabilmenin ümidiyle...