İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ (TAMAMLANDI)

BİRİ YIKAR DİĞERİ YAPAR ÖYLE Mİ?

-Sussss! Bana böyle bağırmaya hakkın yok senin.

Deyip arabayı durdurdum hızla.

Murat;
-Yavaşşş! Yapma şunu her defasında.

-İn aşağıya sana söyleyende suç. Söylemesem ruhun duymazdı, bana söylediklerine bak.

Murat;
-Cemre bak delirtme beni ben ne dedim sana şimdi suçlu beni ilân ediyorsun nasıl bir tesadüf bu hepsi de seni buluyor.

-Sana senin fikrin önemli dedim sen bu konuda ne dersen onu yapacağımı söyledim. Sen ne yaptın tehditkar konuşuyorsun benle. Anlamıyorum bir öylesin bir böyle daha dün evlilik kararı aldık şimdi bu söylediklerin.

Murat:
-Tamam özür dilerim haklısın sadece seni kıskanıyorum ve bunu çok fevri ifade ediyorum. Şimdi devam et lütfen ikimizde geç kalacağız, sen zaten benim ne düşündüğümü anladın ona göre karar verirsin aşkım eminim.

-Senin ne düşündüğün bu saatten sonra önemini yitirdi. Sana soranda kabahat iş ve aşkı bundan sonra karıştırmayacağız asla, herkes işinde özgür olmalı yoksa biz senle çok tartışırız bu konu hakkında başka konuşmak istemiyorum.

Deyip devam ettim. Tabi Murat çok fazla sessiz kalamadı bu son söylediklerimin üzerine.

Murat:
-Bitanem Özür diledim inatlaşma sende lütfen benle bu son bir daha asla karışmam işine sadece Sedat'ın davasını sen alma.

Sustum hiç cevap vermeden devam ettim. Hastanenin bahçesine gelince durdum Murat'ın inmesi için.

Murat:
-Cevap veremeyecek misin?

-Akşam çıkışta seni ben alırım canım bize gideriz yemeğe.

Murat:
-Cemreeee!

-Neeeee!

Murat arabadan inince hızla arabayı çalıştırıp ilerledim ki telefona gelen mesaj sesiyle telefona baktım .Mesaj Murat'tan.

"Yavaşşş sür şu arabayı aklım sen de kalıyor. "

Mesajı okuyunca gülümseyip devam ettim. Ofise gelince geç kalmamak için hızla hareket edip hemen üst kata çıktım. Çünkü şu an için odamın nerde olacağını veya bana bir oda verilmiş mi? Bilgim yoktu dün o kadar acele ettim ki çıkarken bunu sormak aklıma gelmedi. Yukarıya çıkınca Arda bey sekreterine bir şeyler söylüyordu ki benim geldiğimi görünce bana doğru yöneldi.

Arda:
-Hoşgeldiniz Cemre hanım bende tam sizi soruyordum. Gelmedi mi hala?

-Kusura bakmayın geç kaldım biraz.

Arda:
-Gel hadi odama geçelim hemen bakalım neler yaptın sana verdiğim dosyayla ilgili.

Arda'yı takip edip odasına doğru yürürken şimdi nasıl bir açıklama yapacağım düşüncesiyle dalgındım biraz, odaya geçince masasının karşısında ki koltuğa oturdum dosyayı çıkardım önümde ki masaya bıraktım ve konuşmaya başladım.

-Şimdi ben akşam dosyaya baktım bu davayı ben alamam ama alan arkadaşa yardımcı olurum.

Arda:
-Pardon anlamadım seninle anlaşma yaparken işi sen seçeceksin diye bir madde eklediğimi hiç sanmıyorum.

-Hayır tabiki böyle bir şey değil zaten. Söylemek istediğim.

Arda:
-Bak Cemre sana verdiğim ilk işte senin verdiğin cevabın bu işi alamam oldu. Sebebi ne olursa olsun kabul etmiyorum ayrıca sebebi de beni ilgilendirmiyor. Şimdi yan tarafta ki oda senin için hazırlandı odana geç ve bir saat sonra bana hazırladığın savunma dosyasını önüme getir. İş ciddiyetini öğretmişlerdir umuyorum sana.