Yazardan;
Ne ettiysek onu mu buluyorduk? Haklılığı haksızlığı neye göre belirliyorduk? Kimse sizden akıllı değil, sizden de daha az zeki diyemessiniz.Başarı tesadüf değil bir hak ediştir. Tembelliğinize uydurduğunuz kılıflar haddinden fazla tıpkı benim gibi! Şurada bir ufak dipnot;
"Sizi daha az düşünmeye
sevk edecek salakça işler yapmayın yeter."
Bazımız da herşeye yetişmeye çalışıp hiç bir şeyin yolunda gitmeyişinden muzdarip, nesin sen ahtopot mu? Suyu akıtmak mı mühim? Akan suya yol olmak mı? Hatayı nerede aradığımıza bağlı; bizde mi? Şartlar da mı? Muhattap saydıklarımızda mı? Akıllı insan, cevapları bulamasa da soru sormaktan asla vazgecmeyen insandır.Sorgu ve muhakeme her daim çalışan beynin emaresidir.Boşvermişlik az düşünen tavrı ya da psikolojik bir tranvanın sonucu olabilir! İnsanların yazdıklarını ya da beyan ettikleri fikirleri tek bir anlamda düşünüp değerlendirmek aptallıkla eş değer. Anlamak istiyorsanız içsellestirin.Ve okumaktan vazgeçmeyin, kendinize hangi cümlede rastlayacağınızı bilemezsiniz. Kendini bulan neyi kaybeder?****************
Aslı:
-Ne yazmış okusana?Cemre:
-"Ben şimdi odaya çıkıyorum 10 dakika içinde seni bekliyorum oda numarasını söylememe gerek yok sanırım!"Yazmış.Aslı:
-Nasıl ya?Nereden öğrenmiş nasıl yani şu an burada olduğunu biliyor mu yani? Bence şey yaz sen bak şey!Cemre:
-Aslı ne saçmalıyorsun? Sence hala uzatmamın bir anlamı var mı? Şu an kapıdan girene bir bak istersen, dön arkanı bir bak bittik biz yeminle!Aslı:
-Nasıl Merttt! İnanmıyorum ya nasıl olur? Allah'ım ne diye senin aklına uydum ki ben, bizi görmeden kalk hemen gidelim buradan, kalk hadi.Cemre:
-Bence çok geç canım şu an bize doğru geliyor kendisi, otur lütfen.Aslı:
-Bence sende arkana dön bir bak, Murat'ta bize doğru geliyor. Kabus gibi düşün bir şey çabuk.Cemre:
-Ben bunu hiç düşünmedim ki ne diyeceğiz şimdi biz?Mert:
-Selam kızlar sizde mi buradaydınız?Murat:
-Hoşgeldin Mert sizlerde hoşgeldiniz hanımlar.Aslı:
-Hayatım sende hoşgeldin ne işin var senin burada?Mert:
-Bende aynı soruyu sana soracaktım canım, siz Istanbul'a davetiye için gidecektiniz en son sizin ne işiniz var burada?Cemre:
-Şimdi şöyle oldu, biz davetiye için İstanbul'a gidecektik evet ama ben aşkımı özledim. Dedim ki Aslı düğünden önce sana iki günlük bir tatil benden hem. . .Murat:
-Demek beni özledin, peki burada olduğunu bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun madem ki benim için buradasın?Cemre:
-Ya inanmıyorum size demek bize güvenmeyip bizi takip ediyorsunuz? Bir sürpriz ya bir sürpriz yapamayacak mıyım ben eşime?Kalk Aslı gidiyoruz, herşeyi mahvettiler bize güvenmeyi öğrenmeden konuşmuyoruz bunlarla!Mert:
-Cemre saçmalama güvenle alakası yok!Aslı:
-Cemre haklı, demek nereye gittiğimizi teyid ettirdin, baktın istanbul yerine Antalya'ya geldiğimizi görünce de dedin dur bakayım neler çeviriyor bunlar gidiyorum ben!Murat:
-Hanımlar bakın siz bizi yanlış anladınız şu an.Cemre:
-Şu anda konuşmak istemiyorum ben, önce bir sakinleşmem gerek sonra Murat sonra.Murat:
-Ya Mert gördün mü bak ne yaptığını? Sen arayıp söylediğinde anlamalıydım, burada benim için olduğunu ama sadece istanbul'a gideceğini bana söylemediği için acaba dedim bana güvenmediği için beni kontrole mi geldi? Bak bana da neler düşündürdün sürpriz yapacakmış ya Of Mert!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ (TAMAMLANDI)
General FictionAŞKI AŞK GİBİ YAŞAYABİLENLERİN HİKAYESİ Hüznün yanında sevinç, kederin yanında mutluluğunda durduğunu görebilecek gözlerle bakabilmenin ümidiyle...