Galip öfkesini kontrol altına almaya çalıştı. Bu sırada yanında biten Beren sırıtarak onu izliyordu. daha fazla sessiz kalmak yerine konuşmayı tercih etti.,”Hoş geldin Galip, Valla bu Yağmur okula geldiğinden beri sende sürekli geliyorsun. Yoksa eski günlerini mi özledin?” Galip duyduğu sesle genç kıza öndü.
“Sakıncası mı vardı?”
“Yokta Yağmur seni görmüyor bile Özcan’la sohbet etmekten” bu kız canına mı susadı diye düşünmeden edemedi Galip. Biraz daha konuşursa Yağmur’a olan öfkesini onun üzerinde silebilirdi.
“Evet önemli bir şeyler konuşuyorlar her halde”
“Öyle Özcan Yağmur’a çıkma teklif etti bu gün. Onu konuşuyorlardır büyük ihtimalle. Zaten herkes onlara sevgili gözüyle bakıyor. Yani bu samimiyete başka anlam yüklenemez zaten. Yağmur geldiğinden beri sürekli her saniye dip dibeler” dediğinde Galip’in gözleri ateş saçıyordu ve genç kızda istediğine ulaşmanın keyfiyle daha çok gülümsüyordu. Yağmur hanım evde başka okulda başka erkekler fingirdemek ne demekmiş öğrenecekti ona göre. Galip yanındaki kızdan ve diğerlerinde uzaklaşıp Yağmur ve Özcan’ın yanına yürümeye başladı. Yaklaştığında duydukları iyice öfke topuna dönmesine yetti.
“Seni seviyorum ben Yağmur, istediğin kadar bekleyebilirimde. İnan bana seni sonsuza kadar beklerim” genç kız duyduklarına inanmaktan güçlü çekiyordu. Sabahtan beri Özcan’ı tatlılıkla bu işin olmayacağına ikna etmek istiyor ama başaramıyordu. Gerçekten büyük bir sabır gösteriyordu ona.
“Bak bekleyecek bir şey yok. Bu gün yada yarın, hatta birkaç yüzyıl seninle çıkmayı düşünmüyor lütfen anla artık.”
“Yağmur birkaç yüzyıl sonra bir şansımız var demek oluyor bu biliyorsun değil mi?”
“Of Özcan ya anlatmaktan bıktım ama senin anlayacağın yok maalesef.” Dediğinde Galip’in sesini duydu.
“Neyi anlamıyorsun Özcan?” diye genç adam resmen dişlerinin arasından tıslamıştı. Bu konuşmanın varacağı yerden hoşlanmamıştı ayrıca.
“Seni ilgilendiren bir şeyi değil. Neyse ben sınıfa çıkıyorum görüşürüz” diyerek yanlarından ayrıldı. Galip bir şeyler söyleyecekti ama kolunu tutan Yağmur yüzünden kelimelerini yutmak zorunda kaldı.
“Ne zaman geldin? Senin dersin yok mu?”
“Bu şerefsizle bir daha konuştuğunu görmek istemiyorum. Ne zaman geldiğime gelince gözlerini Özcan’dan çekip etrafa baksaydın görürdün.”
“Galip sakin olur musun? Hem bu sinir ne ya?” diye çıkıştı genç kız. Zaten Özcan yüzünden gergindi.
“Sakin olurum tabi niye olmayayım? Adam gelmiş sevgilime çıkalım diyor, yetmedi ısrar kıyamet ediyor. Ha unutuyordum az kalsın birkaç yüzyıl bile beklemekten bahsediyor. Ben çok sakinim Yağmur neden sinirli olayım ha?”
“Of abartma sanki birkaç yüzyıl yaşayacağız da.”
“Yağmur sabrımı zorlama istersen” dediğinde zilin sesi duyuldu.
“Sabrınla sana by by canım benim ders girmem lazım” diyerek arkasını dönüp okula yürümeye başladı.
“Çıkışta seni almaya geleceğim unutma” diye seslenmekle yetindi Galip’te.
Okuldan çıkıp arabasını sahile çekti. Biraz rahatlaması lazımdı. Sonra aklına gelen düşüncelerle hızla arabasına bindi tekrar.
&&&&&&&&&&&&&&&&
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ VURGUN
Teen FictionMAVİ DÜNYAM HİKAYESİNİN DEVAMIDIR MAVİ GÖZLÜ, YÜREKLİ BİR ADAM AİLE ÖZLEMİ ÇEKEN GENÇ BİR KIZ GALİP'İN YAĞMUR AŞKI