6. BÖLÜM

823 57 2
                                    

Yağmur için okulun ilk günü fena geçmemişti. Eşyalarının toplarken Özcan’da yanında onun hazırlanmasını bekliyordu. Bu gün yanında sadece bir molada ayrılmıştı, onun dışında hep yanında olmuş okulu gezdirip arkadaşlarıyla tanıştırmıştı. İlk gün olmasına rağmen fazla dost canlısı davranıyordu. 

“Beni beklemek zorunda değilsin. Bütün gün zaten benimleydin”

“Ah benim için büyük zevk, renksiz okul günlerine gökkuşağı gibi renk kattın” diyordu genç adam. Yağmur sadece gülümsemekle yetindi. Hızlı bir çapkın olduğu kurduğu cümlelerden bile belli oluyordu. Ama bilmediği genç kızın asla kolay av olmadığıydı.

“Çok renkli bir insan olduğum söylenmez ama neyse artık” diye sevimlice gülümsedi. Beren kapıdan onları sinirli bir ifadeyle izliyordu. Öfkesi kendi istediği çocuğun yeni kızın yanından ayrılmamasınaydı. Özcan kızı yapışmıştı resmen. Kendisi o kadar çabalasa bile bütün okul boyunca bu yakınlığın onda birine bile ulaşamamıştı.

“Seni evine bırakmamı ister misin?” ilk günden eve bırakmak istemesine şaşırmamıştı. Bütün gün onunla ilgilense bile güvenmesi için yeterli değildi.

“Hayır gerek yok. Beni almaya araba yollayacaklar zaten. Yinede teşekkür ederim.” Özcan bu duruma üzülse de belli etmedi. Okul sonra biraz takılmayı düşünüyordu genç kızla ama düşünmekte kalacağını anladı.

“Tamam o zaman hadi çıkalım” diğere önden geçmesi için yol verdi. Onlar sessizce koridordan ilerlerken Beren öfke nöbeti geçirmek üzereydi. 

“Umarım ilk gün için okulumuzu sevmişsindir.” Konuşmak için sürekli bir şeyler soruyordu.

“İlk gün için iyiydi aslında.” Diye gülümsedi. Beren denen dışında okulda şimdilik bir sorun yaşamamıştı. Çıkışa ilerlerken herkes kapıda bir arabanın etrafında toplanmıştı. Yağmur bir bakışla kapıda bekleyen Galip’i ve etrafını saran grubu görmüştü. Zaten o boyla fark etmemesi imkansızdı. 

“A Galip Karan gelmiş. Neden geldi acaba?” diye konuşan adama baktı. Galip bey okulda sözü geçtiği konusunda haklıydı demek ki! Genç adam sorusunun cevabını Galip’in yüksek sesle genç kıza seslenmesiyle aldı.

“Yağmur nerde kaldın ya? Bekle bekle ağaç oldum burada.” Diye söyleniyordu. Kapıda çıkın kızı görmüştü. Dahası kendi zamanın da çözmez olan Özcan’la birlikte. Bu durumdan hoşlanmasa bile şimdilik ses çıkarmaya niyeti yoktu. Yağmur yavaş adımlarlar ona doğru yürüyordu. Kalabalık açılmış ve ona yol vermişti. Beren kızı Galip’in almaya gelmesiyle şok yaşıyordu. Oda Galip’in yanına ilerledi ve genç adama sarıldı. Yağmur bu duruma şaşırsa da ses etmedi. 

“Hoş geldin Galip” diyen genç kıza bakıyordu sadece.

“Hoş bulduk güzellik, ya sen görmeyeli baya serpilip fıstık gibi olmuşsun.” Kendi döneminin çömezleri büyümüştü. Bu görüyordu. Özcan’da elini uzatıp “Hoş gelsin seni görmek ne güzel sürpriz.” Diye Yağmur’a bakarak konuşuyordu. “Hoş bulduk bana da sizi görmek sürpriz oldu. Bizim küçük çömezler büyümüşler.” Bunları direk yüzüne bakarak söylemişti. Genç adamın Yağmur’a olan bakışlarıdan hoşlanmamıştı. 

“Evet öyle oldu. Yağmur’la nereden tanışıyorsun?” hiç düşünmeden sormuştu. Galip önce genç kıza bakmış sonrada cevap vermişti. “Babamın yeni eşinin yeğeni bizimle kalıyor, ona göre davranın bak üzersiniz yada başka bir şey olur ifadenizi alırım” arkasından Yağmur’un homurdanmasını duydu ama umursamadı. Onu sahipsiz görüp üstünlük taslanmasını istemiyordu. Bütün aklı genç kızda kalmıştı zaten. Dersi olduğu halde okuldan çıkıp buraya gelmişti bu yüzden. Beren hemen lafa girdi. Küçümsemek için eline fırsat geçmişti nede olsa.

MAVİ VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin