20. BÖLÜM

746 41 0
                                    

“Öyle mi? Neden özelikle İzmir diye sorabilir miyim peki?” dedi morali bozuk bir şekilde. Nasıl bozulmasın kızı daha yeni çıkmaya ikna etmişken, gideceğim diyordu. 

“Tabi ki sorabilirsin… Orda okumak istiyorum kendimi bildim bileli. Annem ve babamın birbirlerine aşık olduğu okulda. Onların anılarıyla dolu olan, hayatlarında ki en güzel anlar yaşadıkları yerde. Benim yüzümden biten hayatlarının yani.” Dediğinde genç adam hüzünle yutkundu. Onun hayatında neler yaşadığını daha dün gece öğrenmişti. Bu istek çok bir şey değildi. Asla sahip olamadığı ailesinin başlangıcın da olmak istemesi belki de en doğal hakkıydı. Ama işte içinde bir yer benden gitme demek istiyordu. Seni de kaybetmek istemiyorum diye çığlık atıyordu.

“Anlıyorum. İstediğin buysa sana engel koyamam.” Başka ne diyebilirdi ki? Yüreği kadar yüreğinin sevdiğini de düşünmeliydi. “Bunu istiyorum ama sen istemiyorsun anladığım kadarıyla.”

“Araya mesafeler koymaktan bahsedersen nasıl bir cevap vermemi bekliyorsun. Anlıyorum ama seni, istediğin buysa sorun yok”

“Sorun yok! Bu cümle başlı başına sorun değil mi zaten?”

“Yağmur gitmene itiraz etmedim nerede sorun? Ben göremiyorum da.” Dedi sinirle. İçinden geçenleri söyleyememek çok can yakıcıydı genç adam için. Sevmeye başladığı her kız gitmekten bahsediyordu. O sadece git diyebiliyordu. Kalbi el vermese de engel olmak onun yapısına tersti. Annesine bile kal diyememiş biriydi o. Gitmesi gereken herkese git demek belki de huy olmuştu genç adamda. 

“Bak Galip ben Pelin değilim, sadece bir süreliğine bu şehirden gideceğim. Üstelik çokta uzağa değil.” 

“Pelin’le seni kıyasladığımı mı düşünüyorsun? Eğer öyleyse çok yanılıyorsun Yağmur. Pelin gittiği için ayrılmadık. Başkasını sevdiği ve onunla olmak istediği için ayrıldık.” Dediğinde Yağmur şaşkınlıkta bir an dondu. Başkası için ayrılmış olacaklarını düşünüyordu gerçi ama sonra duydukları bunu imkansız kılıyordu. İmkansız diye bir şey olmadığını bir kez daha öğrenmiş oldu.

“Seni başkası için mi terk etti? Ah gerçekten çok aptal bir kızmış. Bu kadar yetenekli adam nasıl terk edilir ki?” genç adam acıyla tebessüm edip konuştu.

“Beni terk etmeyeceğini mi çıkarmalıyım bu sözlerden?” genç kız Galip’in konuyu değiştirmek istediğini anladığı için gülümsedi. Madem Pelin hanım terk etmişti geldiğinde aradan çekilmesine gerek yoktu. Aşk için umudu vardı artık. İçin rahatlamıştı… Galip bu düşüncelerini bilse ona nerde acaba? İşte bu düşünce şuan aklına takılı kalmıştı. Ne derse desin artık aşk için, onun kalbi için savaşacaktı. Pelin eskimiş bir defter gibi zamanla kaybolacak belki de sonsuza kadar hatırlanmayacaktı. 

“Kesinlikle ben gidince bir hafta sen, bir hafta ben geliriz. Sınav haftaları biraz zor olsa da, internet ve telefondan sürekli görüşürüz olmaz mı? Komik fotoğrafları mı atarım hem sana” dedi en sevimli haliyle. Sende bakar gülersin ve beni hiç unutamazsın…

“Komik fotoğraflar mı? Var mı öyle resimlerin?”

“Elbette canım, ne resimlerim var benim.” 

“Göster de bende göreyim”

“Olmaz ben gidince atarım sana” 

“Hım… Bir anlaşma yapmaya ne dersin? Sen bana resimleri göster bende sana hediyeni?” 

“Bana hediye mi aldın?” işte bunu beklemiyordu. Gerçi pasta yapmasını da beklemiyordu.

“Evet ama şimdi vermek konusunda karasızım. Fotoğrafları gösterirsen kararım netleşir.” Yağmur bu sözlerle yüzünü buruşturdu. Şantaj yapıyordu sevgilisi resmen. “Tamam ama sadece bir tanesi, daha fazlası değil.” Diye oda şart koştu. 

MAVİ VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin