Yorum ve beğenileriniz bekliyorum keyifle okuyun
“Seni seviyorum Yağmur. Bunu anlaman için daha fazla ne yapmalıyım bilmiyorum” genç kız şaşkınlıkla bakmaya devam ediyordu. Seviyorum demişti ya dünya durmuştu onun için.
“Gerçekten mi? Sen beni seviyor musun?” diye sordu beklenti dolu sesiyle. Onun sevgisi her şeydi, yalnız kalbi için. “Elbette küçük kız ben seni sevmesem nasıl çekerim. Yani bu tavırlarına katlanmak için baya bir seviyor olmam lazım değil mi?” dedi pis bir sırıtışla. Ah daha gönlünü anlamadan kızdırmaya niyetlenmişti.
“Çekil ya şuradan. Bende aptal gibi dinliyorum seni.” Diye itekledi genç adamı ama, yerinden oynatmaya gücü yetmedi. “Aptallım ki şuan seninle burada konuşuyorum.”
“Aptalsın evet ama benimle olduğun için değil. Beni dinlemediğin için. Yağmur güzel gözlüm niye hep yanlış anlıyorsun sen? Neden sadece gözlerime bakmayı denemiyorsun?”
“Ama o gözler Pelin…” dediğinde genç adam yine dudaklarıyla susturdu. “Pelin geçmişte kalmış bir arkadaş. Çocukça bir tutku ama aşk değil. Aşk sensin…” resmen büyülenmişti Yağmur aşk sensin diyordu ya her şey siliniyordu.
“O zaman sende aptalsın, çünkü bunu daha önce hiç söylemedin. Seviyorsan niye o kıza sarıldın sen?”
“Hım… Kıskançlık yapıyoruz demek, peki sen niye gittin Özcan’la partiye.”
“Gitmedim ki, senle gidecektim ama sen ona sarılmıştın. Bende Kaan’la gittim.”
“Yani beni kandırdın. Bütün gece seni merak ederken ben sen Kaan’la eğleniyordun.”
“Of hem de nasıl bir görseydin kıskançlıktan çatlardın. Zaten partide ki herkes kıskançlıktan çatladı.” Dedi burnunu hava dikip. “Hım… Benim sevgilim burnunu havaya dikmiş bana ters ters bakıyor mu yani? Yerim ben o burnu…” diyerek genç kızın burnu öptü ve sonra ısırdı. Yağmur yalandan “Acıttın ya.” Diye sitem etti. “Gel öpeyim de geçsin” diyerek tekrar öptü.
“Ay Galip sen harbi çocuk gibisin ha”
“Hadi ya sen çok mu büyüksün?”
“Senden daha olgun olduğum bir gerçek” diyerek tekrar banka oturdu. Şuan hava güzeldi. İçine gelen yazı sormaya bile gerek yoktu. “Ben açıktım hadi gidip kahvaltı yapalım” diyen Galip’e baktı. Bu adam onu seviyordu… Tek gerçeği buydu…
“Ben daha acıkmadım biraz daha oturalım bence. Hem hava mis… “ diyerek eliyle yanını gösterdi. Genç adamda kayıtsız kalmayıp oturdu. Açlığa biraz daha dayana bilirdi nede olsa. Sevdiği kız yanındaydı ve gülümsüyordu.
“Galip ya yavaş yesene boğulacaksın şimdi.”
“Dur Yağmur ya senin yüzünden kaç saattir aç kaldım zaten. Gülü seven dikenine katlanır derlerde bu kadarı fazla geldi bana.”
“Sen zaten her şeye bir itiraz peşindesin istemiyorsan söyle?”
“İstemesem şuan elini tutuyor olmazdım. Hadi sende ye, bir deri bir kemik kalmışsın. Sen ilk geldiğinde bu kadar zayıf değildin demi? Olmamalısın yoksa ben hatırlardım”
“Daha ne istiyorsun manken gibi oldum. Hem nerden hatırlayacaksın?” yüzünde güller açarken soruyordu bu soruyu.
“Manken gibi bir sevgili isteseydim gider bir mankenle çıkardım. Sinirlendirme beni ye şu yemeğini… Ayrıca sen geldin geleli gözüm başka bir şey görmüyor benim hatırlamamam anormal olurdu. Buysa gayet normal…” diye azarladı genç adam. Yağmur hem eğleniyor hem de yemeğiyle oynuyordu. Geldikleri güne göre zayıf olsa da bu kendi suçu değildi. Galip ve diğerlerinin suçuydu. Ama hatırlıyor olması mutluluğunu katlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ VURGUN
Teen FictionMAVİ DÜNYAM HİKAYESİNİN DEVAMIDIR MAVİ GÖZLÜ, YÜREKLİ BİR ADAM AİLE ÖZLEMİ ÇEKEN GENÇ BİR KIZ GALİP'İN YAĞMUR AŞKI