Darker.
En büyük düşmanım, ha?
Büyükbabam şaşkınlıktan birkaç saniye duraksıyor, sonra benim hiçbir şey anlamadığım kitaplarından Darker'ı arıyor. Kitaplar Latince. Büyükbabam biraz Latince biliyor. Bilmediği kelimleri ya internetten buluyor ya da sözlüklerinden araştırıyor.
Birden, "Darker!" diye bağırıyor, Tyler'la yerimizden sıçrıyoruz. "Çabuk buraya gelin!"
Büyükbabamın yanına gidiyoruz.
"Jane! Bak, Darker... o haklı, sanırım, senin en büyük düşmanın olabilir." korkuyor, "Darker, yüzyıllardır Avatarlar'ın düşmanı. Rivayete göre Darker, Avatarlar henüz güçsüzken onlara saldırır ve yok eder." Derin bir nefes alıyor, "Şu an güçsüzsün ve o seni yok edebilir. Sana her hareketi göstereceğim, uzmanlaşana kadar o hareketi çalışacaksın."
Sadece uyku, yemek ve ihtiyaç molaları dışında ara vermemeliyim. Güçlenip, onu yok edebilirim. Ya da, o beni yok edebilir.
Şimdiki öğrettiği hareketin adı 'Taş Duvar.' Kötü bir durumla karşı karşıya kalırsam, etrafıma taştan duvar örmeyi öğreneceğim. İki saat sonra tam olarak uzmanlaşamasamda hareketleri kavrıyorum. Ben hareketlerime çalışırken büyükbabam yeni hareketler keşfediyor, Tyler ise odun toplayıp yemek hazırlıyor. İşi olmadığı zamanlarda büyükbabam ona yardım ediyor.
Saat dokuz buçuk. Yorgunluktan öleceğim. Olduğum yere çöküyorum ve derin nefesler alarak kendime gelmeye çalışıyorum.
"Jane! Ara verebilirsin, sabah erken kalkacaksın biliyorsun."
Şükürler olsun.
Ayaklarımı yere sürterek karavana doğru ilerliyorum. "İyi geceler!"
"Yemek yemeyecek misin?" diye soruyor Tyler.
Acıktım ama uykusuzluktan da ölüyorum. Uyku daha ağır basıyor. "Hayır."
Yatağa uzanıyorum ve başımı yastığa koyduğum anda uykuya dalıyorum.
***
Uyandığımda saatin yedi oldugunu görüyorum, kendimi dinç hissediyordum... Ta ki karnım guruldayana kadar.
Mısır gevreği ve sütü kasemde karıştırıyorum ve yemeye başlıyorum. Büyükbabam daha dün almıştı ama o kadar açtım ki hepsini bitiriyorum. Son olarak bir elma kapıp ve dışarı çıkıyorum.
Elmamdan bir ısırık alıyorum ve ısınma hareketlerini tekrarlıyorum.
Bildiğim tüm ısınma hareketlerini tekrarladıktan ve elmamı bitirdikten sonra, Toprak'la başlıyorum. Toprak Rampası, Taş Duvar, Zirve Kılıcı, Parça Atma, Kapan ve Koruyucu olmak üzere altı tane hareket biliyorum. Hepsini sırayla tekrarladım; otuz dakika Toprak Rampası ve 10 dakika ara... Dört saat boyunca çalıştım. Bitirene kadar büyükbabam ve Tyler kalkmış, kahvaltıyı hazırlamışlardı.
Çalışmam bitince onların yanına gidiyorum, "Günaydın," diyerek gülümsedim.
"Günaydın," diyerek aynı anda cevaplıyorlar.
Kahvaltının ortasında büyükbabama dönüyorum, "Büyükbaba bana eskiden, avcı olduğun zamanlarda hayvanların nasıl avlanacağını, ok ve silahın nasıl kullanıldığını anlatırdın hatırlıyor musun?"
"Ah, evet." diyerek gülümsüyor. "Neden sordun?"
"Şey... Tyler'a avcılığı öğretebilirsin hem bu arada birikimimiz çoğalır?"
Tyler istekli bir şekilde büyükbabama dönüyor, "Harika olur! Sen ne düşünüyorsun?"
"Aslında evet, olabilir." diyerek sırtını dikleştiriyor, "Kahvaltıdan sonra başlıyoruz."
"Harika!" diyerek ayaga kalkıyorum. "Ben çalışmama dönüyorum!" Onlardan olabildigince uzaklaşıyorum. Çünkü şimdi Ateş elementini çalışacagım ve onların canlı canlı yanmasına izin veremem.
Şu ana kadar beş tane hareket öğrenmiştim; Ateş Topu, Ateş Çemberi, Yakmayan Lav, Ateş Püskürtme (aslında bu Hava elementinin yardımıyla olan bir hareket) ve Alev Korunması. Otuz dakika bir hareket ve on dakika ara. Aynı şekilde.
Toprak ve Ateş tamamdır. Şu an saat iki kırk beş. Sadece iki elementim kaldı ve onları da akşama kadar halledebilirim.
Kendime otuz dakika daha dinlenme süresi tanıyarak Tyler'ın yanına gidiyorum ve onu izlemeye başlıyorum. Büyükbabam Tyler'a nasıl ok kullanılacağını öğretmiş ve onun beş metre uzağındaki ağaca hedef tahtası çakmış. Tyler'ın attığı her ok hedef tahtasına saplanmasa da üç tanesi saplanmış.
Büyükbabama bakıyorum. Avatar efsanelerini okuyordu. Tyler ok ve yay kullanmayı öğreniyor bense en büyük sorumluluğum olan Avatarlığım üzerine çalışıyordum. Ben... bizimle gurur duyuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Genç Avatar
FantastikO, tarihin şahit olduğu en güçlü Avatarlardan: Jane Parker. Dünya üzerinde, karanlıkla beslenen o korkunç öfke ile Avatarlar arasında yüzyıllardan beri süregelen; belki de bir gün dünyanın kaderini değiştirecek olan o müthiş savaş. Ancak, insanlığın...