Oy ve yorumlarınız için teşekkürler :)
Keyifli okumalar!
Araba KAZAN tabelasının önünde durduğunda derin bir nefes aldım. Bu gece her şey değişecekti. Sonucu ne olursa olsun artık Derin'in geride bıraktığı harabeyi ayakta tutmaya çalışmayacaktım. Aldığım kararla içim biraz daha rahatlarken kapıdan içeri girdim.
Bar çoktan dolmuş, sahibinin gelmesini bekliyordu. Beni görenler hemen yolumdan çekilirken yavaşça benim için açılan yolda yürümeye başladım. Tam karşımda bana gülümseyerek bakan Nilüfer'le Can'a hafif bir baş selamı verdikten sonra önümdeki merdivenleri dikkatli bir şekilde çıktım.
Olduğum yerde dönüp aşağıda kalan kalabalığa baktıktan sonra yutkunarak söze başladım. "Hepiniz hoş geldiniz! Bugün benim için oldukça özel bir gece. Bu gece, bazı şeyler kökünden değişecek. Bu geceden sonra belki de benden hiç beklemediğiniz şeyler yapacağım. Bu değişimin nedenini sormayın çünkü ben de bilmiyorum. Ama bu geceden sonra uyuşturucu işini bırakıyorum!"
Etrafta şaşkın nidalar yankılanırken bu seslere şaşkın bakışlar da eşlik ediyordu. Gözlerimi kalabalıkta dolaştırırken en arkada Ateş'in bana kaşlarını çatarak baktığını gördüm. Biraz ilerisinde de Kutay, yüzünde bilmiş bir gülümsemeyle bana bakıyordu.
Bakışlarımı onlardan alıp Nilüfer, Can ve Özgür'e çevirdiğimde üçünün bakışının da diğerlerinden farklı olmadığını gördüm. Sadece Can'ın bakışları yaptığımı onaylıyordu. Bana göz kırpıp gülümsediğinde ben de ona gülümsedim.
Konuşmamı burada sonlandırarak aşağı indiğimde Nilüfer hemen yanıma geldi. Yüzündeki endişeli ifadeyle "Abla sen ne yapıyorsun? Uyuşturucu işini nasıl bırakırsın?" diye sorduğunda kaşlarımı çattım. "Uyuşturucuyla ilgilenmemi bu kadar çok istediğini bilmiyordum."
"Hayır, tabii ki ondan değil. Sadece neden devam etmen gerektiğini konuşmuştuk. Ne oldu da bir anda kararını değiştirdin? Sence bu tehlikeli bir adım değil mi?" diye sorduğunda dudaklarımı büzdüm.
"Her şekilde tehlikede olacağımı fark ettim. Madem öyle, ben de kendim olarak tehlikelerle savaşmak istiyorum. Bak, Nilüfer, hiç anlamadığım şeyler oluyor. Derin'in ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum. Onun gibi davranmaya çalışmaya devam edersem bir yerde tökezleyeceğim. İşte o zaman her şey çok kötü olabilir. Bunun önüne geçmeye çalışıyorum. Sakin ol, tamam mı?"
Nilüfer pek ikna olmuş gibi görünmese de başını sallayarak onayladı. Şimdi diğerleriyle yüzleşmem gerekiyordu. Arkamı döndüğümde bana anlamsızca bakan Özgür'le karşılaştım. "Derin-" diye başladığında elimi kaldırarak onu susturdum. "Daha sonra açıklayacağım. Şimdi sırası değil."
Kalabalığın ortasında ilerlerken bana şaşkınca bakan yüzlere aldırmamaya çalışarak Ateş'in yanına gittim. Ateş bana koyu gözlerini dikerek bakarken yutkunarak bakışlarına karşılık verdim.
"Ne yapmaya çalışıyorsun sen?" diye sorduğunda bakışlarımı ellerime indirdim.
"Belki bazı hatalarımı düzeltmeye çalışıyorumdur." diye cevapladığımda güler gibi bir ses çıkardı.
"Ne o, günah çıkarmaya mı karar verdin? Senin adına çok üzgünüm, o kadar çok günah işledin ki ömrün boyunca hayır yapsan bile onları temizleyemezsin. O yüzden bırak şimdi palavrayı da bana gerçek sebebini söyle." Gerçek sebebini tabii ki söylemeyecektim. O hâlâ benim düşmanımdı. Gerçi kimin dost kimin düşman olduğunu bilmiyordum ama Ateş'in dost olmadığından emindim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARALEL
FantasiFarklı evrenlerden aynı anda dilenen bir dilek... Ve o dileğin değiştirdiği iki hayat... Derin fazlasıyla sıradan bir hayata sahip sıradan bir kızdı. Herkes gibi anne ve babası, onunla tamamen zıt bir kardeşi vardı. Hayatında her şey normalken bir...