Bölüm 12

1.6K 120 10
                                    

Sabah olunca Ceren kalktı ve hazırlanırken Esma'yı uyandırmaya çalıştı. Bir iki seslenişten sonra uyanan Esma da onunla birlikte hazırlanmaya başladı. Sabah içtiması vardı. Bunun için hemen çıktılar. Hakan Üsteğmen geldi. 2 dakika süren içtimadan sonra sıra spora gelmişti. Tekrar koğuşlarına dönüp spor için giyinirlerken Esma sitem ediyordu.

-Ya 2 dakikacık içtima için üniformayı giyiyoruz sonra tekrar çıkarıyoruz. Bir saat sonra tekrar giyeceğiz. Çok üşendirici.

-Giyme de bak Hakan Üsteğmen ne yapıyor.

-Ya o aslında pamuk kalpli bir insan ben biliyorum ama işte dışa vurmasına şartlar el vermiyor.

-Yok kanka bence o sivilken de böyle.

-Kaç kere gördün lan?

-Bence dedim ya güzel arkadaşım.

Birbirleriyle uğraşmayı bırakıp bahçeye giderlerken Oğuz'u gördüler. O da şortunu tişörtünü giymiş yürüyordu. Esma arkasından "Pişştt şortluu!" diye bağırdı.

-Esma askeriyedeyiz hani komutanlar falan var.

-Birden öyle görünce gaza geldim ya ne bileyim?

Oğuz onların yanına gelip "Naber?" dedi. İkisi birden klasik 'iyi' cevabını verdiler. Yerlerini aldıklarında gelmeyen birkaç kişi vardı. Bunlardan biri de Yahya Üstçavuş'tu. Ceren Oğuz'a doğru dönüp "Yahya Üstçavuş gecikmezdi, ne oldu?" diye sorunca Oğuz da dudaklarını bilmiyorum anlamında büzdü. Dakikalar içinde diğer askerlerde gelmişti. Üçü de endişelenmeye başlamıştı çünkü Yahya gecikirse Hakan Üsteğmen onu yakar küllerini onlara temizlettirirdi. Onlar endişelenmeye devam ederken Yahya gelip askerlerin önünde durdu. 

-Bugün sporu ben yaptıracağım. 50 mekik 30 şınav en son 40 dakika koşu.

Ramazan olduğu için askerleri pek yormak istememişlerdi bu yüzden hafif(!) bir spor yapacaklardı. Daha 10. mekikteyken Esma,

-Birkaç şınav eksik çeksek Yahya bir şey demez bence. dedi.

Ceren ona 'boş konuşma' bakışları attı. Ancak onun gibi düşünen tek Esma değildi. Yahya'nın yanına yaklaşıp "Biraz daha azaltsak şu rakamları sonra oruç başıma vuracak. Hastanelik olursam üzülürsün." diyen Oğuz da kendini belli etmişti.

Spordan sonra kızlar koğuşa gidip tekrar üniformalarını giydiler. Şapkasını da takıp çıkmaya hazır olan Esma,

-Nöbetim varmış benim ya görev günü nöbet mi olur? dedi.

-Ve sen bunu yeni mi öğreniyorsun?

-Gözümden kaçmış. Asker kıtlığı var resmen ya.

-Bu hafta bir uzman çavuş daha geliyormuş.

-O da Selim gibi çıkmasın da.

Esma çıkıp nöbet yerine giderken Ceren de onunla birlikte çıktı. Onun bugün pek işi yoktu. Bir banka geçip biraz oturmaya karar verdi. O banka doğru ilerlerken yanından biri adeta uçarak banka atladı. Ceren "Yuh" diyince atlayan kişinin Selim olduğunu gördü.

-Al ya senin olsun hatta gece yatarken onu da al yanına Mazallah biri oturur falan. Selim sırıttı.

-Gel otur ya yer var.

-Yok kalsın. Ayrıca sen üstünle neden böyle konuşuyorsun?

-Başkası olsa konuşmam da sizi pek ciddiye alamıyorum. 

-Niye ben sirk göstericisi miyim?

-Estağfurullah, sadece biraz boyunuz kısa ya böyle minik minik adımlarla dolaşıyorsunuz falan.

İki Badi Bir Araya GelmemeliydikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin