Şişeyi çevirdiğinde Huriye ve Zeynep arasında durdu. Huriye soracaktı.
-Doğruluk mu cesaret mi?
-Cesaret.
-Şimdi dışarı çıksak ve sen birine adını sorup cevap alınca da tebrikler doğru bildiniz desen?
Herkes meraklı bakışlarla Zeynep'e bakmaya başlayınca "Tamam yaparım." dedi. Bunun üzerine herkes ayakkabılarını giymeye koştu. Dışarı çıktıklarında etraflarına bakıp kurban aramaya başladılar. Bir süre sonra Buse "Şu nasıl?" diyince diğerleri de oraya döndü. 18 yaşlarında bir gence benziyordu. Banka oturmuş telefonuna bakıyordu. Yavuz hemen atladı;
-Olmaz.
-Ya ne olacak sadece bir soru soracak. Mızmızlanmak yok.
-Evet bir soru sorup geleceğim. Hadi gidiyorum. dedi ve yürümeye başladı Zeynep. Diğerleri de ona yakın yerlerde durup duymaya çalışıyordu. En başta da Yavuz.
-Merhaba, adınız neydi acaba?
Çocuk sen kimsin bakışları atarak "Murat" dedi.
-Tebriklerr doğru cevap.
-Siz iyi misiniz?
-Evet.
-Bana pek öyle gelmedi de.
-Bana öyle geldi ama.
-İsterseniz doktora, psikoloğa ya da ne bileyim ruh hastalıkları merkezine falan gidebilirsiniz bence.
-Abartmaz mısınız? Altı üstü oyun için bir soru sordum.
Kızlar gülmemek için elleriyle ağızlarını kapatırken Yavuz yanlarına gidip "Kusura bakma kardeşim, oyun kurbanıyız." dedi ve Zeynep'i alıp geldi. O gelir gelmez deminden beri tutmaya çalıştıkları kahkahayı attılar. Esma saate baktığında askeriyeye dönmek için gitmeleri gerektiğini gördü.
-Bizim artık gitmemiz gerek bu sefer kapıdaki askeri çiğ köfteyle kandıramam.
-Bizim de zaten saat yaklaşmış gitsek iyi olacak.
-O zaman siz askeriyeye geçin biz de Buseler ile eve geçip eşyalarını alırız. dedi Huriye.
Esma dudaklarını büzerek "Ayrılma vakti." dedi ve kollarını açarak üstlerine atladı. "Yine gelin."
"Sıra sizde." diyerek gülümsedi Buse. Birbirleriyle vedalaştıktan sonra askeriyenin yolunu tuttular. O sırada Esma'nın aklına 3 çiğ köfte sözü geldi ve çiğ köfteci aramaya başladılar. Kendilerine de birer tane alıp yiye yiye yürürlerken Esma;
-Bir şey diyeceğim biz Yahya ve Oğuz'la hiç konuşmadık. dedi.
-Aynen he unuttuk onları. Gittiler mi acaba askeriyeye. diyerek telefonunu çıkardı ve mesaj yazmaya başladı.
Ceren: Neredesiniz?
Oğuz: Aaa bunlar bizi iki gündür arayıp sormayan çavuşlar değil mi Yahyacığım?
Ceren: Hadi biz aramadık siz niye aramadınız?
Oğuz: Bilmem
Yahya: Şimdi giriş yapacağız siz de gelin geç kalmayın.
Ceren: Geliyoruz.
Esma: Çiğköfte yiyerek geliyoruz :))
Esma: Acılı off ısırınca kenarından akan nar ekşisi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Badi Bir Araya Gelmemeliydik
Humorİki asker arkadaşın görev yeri aynı yere çıkarsa ne olur? Komutanın dedikodusunu yaparlarken arkalarından komutan gelir mesela. Ya da 20 yaşına gelip de hâlâ bağcığını bağlayamayan Esma, Ceren'e bağlatırken askerler onları görür. Bu onların her gün...