Bir süre alışkın oldukları çimlerde dinlendiler. Daha sonra kalkıp yemek yemeye gittiler. Güzel ve tatlı bir yer bulunca hemen içeri geçip bir köşeye oturdular. Garson menüyü getirip masaya dizerken Esma kalkıp onun elinden aldı. Garson kız şaşkınca bakarken Ceren kafasını masaya vurmak istiyordu. Sonra bu fikirden vazgeçip Esma'nın kafasını tuttu. Tam masaya doğru götürürken Huriye onu tuttu.
-Sakin ol ya. Bilmiyor musun Esma'yı? Açlıktan yapıyor o.
-Evet acıktım ben açım aç.
Ceren kafasını hala yanında şaşkınca bekleyen kıza çevirdi.
-Kusura bakmayın ya arkadaş 3 gündür yemek yemiyor.
Kız gülerek gidince onlarda menülere baktılar. Ne yiyeceklerine karar verdiklerinde kız da tekrar gelmişti. Siparişlerini verip beklemeye başladılar.
-Bak adam gibi ye, saldırma yemeğe. Ya Huriye bunu niye yanımıza alıyoruz ki?
-Vay be böyle mi olduk şimdi?
-Böyle olduk şimdi.
Huriye olaya müdahale etmesi gerektiğini anlayıp ellerini onlara uzatıp salladı. Sanki öyle yapınca huzursuz hava dağılacakmış gibi.
-Kızlar bir şey soracağım.
-Sor kanka dinliyoruz.
-Şu Selim var ya hani-
-Yok Selim falan o kim? Ben öyle birini tanımıyorum. Selin'dir o iyi bak.
-Ya Esma bir dinle.
-Kanka bu sefer Esma'ya katılıyorum. Boş ver Selim'i ne yapacaksın ya?
Huriye kafasını ellerine dayayıp bir süre bekledi. Sorusunu soracaktı. Ama bunu birden yapması gerekiyordu yoksa onu yine dinlemez, konuyu değiştirmeye çalışırlardı.
-Selim'in görüştüğü bir kız yok dimi?
-Ne?
Ceren ve Esma aynı anda aynı soruyu sordular. Selim'i sevmiyorlardı ve Huriye'nin ona olan ilgisi onları rahatsız ediyordu. Onlara göre Selim güvenilir biri değildi ve haklı olarak arkadaşlarını olası bir depresyona karşı korumaya çalışıyorlardı. Ancak görünüyordu ki koruyamıyorlardı. Ceren tam ağzını açmıştı ki önlerine yemekleri geldi. Susup yemeyi tercih etti. Esma zaten dünden razıydı.
Yemek bitince bu konu kapanmıştı ama Huriye cevabını alamamıştı. Zaten cevabı Esma ya da Ceren de bilmiyordu. Umurlarında da değildi.
Hesabı ödeyip çıktıklarında eve dönme saatinin geldiğini gördüler. Durağa gidip beklediler. Huriye çaktırmadan onlardan uzaklaşıp telefonunu eline aldı. Esma otobüsleri takip ediyordu ancak onun bu halleri dikkatini çekmişti. Omzuyla Ceren'i dürttü.
-Ne?
-Bu neler karıştırıyor?
Ceren gözlerini Huriye'ye dikti. Arada sırıtarak telefona bakıyordu. Biriyle mesajlaştığı belliydi. Ceren yavaşça ayağa kalkıp ona yaklaştı. Huriye o kadar dalmıştı ki onu fark etmemişti bile. Ta ki telefonu elinden alınana kadar..
-Cerenn ya versene telefonumu. Ceren yaa
-Bakayım neler karıştırıyorsun?
Selim: Neredesin?
Huriye: Durağa geldik şimdi.
Selim: Hala yanındalar mı?
Huriye: Evet. Neden aranız bu kadar kötü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Badi Bir Araya Gelmemeliydik
Humorİki asker arkadaşın görev yeri aynı yere çıkarsa ne olur? Komutanın dedikodusunu yaparlarken arkalarından komutan gelir mesela. Ya da 20 yaşına gelip de hâlâ bağcığını bağlayamayan Esma, Ceren'e bağlatırken askerler onları görür. Bu onların her gün...