Bölüm 31

899 68 5
                                    

Sabah uyandıklarında hemen dolaplarına koşup kıyafet seçmeye başladılar. 2 gün izinleri vardı. Bugünde Huriye ile kutlama yapacaklardı. Esma hemen bir pantolon kazak alırken Ceren'e doğru savurdu.

-Şunlara baksana olmuş mu?

Ceren hala kendisine kıyafet ararken göz ucuyla Esma'nın ona savurduklarına baktı. Bol mavi bir pantolon ve üst tarafları simli gri kazak vardı.

-Olmamış. Çekil şuradan.

Eliyle Esma'yı kenara itip daha hoş şeyler seçerek tekrar kendi tarafına yöneldi. En sonunda giyinip yatakhanelerden ayrıldılar. Yahya ve Oğuz bu hafta izin yapmayacaktı. Oğuz onun dışarı çıkıp kendisini yormasını istemiyordu. Arada böyle hayırlılığı tutardı. Ama arada.

-Hadi ya hızlı ol.

-Geliyorum işte. Her şekilde gideceğiz neden bu kadar hızlı hareket ediyorsun?

Ceren Esma'nın kolundan tutmuş önden önden onu sürüklerken Esma arkada ayaklarını yere vurarak yürüyordu.

-Daha askeriyeden bile çıkamadık. Heyecanlıyım işte gitmek istiyorum.

-Şuna bak şuna. Sanki hiç görmemiş Huriye'yi.

-Sana ne be

Sonunda askeriyeden çıktıklarında yürümek yerine hemen bir minibüse atlayıp gitmeyi tercih etmişlerdi.
Boş bir yer vardı. Ceren Esma'ya Esma da Ceren'e sen otur derken en sonunda sinirlenip "Oturmazsan oturma lan çekil şuradan." diyerek Ceren oturmuştu. Ancak oturduğu gibi kalkmıştı çünkü 5 dakikalık kısa yolculukları bitmişti.

Eve gitmeden yakındaki markete gidip cips, bisküvi, içecek gibi şeyler aldılar.

-Cerenn çiğ köfte de alalım mı?

Esma yavru köpek bakışları ile ona bakınca 'tamam' demişti. Ancak çok büyük bir hata etmişti. Esma marketteki tüm çiğ köfteleri almaya çalışırken Ceren onu durdurmaya çalışıyordu. Etraftaki insanlar onlara garipçe baktığı için ikisi de utanarak durdular. Zor da olsa kasaya ulaşmışlardı.

Marketten çıkıp hızlıca eve yürüdüler. 3 kere zile bastılar. Yukarı çıktıklarında ise kapı açık olmasına rağmen kapıya vurdular. Huriye onlara el sallayıp "Buradayım zaten açtım kapıyı farkındaysanız." dedi. İkisi de 'Huriyee' diyip ona doğru atladı.

-Ay ne bu kızlar, tamam çekilin boğuldum.

Esma onun böyle demesiyle daha da sıkı sarılırken, "Haasretinlee yaandı gönlüüm..." diye mırıldanmayı da ihmal etmemişti gülerek. Ceren de onunla birlikte mırıldanıp eşlik etmeye başlayınca Huriye gülerek onları içeriye aldı.

Esma poşetlerin içinden kendi istediğini -canı, cananı, çiğköftesini- alıp kanepelerden birine atladı, daha doğrusu atlamadı uçtu. Aç kurtlar gibi paketi açmaya çalışırken Ceren hemen onun önüne geçip elinden çekip aldı paketi.

-Kızım sakin, birlikte yiyeceğiz. Her şey hazır olana kadar buna göz ucuyla bile bakarsan ellerini kırarım, gözlerine parmaklarımı sokarım bak.

-Ya bana ne. O zaman çabucak hazırlayın hadi bekliyorum. Açıığm.

Huriye kollarını göğsünde kavuşturup o ikisine doğru birkaç adım attı. "E o zaman siz de sahneye Esma hanım." dedi. Esma oflayarak yerinden kalkarken üçü de tüm hazırlıkları yapmaya başladılar.

*

Akşam saatleri gelmiş, tüm hazırlıklar bitmiş ve her şey çok güzel bir şekilde yerinde duruyordu. Esma hevesle ellerini birbirine sürterken Huriye ise ellerini bir iki kez çırparak, "Tamaaam, parti zamanı o zaman!" dedi sevinçle. Ceren bir şey unutup unutmadıklarını kontrol amaçlı gözlerini masada gezdirirken hiçbir şeyin eksik olmadığına karar verip o da bir sandalyeye yerleşti. Huriye'nin yaptığı kekler ve kurabiyeler çok güzel görünüyordu.

İki Badi Bir Araya GelmemeliydikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin