İki Badi Bir Araya Gelmemeliydik

Bölüm 22

Bu bölümü @TelefonTusu ve HayHuy777 ye ithaf ediyoruz. İyi okumalar.

Esma'nın ağzından

Biz Serdar Teğmenin arkasından civciv yavruları gibi giderken Ceren, Oğuz ve Yahya üçlüsü bana acıyan bakışlar atıyordu. Odaya gidene kadar önümdeki iki salağa 'sizi öldüreceğim' bakışları attım ama önümde oldukları için görmediler. Odaya girince Kalas Teğmen koltuğunda yerini alırken biz yan yana dizildik. Odada adeta ölüm sessizliği vardı. Bakışları beni bulduğunda korkmam gerektiğini anlamıştım.

-Lan siz kendinizi nerede zannediyordunuz! Lise mi burası?

Hepimiz sus pus olmuş kafamızı yere eğmiştik. Kavganın sebebini sorduğunda Selim'in cevabı ile sinirlenme sırası bana geçmişti.

-Komutanım ben bilmiyorum Esma bana birden saldırdı.

-O beni kışkırttı komutanım.

-Pardon da ben sadece yürüyordum nasıl kışkırttım?

-Adımlarını bana hakaret eder gibi atıyordun.
Kalas Teğmen elini masaya vurdu. "Bak hala devam ediyorlar!"

Biz yine aynı pozisyonu alırken varlığını unuttuğumuz Selçuk konuştu.

-Komutanım benim olayla bir ilgim yok sadece ayırmaya çalışıyordum. Ben gidebilir miyim?

-Hayır. Hepiniz cezalısınız bugün yemekhane temizliği sizde. Şimdi çıkın odamdan.

Üçümüz selam verip çıktıktan sonra Selim, Selçuk'a onu sattığı için kızarken ben direk ikisine kızıyordum.

-Sizin yüzünüzden kahvaltı da kaçtı ya.

-Gelip durduk yere saldıran sendin.

-Sus, pis ispiyoncu.

Ceren'in ağzından

Onlar giderken üzgün üzgün Esma'ya bakıyordum. Gözden kaybolduklarında da Oğuz ve Yahya ile yatakhanelere doğru yürümeye başladım.

-Yazık oldu kıza. Genç yaşında cezalara kurban gidecek.

-Oğuz keşke sende bir şeylere kurban gitsen ama git yani git.

-Kanka niye kalbimi kırıyorsun? Tahtadan falan değil bu kalp.

-Porselenden mi?

Ben Oğuz ve Yahya'nın laf atışlarını dinlerken yatakhanelerin önüne gelmiştik bile. Odama tek başıma girince biraz tuhaf hissetmiştim. Sonra "Sanki hapse düştü, bi ceza yiyip gelir." diyerek üniformamı giymiştim. Aşağı inince üçümüz yemekhaneye gittik. Kahvaltımızı alıp masaya oturunca yanımdaki boşluğa bakıp tekrar üzüldüm.

-Kahvaltıya yetişse bari.

-Bence Kalas Teğmen özellikle Esma'nın yemeğini keser.

Oğuz öyle diyince yine üzülmüştüm ama bu sefer kendi kaşınmıştı. Oğuz'un gazına gelip Selim'e saldırmıştı. Arada bende kaynamadığım için şükretmeliydim.
Kahvaltımız bitmek üzereyken içeri Esma girdi. Bizi görünce hemen yanımıza koştu.

-Yemeeek. Açımm banada verin.

Meraklı gözlerle ona bakarken o da yemeğini kapıp yanımıza geldi. Hem yiyip hem anlatıyordu. Sanırım bu sefer yola gelmiş olacak ki morali bozulmuş gibi konuşuyordu.

-Olum ya hep o Selim yüzünden. Abi Kalas teğmen de haklı şimdi ona lafım yok. Bulunduğumuz ortama bak benim yaptığım salaklığa bak. Çocuk gibi azar yedik ya. Neyse bundan sonra heşteg usluesma, heşteg kenafirselim. Muhatap bile olmayacağım onla, ispiyoncu pislik.