Bölüm 7.İrem Alacahan.
"İrem Hanım.."
Boynum arkama doğru kıvrılırken tek kaşımı kaldırdım. Elindeki beyaz zarfla bana bakan Nazenin'e döndüm.
Dudakları titrek nefesleri düzensizdi. Hali tedirginliğimi arttırırken sertçe yutkundu.
"Bu size efendim."
Uzattığı zarfı kavradığımda hızla gitti yanımdan. Göğsüme anında bir sıkıntı dolup kaşlarım çatıldı.
Mavilerim kelimeler üzerinde durduğunda dondu soğukça. Ardından parçalara ayrıldı.
Kan aktı gözümden. Mavilerimden.
Okudum tekrar.
'Sevgili dostlarımız. Eşim Deniz Poyraz'ın hamileliğini kutlamak nedeniyle hepiniz Poyraz malikhanesine davetlisiniz.
Demir Poyraz.'
İrkildim.
Kelimeler gözlerimden acımasızca kayıp giderken zihnim acı bir çığlıkla anlattı bana gerçeği.
Sağ elimdeki bardak avcumdan kayarken davetiyeyi daha sıkı kavradım.
Yere dağılan sadece cam parçaları değildi. O patlama sesi bardaktan gelmemişti.
Benim göğsümden gelmişti.
Göğsümün göğü çatlamıştı. Parçaları cihana dağılmıştı. Kan sızdırıyordu ruhuma.
İçime bir ızdırap tohumu girdi arsızca. Saldı köklerini ruhuma. Sardı ruhumu aniden.
"Hayır.."
Telaşlı adım sesleriyle arkama döndüm.
"İrem! İyi misin?"
Gözlerim Barlas üzerinde donuklaşırken yalvardım Tanrı'ya.
Hayır.
Beni bununla sınama diye.
Ben buna dayanamam diye.
Barlas tedirgince etrafımda dolanırken elimi göğsüme bastırdım acıyla.
"İrem ne oldu?"
Dudaklarımdan acı dolu bir nefes dökülüverdi.
"Benden vazgeçti.."
Bedenim ayakta kalamadı.
Dizlerim kırılırken yere çöktüm aniden.
"Benden vazgeçti."
Bir insana nefes almak nasıl haram kılınırsa.. Şimdi bana öyleydi. Nefesim kesilmişti benim.
Kıvranan kalbime bastırdım tırnaklarımı sertçe.
Acıma artık dedim. Acıma.