Bölüm 24.
3 gün sonra.
İrem Alacahan.
"Demir endişelenmene gerek yok.
Elimi göğsüne yasladım. "Yeterince koruma var yanımda."
Hala gergindi.
Kaşları çatık beni izlerken onun tedirginliğini yatıştırmak istedim.
Ellerini tutup başımı yana eğdim. "Tamam mı sevgilim.."
Aralık dudaklarından sıkıntıyla bir nefes çekti.
"Gitmeni istemiyorum."
Onu anlıyordum.
Fakat bu şekilde devam edemezdik.
Güldüm. "Biraz rahatlar mısın?"
Olmuyordu.
"İçini rahat tut."
Elleri kavradı yanaklarımı. "Her saniyenden haberim olsun.."
Onay verircesine mırıldandım.
Birlikte çıktık evden.
Beni holdinge bırakıp gitti.
İçeri girdiğimde Azra çarptı gözlerime. Diğer yöneticilerin arkasında elinde kağıtlarla beklerken gülümsedim.
Yanıma gelenlere elimle durmaları için kısa bir işaret verdim.
Ardından seslendim.
"Benim bir asistanım vardı?"
Sert tutmak istediğim sesim ona ulaştığı vakit genişçe gülümsedi. Olduğu yerde ufacık zıplayıp koşturdu yanıma.
"İrem Hanım! Hoşgeldiniz!!"
Kendini frenleyemeyerek sarıldı bana.
Aniden geri çekilip eğdi başını. "Ben sizi çok özledim."
Sağ kolunu tutup gülümsedim.
Birlikte kendi katımıza çıktık.
Odama girdiğimde hemen camları açtı kokuları tazeledi, sonrasında oturdu yanıma.
Kısa bir çalışmadan sonra çıktı dışarı, ben odamda işlerimi yaparken kapım tıklatıldı.
"Gel."
İçeri giren adam anında kaşlarımı çatmama neden oldu.
"Egemen?"
Gevşek gülümsemesi ile yaklaştı bana. "Bende seni çok özledim."
Masamın karşısındaki koltuğa kurulup baktı yüzüme.
Gözlerimi devirdim. "Neden geldin?"
Sırıtarak çenesini kaşıdı. "Ayaz'ın çıkması an meselesi. Murat Alacahan fazla zorluyor.."