Bölüm 12.
İrem Alacahan.
Hayat bazı kesitlerden oluşur. En önemli kesitleri acılarımız oluşturur.
Unutamayız.
Unutturmazlar kendilerini.
Sızıları kalır, izleri kalır..
Pek çok kesit vardır insanın ömründe.
Fakat benim kesitlerime benim ömrüm yetmedi..
Acılarımın her bir çizgisi ince bir bıçakla çizildi kalbime. Akan her kan damlası dağıldı gülüşlerime.
Şimdi.
Şimdi hangi bıçak, hangi çizgiyi çizecekti kalbime.
Yada.
Hangi bıçak söküp atacaktı kalbimi yerinden.
Benim oğlum karşımda yatarken kanlı bedeniyle.. Beni kim öldürecekti yanan koca şehirde.
Alevler göğe baş kaldırdı bugün.
Cehennem tepesi azrail oldu bugün.
Ben yitirirken aklımı Demir dizleri üzerine çöktü bugün.
Rüzgar'ın oğlu olduğunu öğrendiği an, oğlunu öldürdüğü andı.
Hayat.
Ne zordu sahi.
Beni evladımla sınayacak kadar zordu..
"Rüzgar!"
Demir sarsılarak ayağa kalktığında kapattım kulaklarımı.
"Demir birşeyler yap!!"
Saçlarımı sertçe çekiştirirken boğazımdan kopan feryatlar kanımla döküldü dudaklarımdan.
"Oğlun ölüyor birşeyler yap!"
Demir ölümün adımlarını aldı omuzlarına. Gitti oğlumun yanına.
Kolları arasında kaybolan küçük bedeni bastı bağrına sıkıca.
Oğlunu ilk kez oğlu olduğunu bilerek kokladı Demir.
Ben bu serap karşısında dayanamadım.
Yüzümü ellerim arasına alıp gömdüm toprağa. Gözyaşlarım can verirken kuru çakıllara, içim çıkana kadar ağladım.
Ardından iki el hissettim kollarımda yüzüm kalkarken havaya Demir beni kaldırdı ayağa.
"Gidiyoruz."
Titreyen bedenimi hızla arabaya yerleştirip gaz pedalına asıldı.
Arka koltukta yatan oğlumun minik ellerine doladım parmaklarımı.
"Dayan oğlum.. Annen yanında."
Gözlerimde yaş kalmamıştı artık. Demir arkaya doğru dönüp tekrar önüne döndü.