Bölüm 21.
İrem Alacahan.
"Yine gel.. Ya aslında hiç gitme!"
Sıkıca sarıldığım Halam güldü. Ali'de aynı şekilde annesine sarılıyken mırıldandı.
"Anne gitme.."
Şakaklarımda hissettiğim öpücükle Halam yüzümüze baktı.
"Yine gelirim. Hem cadılar beni özlemiştir."
Başımı sallayıp geri çekildik.
Babam gülümseyerek yaklaştı kız kardeşine.
"Buraya gel."
İki kardeş sıkıca birbirine sarılırken Babam gülümseyen gözlerle okşadı Asi'sinin saçlarını.
Halam geri çekilip babamın ceketi içindeki mendili aldı. Ardından boynuna gelişi güzel sürdü.
"Ben özlüyorum kardeşimi.."
Babam öptü alnını. "Arayı çok açma."
Halam dolu gözlerle baş sallayıp diğerleriyle vedalaştı. Ardından arabasına yerleşip gitti.
Ali üzgünce arabanın arkasından bakarken üzerine atladım.
"Ne ağladın he! Ana kuzusu!"
Düşmemem adını eğilip beni taşımaya başladı.
"Ağlamadım ben ya!"
Başımı sallayıp sırttım. "He he. Neyse hadi beni eve götür sebastian."
Gülerek eve doğru koşmaya başladık.
"İrem."
Ali'nin üzerinden inip babama döndüm. "Efendim baba?"
"Senden birşey isteyeceğim."
Kaşlarım kalkarken yaklaştım ona. "İste baba."
Kolumu tuttu. "Çalışma odasına geçelim."
Sakin adımlarla yukarı çıkıp odaya girdik, kapıyı kapatıp koltuğa oturdu.
Hemen karışına oturdum.
"Senden Koran Holding'le olan anlaşmamızı fes ettirmeni istiyorum."
Hafifçe güldüm. "Neden? Onların teklifi bize çok karlı gelmişti."
Arkasına yaslandı. "Haberin yok.. Ama senin projeni çaldılar."
Kaşlarım anında çatıldı. "İstanbul projesini mi?"
Hafifçe baş salladığında öfkeyle ayağa kalktım. "Nasıl ya! Nasıl ele geçirdiler?."
Babam alayla güldü. "İçimizde bir hain var."
Yüzümü tiksintiyle buruşturdum. "Bunu yapanı ellerimle parçalayacağım."