İnsan hayatını harcamak bir oyuncak bebeği parçalamak kadar basitleşmişti.Peki ya çocukları.. Hangi akıl orta okul yaşlarındaki çocukları teröre satardı.Bu iğrençliği yaparak ne amaçlıyorlardı.Satılan çocukların resimleri ve hakkındaki bilgiler aşağıya doğru listelenirken resimlerde göz gezdirdim.Kumral sarışın esmer her türde çocuk mevcuttu.Toplam on iki tane olan bu çocukların yüzlerindeki bakış aklımı karıştırıyordu.İfadesiz ve donuk bakışlar mevcuttu gözlerinde.Sanki daha öncede bu işi yapmışlar gibi tecrübeli dururlarken birinde bile korku veya tedirginlik görememiştim. Bir asker gibi hazır ol da durmuş kameraya bakıyorlardı.Aynı dosya içerisindeki diğer klasörü açtığımda ise kanımın kaynadığını hissettim.Başım tekrar dönmeye başlarken gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştım.
Bir çukurun içerisine doldurulan ölü çocuk bedenlerinin manzarası dehşet vericiydi.Kurşun yaraları olanlar ayrı vücudunun bazı yerlerindeki kezzap yaraları gözlerimin dolmasına sebep olmuştu.Bazılarının kola veya bacağı yoktu.Elimi ağzıma götürüp hıçkırdım.Bu nasıl bir zihniyetti böyle.Göz yaşlarım elimin üzerine düşerken ses çıkarmamak için daha fazla elimi ağzıma bastırdım.Bahadır nasıl bir herifti böyle.Bu çocukları da onlara satıp bu hale gelmelerini mi görmek istiyordu.Hemen gelecekleri aklıma gelirken göz yaşlarımı hızla silip derin nefesler aldım.Önümdeki dosyaları kapatıp ana ekrana baka kaldım.
Ne yapmıştım ben?
Resmen o dosyaları bulup kendi ellerimle onlara teslim etmiştim.Kahretsin!! Bir anda karar değiştirip dosyaları tekrar silecekken odanın kapısı açıldı.Savaş elleri cebinde bana bakarken öfkeyle yüzüne baktım.Beni bu dosyaları kurtarmaya zorladığı için değildi bu öfkem.Bu bilgileri bildiğini adım gibi biliyordum.Bunu bildiği halde bu dosyaları kurtarmam için beni tehdit etmişti.
Belki de bu konuda Bahadıra yardım ediyordu!!
Afallarken başımı başka yöne çevirdim.Kalbimin hızını kulaklarımda hissediyordum.Nefret ediyordum ondan!
Hayatımdan
Savaştan
Bahadırdan
Beni bu hallere düşüren ailemden
Herkesten nefret ediyordum.Gençlerin teröre zorlanması yetmiyormuş gibi çocukları da bunların içine sürüklemeleri çok caniydi.
"Bitti mi"
Hızla ayağa kalkıp kapıya yöneldim.Tam çıkacakken Savaş kolumdan tutup olduğum yere sabitledi beni.
"Sana... Bitti mi dedim!!"
Üzerine basa basa söylemesiyle ona tiksintiyle bakıp kolunu ittirdim.İğreniyordum ondan.Aramıza belli bir mesafe girdiğinde elimi kaldırıp tehdit edercesine yüzüne salladım.
"Bitti! Ben evime gidiyorum.Bir daha... bir daha sakın beni işlerine alet etme Demirkan!! Yoksa olacaklardan ben sorumlu olmam!"
Gözleri beni anlamaya çalışır gibi bakarken Miraç gelip bilgisayardan bir şeyleri kontrol etti.Yapıp yapmadığımı kontrol ediyordu.Savaşa bakıp "Tamamdır"dedi.
Kendime olan öfkem bedenimi sarmalamıştı.Nasıl böyle bir hata yapmıştım hala aklım almıyordu.En çok canımı sıkansa bunu geri alamayacağımdı.
Miraçın söyledikleriyle kolumdan tutup dışarıya çıkardı beni.Kapının yanında Bahadır duvara yaslanmış beni izliyordu.O koyu kahveleri gözlerimi delip geçerken midem bulanmışcasına yüzümü buruşturdum.Savaştaki aynı bakış Bahadırda da yerini aldı beni anlamaya çalışır gibi, bunu bildiğimi onlara söylemeyecektim.Eğer öğrendiğimi anlarlarsa işlerine karışacağımı sanıp beni gözetim altında tutarlardı veya öldürürler buda bir ihtimal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SIRLAR
General Fiction"Kaşınıyorsun kızıl!!" "Kaşısana" "Benim kaşımam kimseninkine benzemez izi kalır haberin olsun!" Söylediklerinden etkilenmezken gözlerinin en derinine baktım.Karanlıktı..İçinde kaybolacak kadar boşluğa sürüklerdi seni.Rengi yeşil olsa bile arkası ka...