Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen (:
Keyifli okumalar"Seni küçük sıçan hemen buraya gel!!"
Fark edildiğimi anladığımda adımlarımı hızlandırıp koşmaya başladım.Sol ayağımın bir an aksamasıyla düşecek gibi olduysam da toparlanıp adımlarımı daha fazla hızlandırdım.Başımı çevirip arkama baktığımda aramızdaki farkı yarıya indirmişti.
Önüme dönüp ara sokağa girdiğimde derin bir nefes alıp dudağımın kenarını kıvırdım. Kolaysa gelip şimdi beni yakalasın.Ezbere bildiğim sokaklardan bir bir dönerken nefes nefeseydim. On dakikalık işim Kudret iti yüzünden yarım saat sürmüştü.
Bedenimdeki yaralar sızlarken sonunda geldiğim duvara vurmaya başladım.Peşimdeki adamın sesi uzaktan geliyordu.
Bu sokakları ezbere bilmediğin sürece yolunu bulamama ihtimalin vardır.Labirenti andıran bu sokaklarda insanın yolunu kaybetmesi yüzde seksen ihtimaldi.
Duvarın diğer tarafından gelen kilit sesiyle önüme döndüm.Kapı hafif açıldığında turuncu kıvırcık saçlar görüş alanıma girdi.Ela gözlerindeki alıştığım soğuk bakışlarla bana bakıp kapıyı geçmem için aralık bıraktı.Topallayan bacağımla içeri süzülüp kapıyı kapatmasını seyrettim.
Dışarıdan normal duvar gibi duran kapı sadece içeriden açılırdı.Doğu bana döndüğünde üzerimi süzüp elimdeki çantaya kaşları çatık bir şekilde baktı.Bana kızdığını biliyordum ama umursamamaya çalıştım.
Gülümsemeye çalışıp elimi kaldırdım.
"Kıvırcığım bir merhaba yok mu"
Bayıldığım ela gözlerini devirip ellerini cebine soktu.Uzun yapılı çekici bir vücudu vardı. Kıvırcık turuncu saçları ve soğuk ela gözleriyle her kızın dönüp bakacağı bir erkekti.Boynunun yan tarafındaki kesik izi ise ona ayrı bir hava katmıştı.
"Yine ne işler karıştırıyorsun Buğlem!"
Omzumu silkip başımı etrafta gezdirdim.Bir kafenin küçük bir deposuydu.
"Bir şey karıştırdığım yok ,oturalım önce sana anlatacaklarım var."
Arkamı dönüp duvar kenarındaki eski koltuğa doğru yürüdüm.Adım seslerinden Doğunun da peşimden geldiğini anladım.Koltuğa oturup elimdeki çantayı önümdeki sehpaya koydum.Doğu yanıma oturup gözlerini üzerimde gezdirdi.Bakışları sol ayağıma kaydığında yırtık pantolonum dan gözüken morluğu gördü.Elimi dizime koyup kapatmaya çalışmama kaşlarını çatınca sinirle soluk alıp verdi.
"O it yine yaptı yapacağını değil mi!!. Sana bin kez ayrıl oradan dedim. Bir kere Buğlem bir kere sözümü dinle ve ayrıl oradan .Kaçma ihtimalin varken göz göre göre neredeyse her gün dayak yiyorsun!!"
Derin nefes alıp artık ezberlediğim kelimeleri dinledim.Haklı olduğunu biliyordum ama benim de sebeplerim vardı.Sefayı orada bırakıp kaçamazdım .Sefa o berbat yerdeki tek ışıktı benim için.
"Bende seninle bunu konuşmak için geldim zaten.Bu gece sefayla beraber izmire gideceğiz.Bir miktar para biriktirdik ve biletler de hazır diğer gerekli olan şeyleri de tamamladım"dedim önümdeki çantayı işaret ederek.
Gözleri bir bana bir çantaya kaydı.
"İyi edersin gidin ve kurtulun şu bataklıktan artık."
"Tamam be kıvırcık sende amma meraklısın bizden kurtulmaya"
İfadesini değiştirmeden gözlerimin içine uzun bir süre baktı.Doğu benim için farklı bir yere sahipti.3 sene önceydi..Artık kudretin ve adamlarının çektirdiği şerler canımıza tak etmişti.Kaçmayı aklıma koymuştum ama Tugaya yakalanmıştım.O gün Doğu beni raslantı eseri görmemiş olsaydı doğranarak öleceğim kesindi .15 kişilik bir hırsız çetesinin eline düşmüştüm.O mekana ilk getirildiğimden beri hırsızlık için çalıştırıldık.O zamanlar buna mecbur olduğum için kaldım .Reşit olmadığım için kaçma gibi bir girişimim olursa beni yetimhaneye verecekleri gibi bir sürü şeyle tehdit ettiler.Yetimhaneden kaçmıştım daha fazla oradaki olanlara göz yumamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SIRLAR
Genel Kurgu"Kaşınıyorsun kızıl!!" "Kaşısana" "Benim kaşımam kimseninkine benzemez izi kalır haberin olsun!" Söylediklerinden etkilenmezken gözlerinin en derinine baktım.Karanlıktı..İçinde kaybolacak kadar boşluğa sürüklerdi seni.Rengi yeşil olsa bile arkası ka...