"Ben hazırım Okyanus.."
"Geliyor musun?"
"Hadi gelde bana bu kadar açık giyindiğim için kız"
"Beni dizine yatır"
"Burnumdan öp"
"Kalçama vur her zamanki gibi,izin hiç çıkmasın yasak tenimden"
"Elbisemin iplerini çöz,soğuk parmakların ölü tenime can...
"Efendim şu anda bir görüşmesi var bu durumlarda randevunuz olmadan görüşme olanağı sağlayamıyoruz"
"Allahım iki saattir aynı şeyi söylüyorsun ya taramalı tüfek gibi! Beni bekliyordu zaten diyorum nesini anlamıyorsun!"
Gerilen omuzlarım dikleştiğinde dışarıdan yükselen sesleri işiterek bakışlarımı kapıya yönelttim. Bu bağırışların sahibi anca Yasemin olabilirdi. Asi ve hırçın güzeli..
Hala daha bana durumlardan bahseden genel müdürün gösterdiği dosyaları iteleyip "Ben anlayacağımı anladım,bu günlük bu kadar yeter" dedim. Sanırım bu adamlar boşuna ekmeğimi yiyordu,kaç saattir bir şeyler anlatmaya çalışıyor ve ağzında geveliyordu. Genel müdürü kapıya kadar geçirirken Yasemini görme düşüncesiyle kapıyı açıp dışarıya çıktım. Uzun kirpikli kadınım kahverengi gözleriyle çaresiz bir şekilde bana baktı ve beni gördüğü anda sonunda zafer kazanmışçasına gülümsedi. "Hah! İşte orada,söylemiştim!"
Yanında sekreterim bulunuyorken yanlarına ilerledim. "Bu bağırışmalar ne böyle Yasemin hanım? Bir görüşme esnasındaydım sadece"
"Ama sen-" bir hata yapmış gibi "Yani siz,bana öğle arası müsait olacağınızı söylemiştiniz" diye resmiyete büründüğünde ellerimin altında titreyen kollarını biraz daha sıkı tuttum. "Bazen durumlar değişebiliyor"
"Efendim anlatmaya çalıştım fakat kendileri dinlemedi"
Yasemin tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki araya girdim. "Önemli değil.Ona haber vermiştim.Şimdi geçebiliriz teşekkürler"
Önümden ilerlemesini isterken elimle geçmesi için işaret ettim. Sekretere çocukça bir dil çıkarma haraketinden sonra kolları göğsünde önümden yürümeye başladı. Çalışma odama girip kapıyı ardımızdan sertçe kapattığımda "Bazen çocuksu hareketlerini çok seviyorum ama saçma bir şekilde yaramazlaşıyorsun başkalarına karşın.Bu hiç hoş değil işte"
"Ne yapabilirim? Sende sekreterlerini düzgün işe al o zaman"
"Ne yapacağımı sen mi öğretiyorsun bana?"
Bu sadece Yasemin'e ait bir huy değildi. Herkese buna karşın tepkiliydim. Gözlerini hatasını fark etmiş gibi acele ederek kırpıştırdı ve "Özür dilerim" dedi."Ama bana müsait olacağını söylemiştin"
"Sekreterlerim üzerlerine düşen görevlerini yapmakla hükümlüdür,güzelim.Sana her zaman müsait olduğumu biliyorsun.Zaten az önce kapıdan çıkan adamla da görüşmemiz bitmişti.Bu kadar ters tepki vermen anlamsız oldu biraz"