"Ben hazırım Okyanus.."
"Geliyor musun?"
"Hadi gelde bana bu kadar açık giyindiğim için kız"
"Beni dizine yatır"
"Burnumdan öp"
"Kalçama vur her zamanki gibi,izin hiç çıkmasın yasak tenimden"
"Elbisemin iplerini çöz,soğuk parmakların ölü tenime can...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu shop'a asla laf söyletmiyorum tamam mııı 🤨
Haram bir bölüm sizleri bekliyoreee İyi okumalar 😂😘
——
Arkadan beline sarılmış,başımı sırtına yaslamış öylece huzurun tanımını kendi kendime yaparken vücudu gergindi.Pencereden dışarıya bakarken kahvesini yudumluyor,kendi kokusuyla kahve birleşimi burnuma hoş bir şölen yapıyordu. Ölümün sessizliği Polat'da mevcuttu.
Olan biten her şeyi anlatmıştım fakat sinirlendiği gözlerinden ve tavırlarından o kadar çok belli oluyordu ki,ağzından kötü bir kelime çıkmaması için sanki direnir gibi bir hali vardı.Gömleğinin üzerinden tenini okşarken vücut sıcaklığı adeta ruhumu esir alırcasına hapsetmişti.Bana da sinirliydi tabii.Özellikle şu dinmeyen uslanmayan gece hayatım ve şımarıklıklarım yüzünden.
Kendimi ona karşı affettirmeye yumuşatmaya çalışıyordum. ''Hangisine sinirleneceğimi şaşırdım artık.Rezzan hangi hakla böyle bir şey yapmaya kalkışır ya? Sana ne demeli? Şimdi pişman oldum diyorsun ama keşke daha önceden pişman olacağın şeyler yapmasaydın.'' sonunda patlamış ve sözleri bir volkan gibi dağından püskürtülmüştü.''Ya haklısın diyorum ben sana benimle uğraştın o kadar sildirttin her şeyi tamam teşekkür ederim hakkını ödeyemem Polat ama bu kadar gömme artık beni lütfen utanıyorum. Özür dilerim tekrar tekrar özür dilerim.''
Kollarım belinden ayrılacakken tam o esnada sıkıca tuttu ve bana döndü.Elindeki kahve fincanını masaya bıraktı ve iki elimi de alıp öperek omuzlarına koydu.Kendi ellerini de belime sarmıştı.''Neyse ki benim kadınım çoktan ağzının payını vermiş o hadsize. Senin için endişeleniyorum kızım anla bunu.Korkuyorum.Artık benim için her şeyden önce geliyorsun anla bunu.''
Hücrelerim harekete geçerken avuçlarımı yanaklarına götürüp hafif çıkmış sakallarını okşadım.Ben ona öyle masum bakarken ,o her şeye rağmen ciddi görünümünü bozmadan alnımı öptü. ''Yine çalıştığım yere geldiğinin farkındasın değil mi?''
Kıkırdayarak ''Evet.'' dedim.''Ama bunun yanlış olduğunu sana hep söylüyorum.İkimiz için aldığım yeni bir yuvamız var fark ettiysen.Unuttun mu?''
''Oraya yalnız başıma gidip seni bekleyeceğimi düşünmüyordun herhalde Polat?''
Boynunu havaya kaldırıp sabır dilercesine yukarıya baktı.Diretmeye devam ettim.''Hadi ama hak ver bana.Seni özledim.Sensiz tek bir günüm geçsin dahi istemiyorum artık,dayanamıyorum.İşten çıkar çıkmaz yanına geldim.Bütün gün aklımdan hiç çıkmadın.''
Mavi hareleri kalbimi delip geçtiğinde dudaklarım dudaklarıyla buluştu uzun süreden sonra.Her yanımı ateş sarmıştı,dizlerimin bağı çözülüvermişti sanki.Özlemle öpüşmeye devam ederken kendini çekti ve ''Yemin ederim zararsın bana.'' dedi gülerek.Derin nefesler içerisinde kapıya doğru gitti ve anahtarı çevirerek kilitledi. Tekrar bana doğru hızlı adımlarla yürüyerek ''Buraya gel küçük kızım.''dedi ve ben ona gelmeden çoktan kaslı ve güçlü kollarına kavuşmuştum. Deli gibi öpüşmeye başlarken,nefeslerimiz birbirine çarpıyor tekrar öldüğümü hissedercesine kendimi ona bastırıyordum.
Elbisemden içeriye ellerini sokup kalçalarımı sıkmaya başladığında çok geçmeden havalanıp bacaklarımı beline sararak kucağına çıkmıştım. Bedenimi sarmalayıp yürüyerek beni uzun deri koltuğa yatırdı..Göğüslerimin tepelerine dişleyerek öperek ardı ardına öpücüklerini koyarken kendimden geçmiştim. Bir yandan yumuşak saçlarını okşuyordum,göğüslerimi sütyenimden ardından elbisemden dışarı firar ettiğinde uçlarını büyük bir açlıkla emdi.İsmi döküldü defalarca dudaklarımdan.
''Beni mi istiyorsun bebeğim? Gerçekten bu kadar çok mu?'' dudaklarından yoğun bir şekilde dökülen cümlelerle gözlerim kapalı onayladım onu.'' Evet,Polat seni istiyorum,hemen şimdi.'' cümlem bardağı taşıran son damla olurken üzerimden doğruldu bacaklarımdan sıyırdığı kilodumla, üç parmağını da ıslak kadınlığıma sürtüp,hafifçe içime itti. Uzun zamandır bu kadar özel ve zevkli hissetmediğimi fark ederek anın tadını çıkardım.İnlemelerim artmıştı,hemen ardından diğer eliyle dudaklarımı kapatarak ''Tut kendini,burada olmasını sen istedin güzelim..''
Çaresizce ecel terleri dökerken parmakları büyük bir hızla içimde hareket ediyordu,Gözlerim dönüyordu ve inanılmaz derece kendimi mükkemmel hissediyordum.Parmaklarını sonunda içimden çıkarttığında ıslak parmaklarını ağzının içine götürüp emdi.Bu hareketleri arada sırada yapıyordu ve beni daha fazla tahrik etmeyi başarabiliyordu.
Pantolonun ardından kocaman olmuş erkekliği baksırını da sıyırınca gözlerimin önüne serilirken büyük bir ihtişamla onu içime itti.Vücudum anında gerildi ve onun da gırtlağından gelen bir hırıltıyla bedenini üzerime bıraktı.Bi kaç tane açtığım düğmeyle ellerimi sıcak çıplak göğsüne koyarken inlemelerim her ne olursa olsun arttı.Devam etmesini durmamasını defalarca sayıklayıp duruyordum. Onu gerçekten özlemiş ve büyük bir ihtiyaçla ona teslim olmuştum.
Biz zevkin en doruklarını yaşarken kapı iki kere tıklatıldı.
Ve Polat bir anda durdu.Başını olumsuzca iki yana salladı ve işaret parmağını dudaklarına götürüp sus işareti yaptı. Gülmemek için kendimi açıkçası zor tutmuştum. İçimde yeniden yavaş yavaş git gellerine devam ederken dudaklarımda arsız bir gülümseme vardı. Kapıdaki her kimse daha fazla zorlamamış gitmiş olmalıydı. Saçlarımdan sertçe tutup vuruşlarını hızlandırınca artık dayanamayıp sessiz kalmaya büyük bir gayret gösteriyordum.
Kalp atışlarını öyle hissediyordum ki buradan,bu hallerini öyle özlemiştim ki. "Yakıyorsun beni,mahvediyorsun" diye defalarca kesik kesik zorluk çekerek konuşmuştu. Dudaklarını öptüm sarsılırken altında. Artık dayanamıyordum ve titreyerek gelmiştim,inlemelerimi dudaklarına doğru vererek. Çok geçmeden hızlı hareketlerle üstümden kalkıp içimden çıktı ve kasıklarıma doğru menisini akıttı. İkimizde gözlerimizi birbirimizden ayırmadan sersemce bakarken yorgun bir kahkaha attı. "Seninle baş ademiyorum güzelim.Sana karşı koyamıyorum.Nerde olursak olalım." Karnıma öpücükler kondurup beni rahatlatırken huzurla gözlerimi kapadım. "Herşeyi göze alıyorum sevgilim,sen yeterki iste..."