"Ben hazırım Okyanus.."
"Geliyor musun?"
"Hadi gelde bana bu kadar açık giyindiğim için kız"
"Beni dizine yatır"
"Burnumdan öp"
"Kalçama vur her zamanki gibi,izin hiç çıkmasın yasak tenimden"
"Elbisemin iplerini çöz,soğuk parmakların ölü tenime can...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Evet! Evet baba! Geliyoruz!"
"Meleğim o kadar çok sevindim ki! Burnumda tütüyorsun resmen,Rezzanla Polat'ın verdiği son karardan sonra nasıl iyi geldin anlatamam,Artık ne yapacağımı şaşırdım gerçekten"
Artık bilmiyormuş gibi yapmaktan sıkılmıştım.
"Ne-ne oldu ki onlara?"
"Ah sen bilmiyor musun? Ablan söyledi zannettim.Ayrılık kararı almışlar,hayır yani anlamadım ne oldu birden.İlişkileri bu kadar düzgün ilerlerken"
"Hmm,anladım baba.Neyse gelince daha ayrıntılı konuşuruz.Sıkma canını"
"Sağ salim dönmenden başka bir şey istemiyorum inan ki.."
Yerde valizleri hazırlayan Alaraya bakıp gülümsedikten sonra "Görüşürüz baba." Dedim.Onunla vedalaşarak beni dört gözle beklediğini söylediğinde telefonu yatağa fırlatıp Alaraya yardım ettim.
"Harlan ve Halsey.Bize yolluk yapacaklarını söylediler"
Alara'nın dediğine ikimizde kahkaha atarken kıyafetlerimi bavula koymaya devam ederek "Onları özleyeceğim" dedim iç geçirerek. "Onlara İstanbul'a gelmelerini söyledim.En kısa zamanda ailelerinden izin alıp geleceklerini söylediler."
"Teklif var ısrar yok desene" ikimizde birbirimize bakıp gülümsediğimizde eşyalarımızı toparlayıp mutfakta birşeyler atıştırdık. Akşama doğru evden ayrıldığımızda Harlan'a son kez sıkıca sarıldım.Ve tabikii de Halsey. İki sarışınımın gözlerinden yaşlar akmaya başlayınca birbirimize ne kadar alışmışsak boğazıma bir yumru oturdu. Onlardan ayrıldığımızda hava alanına kadar derin bir sessizliğin içindeydik ikimizde. Derin düşüncelerimin içinde yüzerken Polat'ı düşünüp durdum bir yönden.
