-
"Ya tamam kapat artık yeter"
Bir kahkaha attığımda arabaya binerek kapıyı da ardımdan kapatmıştım.
"Daha şimdiden özlemem normal mi sence?""Normal,çünkü bende özledim.."
Kemerimi çıkartıp taktığımda telefonun ardından iç geçirdiğini duydum.
Ve gülümsedim.
"Eve gidiyorum şu an.Araba kullanırken telefonla görüşmem yasak biliyosun ki.Daha sonra görüşürüz olur değil mi?""Olur,benim de bu gün katılmam gereken bir iş yemeği var zaten, yine de Haberleşiriz"
"Seni seviyorum..."
"Bende seni seviyorum"
İçimde tarif edilemez o duyguyla arabayı çalıştırdım ve park yerinden uzaklaştım.
Yolda giderken bile dün gece yaşadığımız aklımdan çıkmayacak sahneler aklıma gelip durmuştu.
Ona deli gibi aşıktım ve artık herşey çok daha netti.
Ne olursa olsun.
Yasak olsa bile.Eve vardığımda bir kaç tıkırtı duydum.
Anahtarımı sakince komidine bırakıp kaşlarımı çattım.
"Alara!?" Aklıma direkt Alara gelmişti,yedek anahtarım bir tek onda mevcuttu.
İsmini bağırmamla ses gelmeyince salona gidip etrafa bakınmıştım.
Arkamdan gelen ayak sesleriyle hızla döndüm.
Karşımdaki Alara değil Rezzandı.
Uzun zaman sonra alakasız bir şekilde onu burada görmek,şaşkınlıkta level atlamıştım."Sen nasıl girdin eve?" Burada olma sebebinden çok eve nasıl girdiğini merak ediyordum.
İlginç.Mutfaktan geldiği belliydi ve elinde sürekli ısırdığı,çok sevdiğim yeşil elmalarımdan birini yiyordu.
İnce bedeni rahat bir şekilde koltuğuma yayıldığında,"Hiiç,abla kardeş dertleşmek için geldim.Nasıl girdiğim pek önemli olmamalı bence,konuştuklarımızdan sonra"
"Ne konuşacakmışsın sen benimle?"
Bakışları anında donuklaştı.
Ağzındaki lokmayı yuttu ve "sakin olsana biraz.Biliyorsun karnımda,elimden aldığın adamın bebeğini taşıyorum."Sözleri bir anda yüzüme tokat gibi çarparken sertçe yutkunmuştum.
Her şeyi öğrenmişti.
Çenesi titremeye başlamıştı.Bende,yavaşça yanına ilerleyerek yanına oturdum.
"Rezzan,şunu söyleyeyim ki,bana şu anda sarf edecek sözlerinden sonra hiçbirisini üzerime alınmayacağım.Çünkü senin nasıl birisi olduğunu biliyorum,Polat'a neler yaptığını da." Artık iyice dişlerini sıkıyor ve gözleri sinirden ve stresten olsa gerek dolu dolu oluvermişti.
Karnındaki bebeğin Polat'a ait olması durumu aklıma getirdikçe canım deli gibi yanıyordu.
"Ben burada kalkıp,Polat için seninle kavga etmem bile.Çünkü ben onu gerçekten seviyorum,ve bu ona büyük bir saygısızlık olur.Onu senin elinden falan almadım.Sadece en çok ben hak ediyordum o kadar.""Annem senin gerçek yüzünü öğrenince ne yapacak acaba?" Artık tehditvari bir şekilde konuşuyordu.
Yine de sakindim.
"Anneme istediğini yetiştirebilirsin Rezzan.Polat için herşeyi yapabilecek durumdayım.Korkmuyorum."Aniden ayağa kalktı.Gözlerinden bir iki damla yaş süzüldü.Yüzüne tebessüm ederek baktım.
Kendi yaptıklarının cezasını şimdi çekmesi,acınası bir durumdu.
Bende ayaklanmıştım ardından.Artık burun burunaydık.Gözlerindeki kin ve nefreti çok net bir şekilde görebiliyordum.
Ve onu daha da delirtecek o sözleri söyledim."Bu bebek,Polat'dan olsun veya olmasın.Onunla aramızdaki ilişkiyi hiç kimsenin bozmasına izin vermem,vermeyeceğim de.Ona deliler gibi aşığım Rezzan.Ona senden daha çok değer veriyorum anladın mı? Gidip herkese anlatabilirsin herkese.Ama benimde senin hakkında anlatacak çok şeyim var herkes dediğim kişilere. Bir baştan düşün derim.Yine de sen bilirsin."
"Polat en başından beridir benimdi Yasemin! Şimdi ise onun çocuğunu karnımda taşıyorum.Aptallık ediyorsun! Bizim işimizin sonu evlilik! Kıyıda köşede kalacaksın,yazık!"
Artık delirmiş,dişlerimi sıkıyordum.Bebek gerçekten Polat'ın mıydı?
Deli gibi aşık olduğum adamın?
"Çık git evimden! Çık!"Yüzündeki o şeytani gülümsemesi bir anda soldu."Her şeyimi elimden aldın,bende ne var ne yok alacağım elinden.Az kaldı Ya-so"
Ah ismime lakap takılmasından nefret ederdim.
Sıkıyorsa alır tabii.
Sabrım iyice taşmıştı.
Hızla yanından geçip giderek gitmesi için kapıyı sertçe açıp bekledim.
Gitsin,gitsin ki bütün sinirimi çıkarabileyim..
Bana iğrenir bir ifade ile baktığında elinde çantasıyla dışarıya çıktı.
Ve kapıyı ardından sertçe kapadım.
Güçlü ve kalın bir çığlık dudaklarımdan firar etti.
Yumruğumu defalarca duvara geçirdim.Canım,yanana kadar.
Acıyana kadar.
Deli divane olduğum aşkımın acısına kadar.
Vurdum ve vurdum.Ellerim,kemiklerim uyuştu.Tıpkı,kalbim gibi donuklaşana kadar.Bebeğin ondan olması çıldırtıyordu beni.Benimle Bu kadar emin konuşması öldürüyordu ruhumu.
Deli gibi sızlayan elimi tutarak koltuğa attım kendimi.
Başımı geriye yasladım ve tavana baktım dolu gözlerle.
Ne yani ağlayacak mıydım şimdi?"Hayır,engeller seni düşürmemeli..Yasemin ,hayır." Duraksadım.Elimin acısı geçmek bilmeden devam ederken felç gibiydim.
"Hayır.."Sehpanın üzerinde titreyen çalan telefonumu işittiğimde göz ucuyla kimin aradığına baktım.
Annem...
Gerçekten hemen yetiştirmiş olamazdı öyle değil mi?
Hızlı kalp atışlarımla birlikte doğrularak telefonumu alıp açarak kulağıma koydum.
Derin bir nefes al..
"Efendim anne?""Akşama bize gel.Rezzan ve Polat'ı bir araya getirmeyi planlıyoruz.Ortada ciddi bir mesele var."
"Benim ne alakam var anne? Halletsinler aralarında,sizde karışmayın."
"Rezzan'ın huyunu bilmiyorsun sanki,çocuk gibi.Polat gibi olgun ağır başlı bir adamı da mahvetti.Artık birisi buna dur demesi gerekiyor Yasemin.Polat'ı akşam için zar zor ikna ettim zaten.Herneyse,lütfen akşam evde ol."
En sonunda elimin acısıyla pes ederek yüzümü buruşturdum."Tamam kapat geleceğim."
"Allah kahretsin!"
Kesin hamile olduğunu öğrenmişti ve onları yeniden birleştirmenin yollarını arıyorlardı.
Sızlayan elimle önümdeki sehpaya bir yumruk daha atınca artık komple hissetmiyordum bütün hücrelerimi.Nefes alamıyordum,boğuluyordum sanki.Sevdiğim adamın yeniden onun olması gerçeği delirtiyordu beni.
Kalkıp soğuk suyun altına atmalıydım kendimi.Başka türlü kendime gelebilir miydim bilmiyorum.
Gerçi beni bu saatten sonra hiçbir şey kendime getiremezdi ama..
Çaresizliğin amaçlarını aramaktan başka çarem yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I trust u // Texting
Teen Fiction"Ben hazırım Okyanus.." "Geliyor musun?" "Hadi gelde bana bu kadar açık giyindiğim için kız" "Beni dizine yatır" "Burnumdan öp" "Kalçama vur her zamanki gibi,izin hiç çıkmasın yasak tenimden" "Elbisemin iplerini çöz,soğuk parmakların ölü tenime can...