Yavuz'un ağzından,
Hayat beklenmedik sürprizler veriyordu bize. Dün babama kavuşacağımı söyleseler saçmalama deyip gülerdim. Şimdiyse babama kavuştuğum için şükür ediyordum.
Karabayır'a güneş yeni yeni doğuyordu. Bense babama kavuşmanın sevinciyle kendimi yollara atmıştım. Uzun süre konuşmuş, dertleşmiştik. Ancak daha sonra veda vakti gelmişti çünkü devam etmesi gereken bir görevi vardı. Bir daha ki buluşmalarımızın saatini, mekanını o belirleyecekti.
Bahar'a henüz söyleyemezdim. Ne zaman emir gelirse o zaman söyleyebilirdim ancak. Babam, Bahar'ı korumak için onu takip ettiğini söylemişti. Çolak'ın onun hakkında planları varmış ve onu korumak için takip etmek zorunda kalmış. Aslında bana izler bile bırakmış origamilerle. Şimdi düşününce mantıklı geliyordu bazı şeyler.
Evin kapısına geldiğimde yavaşça anahtarla kilitli kapıyı açtı. Sessizce içeri girip kapıyı kapattım. Bahar muhtemelen uyuyordu ve onu ses çıkarıp uyandırmak istemiyordum. Yavaş adımlarla Bahar'ın odasına ilerlerken salondaki kanepenin üzerine kıvrılmış uyuyan Bahar dikkatimi çekti.
Yanına yaklaşıp kanepenin yanına diz çöktüm. Yüzünü kapatmış olan saçlarını çekerek kulağının arkasına sıkıştırdım. Kucağıma almak için diz çöktüğüm yerden hafifçe kalktım ve kollarımı bacaklarının altından geçirdim. Aynı şekilde belinden tutarak kucakladım. Burada uyursa sabaha belinin tutulması yüksek ihtimaldi.
Yavaşça odasına doğru ilerlerken mırıldandı kısık sesle. "Yavuz?"
Kısmış olduğu gözleriyle nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu muhtemelen. Bakışları beni bulduğunda göz kırptım. "Benim bir tanem. Uykunu dağıtma."
Küçük bir çocuk gibi sözlerimi dinleyerek gözlerini tekrar kapatınca gülümsemeden edemedim. Yatağa ulaştığımızda yavaşça yatağa yatmasını sağlayıp üzerini örtmek için çekileceğim sırada elimi tuttu.
"Gitme, benimle uyu." diye uykulu sesiyle konuştu ancak gözleri hala kapalıydı. "Geleceğim hemen." diyerek elimi nazikçe geri çektim. Gitmeden önce çıkardığım eşofman altını ve tişörtü giydim.
Hızlı hareketlerle Bahar'ın yanındaki yerimi aldım. Bahar benim yatağa uzanmamla eş zamanlı olarak bana yaklaştı. İlk önce üzerini pikeyle örterek kollarımın arasına girmesine izin verdim ve sıkıca sardım onu.
Babasını kaybettikten sonra bana daha çok bağlanmıştı. Özellikle göreve gittiğim zamanlarda olduğundan daha çok telaş ediyordu. Beni kaybetmekten korkuyor ve bunu belli etmekten de çekinmiyordu.
"Sen iyi misin? Operasyona gitmediniz mi?" dedi merak barındıran sesiyle. Muhtemelen zihnini yeni yeni toparlamıştı. Şimdi aklına geliyordu benim nereye gittiğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Aşk| Tamamlandı💫
FanfictionBitmiş bir hikayenin yeniden,küllerinden doğmasıyla oluşan kuvvetli bir aşk... Başrol: Yavuz Karasu ve Bahar Kutlu.. Bir yıl önce ayrılan çiftimizin tekrar Karabayır'da karşılaşması ile başlayan aşkları ve yaşadıkları maceraların hikayesidir bu. Bu...