Bahar'ın ağzından,
Elime aldığım çay bardağını önümde duran masanın üzerine koyarak karşımda -çadırların arasında- top oynayan çocuklara tekrar baktım. Geçen hafta olan nişanımızın ardından Yavuzla karar vererek haftaya nikah için gün almıştık.
Evet haftaya evleniyorduk. Bu yüzden bu günden itibaren bir hafta izinliydim. Balayına gitmeyi düşünmüyorduk ki zaten Yavuz'un izin alması zor görünüyordu. Şu sıralar artan terör olayları onların izinlerini zora sokuyordu. Düğün günü ve düğünden sonraki birkaç gün izinli olması dinlemek ve birlikte vakit geçirmek için şimdilik bize yeterdi.
Bizim düğün işi Nazlı ve Ateş'in evlilik işini biraz ileri tarihe ertelemesine neden olmuştu. Ancak bizden birkaç ay sonraya gün alacaklarını tahmin etmek zor değildi. Düğünden önceki gün için kızlar bekarlığa veda tadında bir kına gecesi yapmayı düşünüyorlardı. Tim de muhtemelen bir ocak başında toplanacaktı ve vaktini böyle geçirecekti.
Düğün mekanı için birkaç yer bulmuştum. İşten çıktıktan sonra Yavuzla birlikte gidip mekanlara bakacaktık ve içimize en sinen yeri tutacaktık. Aslında nikah ve küçük bir yemek organizasyonu benim için yeterliydi. Çünkü düğün salonunu dolduracak kadar kişi gelmeyecekti düğünümüze. Ne annem gelecekti ne de akrabam. Yavuz'un da aynı şekilde. Tim üyelerinin aileleri, en yakınlarımız olacaktı bu düğünde.
"Öyle uzaklara dalmış ne düşünüyorsunuz doktor hanım?" diyen bir ses duyduğumda oturduğum yerde irkildim. Omuzlarıma konan eller ve saçlarımda hissettiğim temasla gülümsedim.
Elimi Yavuz'un ellerinin üzerine koyarak başımı omzuma doğru çevirip Yavuz'a doğru baktım. "Öyle düşünüyordum işte. Sen ne zaman geldin?"
"Senin kara kara düşünüp iç çektiğini görecek kadar önce geldim." dedi Yavuz. Ardından yanı başımda duran sandalyeye oturarak elimi avuçlarının arasında aldı. "Kafanda ne var anlat bana." diye devam ettirdi sözlerini.
"Aslında çok önemli bir şey değil. Sadece annemi düşündüm." dediğimde Yavuz'un çatık kaşları eski halini aldı. Muhtemelen bunu düşündüğümü tahmin etmişti çoktan.
"Hiç konuştun mu onunla?" diye bana soru yönelttiğinde kafamı olumsuz anlamda iki yana salladım. "Ne konuşayım ki? O düşüncelerini çoktan söyledi. Babamın cenazesinde bile bu evliliğe onay vermediğini dile getirdi." diyerek ellerime doğru baktım.
Ardından kafamı eğdiğim yerden kaldırdım ve Yavuz'a baktım. "Sen ne yaptın? Damatlığın hazır mı?" diye konuyu değiştirdiğimde Yavuz kafasıyla onay verdi. "Çoktan hazır damatlık. Gelinlik?" dediğinde ben de onu onayladım.
"O zaman sadece mekan kalmış." dedi Yavuz. "Aynen öyle, o zaman çıkalım mı?" diye karşılık verdim. Yavuz kafasını olumlu anlamda sallayıp ayağa kalktıktan sonra elini uzatarak benim kalkmama yardım etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Aşk| Tamamlandı💫
FanfictionBitmiş bir hikayenin yeniden,küllerinden doğmasıyla oluşan kuvvetli bir aşk... Başrol: Yavuz Karasu ve Bahar Kutlu.. Bir yıl önce ayrılan çiftimizin tekrar Karabayır'da karşılaşması ile başlayan aşkları ve yaşadıkları maceraların hikayesidir bu. Bu...