Attığı sert adımlar yeri titretiyordu. Ayağındaki topuklu ayakkabıdan çıkan ses bile titriyordu. Yüzünde o meşhur maskesi vardı. Sert, soğuk ve alaycı.
Arkasından gelen korumaları tek bir el hareketiyle durdurdu. Omuzlarına attığı ceketi kapıda ki görevli elleri titreyerek aldı ve kafasını kaldıramadan gitti.
Yürümeye devam etti. İçeri girdiğinde lüks restoranın boş olduğunu görüp alayla kıvrıldı dudağı. Tam tahmin ettiği gibiydi her şey. Gözlerini etrafta gezdirip cam kenarından boğazı izleyen adamı görünce ona doğru yürümeye devam etti. Geldiğini duyan adam sakince kafasını çevirip baktı kadına. Arsızca süzdü bedenini. Ve onun da dudağı kıvrıldı. Ama duygular aynı değildi! Adamın ki kesinlikle sinirdendi! 'O ELBISE NE LAN?!' diye geçirdi içinden ama yüzünde herhangi bir hareketlenme olmadı.
Genç kadın korkusuzca adamın karşısına geçip sandalyeyi çekti ve oturdu. Ondan korkacak değildi.
"Hoş geldin." adam gözlerini bir an ayırmadan konuştu. Sesi hafif boğuk çıkıyordu. Genç kadın bıyık altından gülümsedi.
"Hoş buldum." dedi sakince. Genç adama nazaran eğleniyordu kadın.
"Gelmezsin sanıyordum, beni şaşırttın." adam gerçekten şaşırmışa benziyordu.
"Ama geldim." kadın adamın bir şey söylemesine müsaade etmeden devam etti sözlerine.
"Ve çok açım. Yemek yiyeceğimizi zannediyordum." hafif alaylı sesi adamı güldürmüştü. Sinirlenmesi gerekirken üstelik!
"Siparişleri verelim o zaman." adamın sesi düzdü. Ne hissettiği belli olmuyordu. Umursamadı kadın. Yanlarına gelen garsona siparişleri verip beklediler. Ortam gergindi. Sessizlik uzayıp gitse bile her ikisinin gözleri de birbirinin gözlerinden çekilmemişti. Bu ortamı bozan siparişlerin gelmesi oldu. Yemekler servis edilip kadehler doldu. Garsonlar gidince bu kez genç kadın sözü devraldı. Bir yandan da yemeğini yemeye başladı.
"Teklifini düşündüm Ali Mert Çelik! Her ne kadar anlamsız olsa da kabul ediyorum." adam gözlerini tabağından hızla kaldırdı. Duydukları gerçek miydi? Bu kadın...
"Ciddi misin?" belki de ilk kez duygularını bu kadar belli ediyordu. Sesi heyecanlı ve inanamaz gibi çıkmıştı. Hoş hâlâ daha inanamıyordu ya neyse!
"Ciddiyim Çelik! Seninle evleneceğim." genç kadının kendinden emin ve sert sesi genç adamı kendine getirdi.
"Senin nişanlı olman ya da benim sevgilimin olması sorun değil yani?" adam sinirli ve alaycıydı. Ama kadın aldırmadı.
"Sen teklifini ederken ne kadar umurundaysa benim de o kadar umurumda Çelik!" genç kadın da en az onun kadar alaycıydı. Yemeğini yemeyi hâlâ sürdürüyordu.
"Yalnız uyarayım benimle evlenince böyle elbiseler giyemezsin haberin olsun!" dedi genç adam. Genç kadını gördüğünden beri söylemek istiyordu bunu.
"Yaa! Neden peki?" kadın güldü. Tatsız bir gülüştü bu.
"Nedeni mi var? Neredeyse iç çamaşırın gözükecek." derken kadını bir kez daha süzdü. Kırmızı, ince askılı V yakalı sol dizinde 5 cm yırtmacı olan diz kapağından bir karış yukarıda olan elbise adamı resmen çıldırtmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Düşünürüz." dedi kadın düşünmeyecekti tabii ki ama söylemedi. Adam ise şaşırdı bu kadar çabuk kabul edeceğini düşünmemişti.
"Bu kadar çabuk kabul edeceğini düşünmemiştim açıkçası Nehir Sunay!" tek kaşını kaldırdı. Kadının adını söylemek dilinde değişik bir tat bırakmıştı.
"Boş ver, çok düşünme." kadın yemeğini bitirip ayağa kalktı. Adam arkasından bakarken veda bile etmeden çıkışa yöneldi. Son anda durup arkasını döndü.
"Az kalsın unutuyordum.!" Gözleri hâlâ üzerinde olan adama yaklaştı hızla. Burunları birbirine değecekti neredeyse. Nefesleri yüzlerine vururken kadın bir elini adamın ensesine yerleştirdi, dudaklarını kulağına değdirerek son sözünü söyledi.
"Merak etme Çelik. İç çamaşırım gözükmez çünkü giymedim." dedi ve adamı şok içerisinde bırakarak orayı terk etti.
*********
Eveet canımcımlar nasıl buldunuz tanıtım bölümünü?
Görüşleriniz, düşünceleriniz, eksik yanlış ve ya herhangi bir sorun varsa yorumlarınızı esirgemeyin lütfen. Seviliyorsunuz😍😍😍
